Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 27 Ağustos 2020
Yeni yayımlanan INTERPOL raporu, yasadışı ticaret ve küresel plastik ticareti rotalarındaki suç vakalarında artışı ortaya koydu. INTERPOL’ün uluslararası suçlarla mücadele eden örgütlerin daha fazla işbirliği yapması yönündeki çağrısından hareketle WWF de dünya genelinde yaşanan plastik kirliliği krizinin çözümü için küresel işbirliği çağrısında bulundu. WWF, plastik kirliliğiyle mücadele adına yasal bağlayıcılığı olan küresel bir sözleşme için hükümetlere yönelik çağrısını yineledi.
“Küresel Plastik Atık Pazarı’nda Ortaya Çıkan Yasadışı Eğilimler” başlıklı INTERPOL (Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı) raporu, küresel plastik sektöründe yaşanan yasadışı ticaret ve atık işlemedeki usulsüzlükleri gözler önüne serdi. Rapora göre plastik atıklarda yaşanan baş döndürücü artış yasadışı faaliyetlere kapı aralıyor.
Türkiye, raporda, Çin’in atık ithalatında gittiği kısıtlama sonrasında Avrupa ve ABD’nin plastik atık ihracatını en fazla artırdığı ülkeler arasında yer alıyor. Raporda ayrıca yasadışı depolanan plastik atıkları ortadan kaldırmak için çıkartıldığı düşünülen yangınlara İtalya, Malezya, Polonya, Romanya ve Tayland’ın yanı sıra Türkiye’de de rastlandığı belirtiliyor.
INTERPOL raporu, suç örgütlerinin plastik atık ticaretine sızmak için gönderimleri yasadışı olarak farklı rotalara kaydırdıklarını ve yetkilendirilmemiş atık yönetimi yöntemleri kullandıklarını ortaya koydu. Rapora göre plastik atıkları büyük oranda yanlış yönetilirken INTERPOL tarafından analiz edilen 257 ticaret rotasının 52’sinde sorunlarla karşılaşılıyor.
WWF-Türkiye: ‘Plastik kirliliğiyle denetimler sıkılaştırılarak, kararlılıkla mücadele edilmeli’
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel, plastik kirliliğinin denizler üzerindeki etkilerinden sonra şimdi de suç boyutuna şahit olunduğuna dikkat çekerek bir değerlendirme yaptı: “Atıklarla ilgili suçların kökleri plastik kullanımı ve üretiminin iyi yönetilememesine dayanıyor. Ulusal sınırları aşan bu krizle mücadele etmenin tek yolu, şeffaflık ve hesap verebilirlik, yani sorunda rolü olan tüm tarafların sorumluluğu paylaşmasını içeren bir sistem ve zihniyet değişimidir. Tüm dünya liderlerini, acilen denizlerdeki plastik kirliliğini çözecek kapsamlı bir sözleşme için bir araya gelmeye çağırıyoruz.”
Yücel ülkemizdeki durumu şöyle özetledi: “Türkiye’de ise yetkililer öncelikle plastik atıkların kaynağında daha iyi ayrıştırılması; konunun hanelere ve bireylere inmesi için gerekli adımları atmalıdır. Ülkemizin plastik atık ithal etmesinin gerekçesi toplanan atıkların geri dönüşüm tesislerinin ham madde ihtiyacını karşılayamaması olmakla birlikte Interpol raporunun gösterdiği üzere süreç suiistimal ve yasa dışı usulsüzlük ve uygulamalara açık. Ülkemiz Sıfır Atık Programı ile olumlu bir adım atmıştır, şimdi de bu küresel sözleşmenin şekillendirilmesinde öncü bir rol oynama şansına sahiptir. Denetimler sıkılaştırılarak plastik kirliliği ile kararlılıkla mücadele edilmesi sayesinde geri dönüşüm sanayinin ihtiyaç duyduğu ham madde yurt içinden karşılanacak; ülkemiz de denizlerine sahip çıkarak, Akdeniz’i en çok kirleten ülkeler arasında anılmaktan kurtulacaktır.”
‘Yasal bağlayıcılığı olan küresel bir sözleşmeye ihtiyaç var’
Çin, bugüne dek onlarca yıl ülkelerin plastik atıkları için kolay bir çözüm olma konumunu sürdürdü ve dünya plastik atıklarının yarısını ithal etti. 2018’de plastik atık ithalatını kısıtlama kararı sonrası yeniden çizilen rotalar alternatif ülkelerin neye uğradıklarını şaşırmalarına yol açtı ve suç örgütleri fırsatı değerlendirmek üzere harekete geçti.
Basel Sözleşmesi kapsamında küresel plastik atık ticaretini düzenleyen uluslararası önlemler 2021 yılından itibaren yürürlüğe girecek. Ancak suçluların yeni düzenlemeleri avantajlarına çevirecek yöntemleri de bulduklarına dikkat çeken INTERPOL, atıklarla ilgili yasal takip ihtiyacını vurguluyor.
INTERPOL Çevresel Uyum ve Yaptırım Komitesi Danışmanlar Kurulu Başkanı Calum MacDonald (aynı zamanda İskoçya Çevre Koruma Ajansı Direktörü), bir değerlendirme yaparak, “Günümüzde, küresel plastik kirliliği gezegenimizi en fazla tehdit eden çevre sorunlarından biri. İyi düzenleme ve yönetim küresel çevre güvenliği açısından elzem” dedi.
INTERPOL’ün uluslararası suçlarla mücadele eden örgütlerin daha fazla işbirliği yapması yönündeki çağrısının akabinde WWF, hükümetlere yönelik tavsiyelerini açıkladı;
1- a) Küresel ölçekte yasal bağlayıcılığı olan ve ulusal eylem planları ile düzenlemeleri içeren uluslararası bir sözleşme için müzakerelere hız verilirken düşük gelir seviyesindeki ülkelerde atık yönetimine destek olunması.
2- b) Tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması; gelişmiş pazarlarda yerel geri dönüşüm kapasitesinin iyileştirilmesi ve gelişmiş ekonomilerde atık yönetimi konusunda boşlukların giderilmesi yönündeki mevcut mekanizmaların güçlendirilmesi.
3- c) Çevre dostu plastik seçenekleri için yenilikçi çalışmalara ağırlık verilmesi ve bu seçeneklerin yaygınlaştırılması.
4- d) Plastik atıkların izlenmesi ve yasal takibatın güçlendirilmesi için araştırma ve kapasite geliştirme yatırımlarının yapılması.
Plastik kirliliğiyle kaynağında mücadele etme yönünde kapsamlı bir küresel çerçevenin geliştirilmesi yönündeki süreç ivme kazanıyor. Denizlerdeki plastik kirliliğiyle mücadelede hükümetleri, yasal bağlayıcılığı olan küresel bir sözleşme için adım atmaya davet eden WWF’in kampanyasını şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon kişi imzaladı ve aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 133 ülke desteklerini açıkladı.
Kampanyaya İmza Vermek İçin: https://www.wwf.org.tr/kampanyalarimiz/plastiksiz_denizler_/ adresini ziyaret edebilirsiniz.