Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, GÜNEŞ ENERJİSİ - Tarih : 12 Şubat 2022
Son dönemde etkisini gösteren enerji darboğazı, sanayi ve üretimde kısıtlamalara sebep oldu. Sektörde kesintilerin konutlar için de yapılabileceği ihtimalleri konuşulurken güneş enerjisi yatırımcıları bir kere daha olası krizler için en etkili ve uzun vadeli çözümün doğal enerji kaynağı güneşten geçtiğinin altını çizdi. Güneş Enerjisi Yatırımcıları Grubu Sözcüsü ve Global Energy Association Başkan Yardımcısı Avukat Çiğdem Dilek, faaliyet gösteren ya da yeni kurulacak GES’lerin organize sanayi, konut ve AVM gibi büyük enerji tüketimi olan yapılar için de en iyi alternatif olduğunun altını çizdi.
Ülkemizin güneş enerjisinin % 90’ını üreten lisanssız üreticilerin yaşanan enerji krizinin çözümünde rolünün büyük olduğunu dile getiren Dilek “Enerji krizini sonsuz bir kaynak olan güneşi daha etkili bir şekilde kullanarak aşabiliriz. Buradaki potansiyel, dağınık olarak kurulmuş santrallerin artırılması ve enerji dağıtım sistemine dahil edilmesiyle çözülebilir. Bu sebeple küçük ve lisanssız yatırımcının devlet tarafından desteklenmesi çok önemli” dedi.
Güneşin Önündeki Engeller Kaldırılmalı!
Ülkemizin yerli ve yeşil enerji üreticilerinin başında gelen lisansız güneş enerjisi üreticilerinin geçtiğimiz günlerde büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Av. Çiğdem Dilek, “EPDK yeni düzenlemesi ile lisanssız güneş enerjisi üreticilerinin dağıtım şirketlerine ödeyecekleri dağıtım bedeli yüzde 398 oranında artırmıştı. Oysa EPDK, 2018 öncesi yapılan yatırımlar için dağıtım bedellerinin 10 yıl boyunca nasıl hesaplanacağını kurul kararı ile açıklamış şirketler de buna göre GES yatırımlarını yapmıştı. Bu kararın iptali ile yatırımcıya verilen taahhütler süresi dolmadan sonlandırılmış oldu. Ortaya çıkan durum, ülkemizin güneş enerjisinin yüzde 90’ını üreten 5 bine yakın küçük enerji şirketlerini, borsada yatırım yapan yaklaşık 400 bin bireysel yatırımcıyı, finansman şirketlerini, yabancı yatırımcıları ve binlerce çalışanı derinden etkiledi. Bu şirketlerin enerji sistemine faydalı olabilmeleri için taahhüt edilen sürenin sonuna kadar mevcut planlamalarla faaliyetlerini sürdürmeleri gerekiyor. Enerji konusunda ciddi bir sınavdan geçtiğimiz bu günlerde verilen bu kararın iptal edilerek en kısa sürede düzeltileceğine olan inancımız tamdır.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin konumu gereği sahip olduğu avantajların GES’leri yeniden gündeme getirdiğini belirten Av. Çiğdem Dilek, “Ülkemiz enerji kaynaklarının yarısına yakınını ithal ediyor. Bu durumun en iyi alternatifi yenilenebilir enerji kaynakları. Güneşten üretilen elektrik enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasını sağlamaktadır, yani milli ve yerli enerjimizdir.
Türkiye olarak Avrupa’nın en büyük 2. Güneş enerjisi potansiyeline sahibiz. Ülkemizin iklim koşulları güneş santralleri için oldukça uygun. Dolayısı ile güneş enerjisine yatırım yapmak ideal değil artık zorunluluk haline geldi. Bu nedenle doğal enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar daha çok desteklenmeli ve teşvik edilmeli. Enerji krizi hepimizin problemi. Son dönemde sanayiyi olumsuz etkileyen elektrik kesintilerinin devam etmesi ülke ekonomisinde büyük bir tahribata yol açacaktır. Dolayısıyla GES’lerin alternatif enerji olmaktan çıkarılması ve sisteme daha etkili bir şekilde dahil edilmesi gerekiyor. Güneş enerjisini etkili kullanmak için enerji üreten dağınık yapıları desteklememiz ve artırmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde kayıp kaçak oranımız düşürebilir, dağıtım ağı hızlıca dengelenebilir.” dedi.