Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 29 Nisan 2013
Nükleer enerji uzmanı Prof. Kılıç, İzmir’de radyoaktif atık gömülen fabrikaya sokulmadı. Ama Kılıç, tellerin dışında bile tehlikeli düzeyde ‘radyasyon’ tespit etti.
ABD ’de nükleer enerji ve çevre gibi konularda çalışmaları bulunan ABD Turunç Yeşil Düşünce Vakfı Başkanı Prof. Hayrettin Kılıç, Gaziemir’deki radyoaktif skandalının ardından meslek odalarının davetiyle geçen hafta İzmir ’e geldi.
Prof. Kılıç, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı elektrik, çevre, metalurji, kimya mühendisleri odaları gibi meslek örgütlerinin dahil olduğu Nükleer Karşıtı Platform temsilcileri ile bir araya geldi. Kılıç ve meslek odası temsilcileri toplantının ardından Gaziemir’de arazisine radyoaktif ve ağır metal içeren atıklar gömüldüğü belirlenen kurşun fabrikasının arazisine gitti. Kılıç, yanında getirdiği aletlerle fabrikanın etrafında ölçümler yaptı, ancak heyet güvenlik görevlileri tarafından fabrika içine sokulmadı.
Kılıç, daha önce “Fabrikanın dışında tehlike yok” diye açıklama yapan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) açıklamalarının aksine, fabrikanın dışında dahi tehlikeli seviyede radyasyon olduğunu açıkladı:
“Tel örgülerin dışında dahi aletin yaptığı ölçümler tehlike sınırında. (Dakikaka 15 tık vuruyordu) Üstelik rüzgâr da vardı. İçeriye giremedik bile. Normalde şehir merkezinde yaptığımız ölçümlerde dakikaka 2-3 kez tıklıyordu. Dünyada 40 yıldır nükleer reaktörlerden çıkan kıymetli metallerin bir karaborsası var.
Dünyanın her yerine de yayılmış durumda. Örneğin Gaziemir’de eritildiği kesinleşen reaktör kontrol çubuklarının yüzde 80’i saf gümüş.Yüzde 15’i kadmiyum, yüzde 5’i bor. Bunlar çok pahalı metaller. Gaziemir’deki basit bir atık olayı değil. Ucu Avrupa, Rusya ve Türkiye üzerindeki kriminal bir nükleer atık karaborsasına dayanıyor. TAEK, buranın nükleer bir tesis olmadığını ve bundan sorumlu olmadığını söylüyor. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti 1983’ten bu yana Nükleer Materyallerin Korunum Konvensiyonu’nun bir üyesi. Dolayısıyla sorumlu. TAEK radyoaktif kirliliği temizleyip o maddeleri izole etmek zorunda.”
Prof. Kılıç, yağmur yağdığında topraktan dumanlar çıkmasını ise şöyle yorumladı: “Europium izotopu suyla temas kurduğunda çatlar ve yanar. Bunun bir göstergesidir… Mutlaka bir mahkeme kararıyla Gaziemir’den örnek alınıp Avrupa’da bağımsız bir kuruluşta atıkların analiz edilmesi gerekiyor. Europium 152-154 olduğu söyleniyor sadece. Bu atom izotopları asla yalnız bulunmaz. Yanında mutlaka başka izotoplar da vardır. Ayrıca bu radyasyonlu atıkların nereden geldiği anlaşılırsa, Gaziemirlilerin o ülkeye dava açma hakkı da bulunuyor.”
Skandal uluslararası platforma taşınacak
İzmir’de meslek odalarının katıldığı toplantıda ise yerleşim yerinin ortasında ve yakınında bir ilkokul bulunan bu alanın uluslararası standartlar çerçevesinde temizlettirilmesi için gerekli çalışmaların başlatılması ve konunun uluslararası gündeme taşınması kararı alındı.
Kaynak: Enerji Enstitüsü