CLA Akademi | Enerji Gazetesi

Köşe Yazısı: Türkiye ve Nükleer Enerji…

Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 28 Ekim 2013


Ülkemiz nükleer enerji alanın da yeni işlev görmeye başlamıştır. Enerji alanında ki açığını kapatmak dışa bağımlılığı azaltmak için diğer bir deyişle enerji yoğunluğunu arttırmak için bu yola başvurmuştur. Akkuyu nükleer enerji santrali yapılacağı söylendiği günden beri ülkemizde çeşitli tartışmalar başlamış bu konu da görüş ayrılıkları ön plana çıkmıştır. Önce bu duruma olumsuz bakanların açısından olayı değerlendirelim.

Birinci durum: Takvimler 26 Nisan 1986’yı gösterdiğinde, dünyanın bugüne dek gördüğü en büyük nükleer felaket yaşandı: Çernobil… Her biri 1.000MW gücünde olan dört reaktörün hatalı tasarımına, reaktörlerden birinde deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakılması da eklenince felaket kaçınılmaz oldu. Nükleer kazadan kaynaklanan radyasyon bulutları 3 kıtada insanların sağlığına mâl oldu yayılan radyoaktivitenin etkileri hâlâ devam ediyor. Ülkemiz de bu kazadan etkilenenler arasında.  Çernobil Nükleer Santrali’ni inşa etmiş Rosatom şirketinin 27 sonra, Mersin Akkuyu’da bir santral kurması planlanıyor.

İkinci durum: Japonya’nın Fukuşima ilinde olan nükleer santralde 2011 yılında 9 nokta şiddetindeki deprem ve ardından tsunami olayı gerçekleşmesinden dolayı oluşan kazada nükleer sızmalar olmuştu. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen işler iyiye gitmesi gerekirken daha da kötüleştiğini duyduk.

Belirttiğim olaylar ve benzeri olaylar yüzünden elbette halk tedirgin oluyor. İster istemez endişeleri dile getiriyor. Birçok yerde nükleere santralin kurulmaması için protestolar yapılıyor. Benim de içinde bulunduğum çevreci kesim nükleer santrali hiçbir şekilde onaylamıyor. Daha önce yazdığım yazıları okuyanlar olmuşsa temiz bir çevre üzerine enerji üretimini istediğimi fark etmişlerdir. Nükleer enerji konusunda çevreci kesim ile ters düşüyorum. Çünkü nükleer güç ülkemizin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayacak ve ülkemizin enerji yoğunluğunu arttıracak.

Bu da ülkemizin gelişmesi açısında çok önemli bir durumdur. Dikkat edilirse yukarda belirttiğim felaketler den birincisinin sebebi çok eski bir teknoloji kurulmasına rağmen nükleer santralle ilgili bir sıkıntı yok burada bilinçsizce yapılmış olan güvenlik ihmalidir. Bu eski teknoloji ile halen Avrupa, Amerika vb. yerlerde çalışan nükleer santraller var. ikinci durumda olan felaketten bahsedelim bunun da sebebi 9 şiddetinde ki deprem ve tsunami felaketi. Merak etmeyin zaten böyle bir şey ülkemizde olursa nükleer sızıntı olmasına gerek yok çünkü ülkemizin bu konuda ki hazırlığı ve yapılan yapıların ne durumda olduğunu hepimiz biliyoruz. Halen acısını unutmadığımız İstanbul depremi bunun en büyük örneğidir.

Diğer bir durum ise dış güçlere karşı elimizde bulunan bir silah olacak. Bunun ne demek olduğunu merak edenler için bir örnek ile açıklayalım. İran ülkesini ele alalım bilindiği üzere gerek Avrupa ülkeleri gerek Amerika nın bu ülke ile olan derdini hepimiz biliyoruz. Bunların İranı haritadan silmek istediğini de biliyoruz malum büyük Ortadoğu projesi. Bu ülkelerin İranı silememelerinin tek sebebi İran ülkesinin elinde bulunan nükleer güç. Yarın öbür gün İranın başına gelen durumun bizim başımıza gelmeyeceği ne malum. Onun için bir daha düşünmek gerekiyor bu durumu.

Keşke ile başlayan cümleleri insanın yarım kalmış umutlarına hitap eder. Bende keşke diyorum keşke bu tür durumlar olmasaydı da biz de güzel ve temiz bir dünyada yaşayabilseydik.

Yazan: Fatih ÇAÇAN – Enerji Sistemleri Mühendisi / Enerji Gazetesi

Yayıncı: Enerji Gazetesi


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

DİL SEÇİMİ:

  • Turkish
  • English

ENERJİ HABERLERİ KATEGORİSİ

SİTE İÇİ ENERJİ ARAMALARI

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat