Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 07 Nisan 2022
İklim değişikliği öylesine önemli bir hale geldi ki etkilemediği kişi, kurum, ülke, ürün, hizmet, süreç ya da sektör kalmadı. Hayatın her alanında, profesyonel veya profesyonel olmayan her çalışma, iklim değişikliğini tetikliyor ya da onun sonuçlarından etkileniyor.
Son yılların en önemli teknolojik gelişmelerinden biri olan kripto para birimleri ve blokzincir (blockchain) çalışmalarının da iklim değişikliği ve dolayısıyla karbon emisyonları ile bir ilgisi var artık. Kripto İklim Anlaşması (CCA – Crypto Climate Accord), blokzincir endüstrisini en kısa sürede karbondan arındırmayı hedefleyen bir girişim olarak başlatıldı. Paris İklim Anlaşması‘ndan ilham alan CCA, kripto para birimlerini karbonsuz hale getirmeye odaklanan, tüm kripto topluluğunu kapsayan ve özel sektör liderliğinde yürütülen bir çalışmadır.
Kripto para birimlerine yönelik artan talep ve blok zinciri tabanlı çözümlerin tüm dünyada hızla benimsenmesi önemli bir konuyu gündeme getirdi. Teknolojinin artan enerji tüketimi ve iklim üzerindeki etkisi göz ardı edilemez düzeye ulaştı. Bu nedenle, dijital çözümlerin geliştirilmesini hızlandırmak ve diğer endüstrilere de örnek olmak amacıyla yeni bir standardın belirlenmesi ve kripto ve blokzincir endüstrisi ile iş birliği içinde bazı çalışmaların yapılması gerekiyor. CCA da bu konuda bir çerçeve meydana getirmektedir.
Kripto İklim Anlaşması’nın en önemli amacı, iklim yönetimine öncelik vererek ve tüm kripto endüstrisinin 2040 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna geçişini destekleyerek küresel kripto endüstrisini karbondan arındırmaktır. Anlaşmanın iki özel ara hedefi bulunuyor. Bunlardan biri, 2030 yılına kadar CCA’yı imzalayan kişi veya kurumlar için elektrik tüketiminden net sıfır emisyon elde edilmesi. İkinci ise 2025’te düzenlenmesi planlan UNFCCC COP30 konferansına kadar %100 yenilenebilir enerjili blok zincirlerinin benimsenmesini hızlandırmak ve bu ilerlemeyi doğrulamak için CCA destekçileri ile çeşitli standartların, araçların ve teknolojilerin geliştirilmesidir.
Kripto İklim Anlaşması’nın hem gezegen hem de küresel ekonomi için birçok fayda sağlayacağına inanılıyor. CCA ile giderek artan bir elektrik tüketiminden kaynaklanan emisyonlar ortadan kaldırabilir. Temiz teknoloji endüstrileri inşa etmek amacıyla düşük karbonlu çözümlere yönelik önemli talepleri bulunan tamamen yeni müşteri sınıfları oluşturulabilir. Bu sayede kripto sektörü daha sürdürülebilir hale getirilerek kripto para birimlerinin yaygın olarak benimsenmesi sağlanabilir.
Günümüzde kripto sektörüne de güç veren elektrik üretim, dağıtım ve tüketim süreçleri karbondan arındırılıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları da dünya genelindeki enerji piyasalarında maliyet açısından rekabetçi hale geliyor. CCA da bu gelişmelerden yola çıkarak elektrik ağının karbonsuzlaştırılması için ileriye dönük hedefler belirlenmesini istiyor. Her ne kadar bu konu henüz emekleme aşamasında olsa da kripto emisyonları ile net sıfır emisyon endüstrisi arasındaki boşluğu kapatmak için önemli fırsatların olduğu gerçeğini görmezden gelmemeliyiz.
Kriptonun açık kaynak, çevik ve teknolojik inovasyondaki yansımaları, onu endüstri çapında hızlı karbonsuzlaştırmayı sağlama noktasında dünyadaki en güçlü adaylardan biri haline getiriyor. CCA da bu konuda çok hızlı adımlar atılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, merkezi olmaması ve açık kaynak teknolojisi üzerine kurulu olması, blokzincir teknolojisinin endüstriyi karbondan arındırma konusunda hızlı ilerlemesini sağlayabilir. Blokzincirin veri şeffaflığı ve güvenli olması da bu çabalara destek verecektir.
Kripto İklim Anlaşması, gönüllü, pazar odaklı, katma değerli ve özel sektörün öncülük ettiği çözümlerin uzun vadede pazarın büyümesini sağlayacağını savunuyor. Bu ilkeler doğrultusunda endüstrinin karbonsuzlaşmasına yönelik girişimlerin artması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, kriptonun küresel ısınmayı daha da kötü bir hale getirmemesi ve düşük karbonlu bir küresel ekonomiye geçişe katkı sunmasını sağlamak için tüm kripto topluluklarının birlikte çalışması gerektiğinin altını çiziyor. Bu sürecin iş birlikçi olması, ortak çıkarlara ve ortak yatırımlara dayalı olması ve hiçbir şekilde merkezi organ çözümleri dikte etmemesi de anlaşmanın diğer ilkeleri arasında yer alıyor.
Dilek AŞAN – Taksim Danışmanlık / dilek@taksimdanismanlik.com – www.dilekasan.com