Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 21 Aralık 2020
Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün çatı kuruluşu olan TÜREB tarafından 2021 ve sonrasında sektörün büyümesinin sürmesi rekabet gücünün artmasına yönelik uzun vadeli proje stoku açıklanarak her yıl 1.000MW kurulum ve 1.000MW kapasite artışı sağlanması gerektiğine dikkat çekildi.
Pandemi döneminde dayanıklılığını hem dünyada hem Türkiye’de ispatlayan sektör, büyümesini devam ettirmek ve dayanıklılığını artırmak için her yıl 1.000 MW kurulum ve 1.000 MW kapasite tahsisi yapılmasını elzem görüyor. TÜREB yetkilileri, bunu sağlayacak önerilerini şu şekilde belirtti:
“Uzun vadeli proje stoku oluşturalım”
Uzun vadeli proje stoku oluşturulması sektörün geleceği açısından hayati önem taşıyor. “En az 5 yıllık bir ihale planlaması ilan edilmesi yerli ve yabancı yatırımcıların yaşadığı belirsizlik sorununu ortadan kaldıracaktır” değerlendirmesi yapan TÜREB Yönetim Kurulu, buna ek olarak önlisans aşamasında izinlerde ilerlemekte olan toplamı 3 GW’a yakın kapasite artış projelerinin hayata geçirilmesi ve eksi fiyatlı projelerde giderek zorlaşan finansman sıkıntısını rahatlatacağına, örneğin YEKDEM maliyetinden muaf tutularak tüketicilerin uzun dönemli anlaşmayla bu projelerden karbon emisyonsuz elektrik teminin özendirilmesi gibi önlemlerin alınmasıyla sektörün önünün açılacağına vurgu yapıyor.
“Yerli sanayiyi destekleyen ve finanse edilebilir bir yeni mekanizma oluşturalım”
Sürdürülebilir ve finanse edilebilir rüzgar enerjisi yatırımları için bir çıpa fiyatının ilan edilmesinin elzem olduğunu belirten TÜREB yetkilileri, yapılan çalışmaların, yeni mekanizmada döviz yerine TL üzerinden fiyatlama yoluna gidilmesi durumunda maliyetlerin arttığını gösterdiğine dikkat çekti. “YEKDEM’in TL olarak ilan edilmesi rüzgar enerjisi elde etmenin maliyetini düşürmüyor” diyen TÜREB yetkilileri, önümüzdeki 30 yılda 4 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen yenilenebilir enerji yatırımlarını Türkiye’ye çekebilmek için, çıpa fiyatın dolar ve(ya) Euro cinsinden seçilmesini; ya da TL ilan edilecek alım fiyatının eskalasyonunda döviz bazlı veya en az % 60 döviz içeren bir eskalasyon sepetiyle ilan edilmesini önerdi.
Ayrıca Türkiye’deki yerli rüzgar sanayini korumak ve rekabetçiliğini artırmak için de “ek bir fiyat desteği sunulması ve bunun alım garantisinden bağımsız olarak (piyasa fiyatıyla enerji satışı yapılsa dahi) işletilmesi” de TÜREB’in önerileri arasında yer alıyor.
“Hibrit projeler, yapı mevzuatının basitleştirilmesi gibi destekleyici önerileri uygulamaya alalım”
Yenilenebilir enerji sektörü’nün daha da gelişmesi için kritik önem taşıyan hibrit projelerin hayata geçirilmesinin önündeki engellerin kaldırılması rüzgar sektörünün de beklentileri arasında bulunuyor. TÜREB yetkilileri özellikle YEKA sahalarında hibrit kurulması ve bu süreçlerin hızlandırılması ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması gerekliliğine dikkat çekerken ayrıca yatırımları hızlandırmak adına yapı ruhsatı mevzuatında muafiyet getirilmesi veya basitleştirilmeye gidilmesi ve sistem kullanım bedellerindeki yüksek artış oranlarının düzenlenmesi de sektörün gündeme getirdiği diğer önemli başlıkları meydana getiriyor.