Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 29 Kasım 2013
Avrupa Komisyonu’nun Doğu Akdeniz Boru Hattını ortak yatırım projesi olarak onaylaması Atina ve Lefkoşa’da planın gelecek yıl devam edebileceği umutlarını yükseltti. Ancak bir dizi politik ve mali engel projenin uygulanabilirliğini tehlikeye sokuyor.
Naturalgaseurope sitesinin haberine göre, Doğu Akdeniz Boru Hattının Avrupa Komisyonu’nca ortak yatırım projesi olarak onaylanması Atina ve Lefkoşa’da ümitleri yeşertti. Zira projenin gerekli mali desteği alması oldukça kolaylaşmış oluyor.
BORU HATTININ KAPASİTESİNİN YILLIK 8-10 MİLYAR M3
Avrupa Komisyonu’nun projeyi ortak yatırım projesi olarak onaylamasında en önemli son adım 1 Ocak 2014 tarihinden sonra, Yunanistan’ın AB dönem başkanlığında atılabilir. Eşdeğer miktar Kıbrıs’ta önerilen LNG terminali için de geçerli olabilirse, Boru Hattının kapasitesinin yıllık 8-10 milyar m3 olacağı düşünülüyor. Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın projeleri paralel olarak işleyebilir.
PROJE FARKLI ALTERNATİFLERİ İÇERİYOR
Yunanistan Enerji Bakanlığına göre, muhtemel 
proje tüm olasılıkları ve ilgili tarafları kapsayacak biçimde farklı alternatifleri içeriyor.
Planın temelinde boru hattının İsrail açık denizindeki Leviathan sahasında başlayıp Güney Kıbrıs üzerinden Yunanistan’ın Girit adasında son bulması var. Bu temelde üç alternatif rota üzerinde tartışıldı.
1) TAP ile Peloponnesus Yarımadasına bağlanması
2) Girit adasından Yunan- Bulgar bağlantısına katılabileceği Yunanistan’ın kuzeyine
3) Girit adasından Atina yakınındaki Revythousa LNG terminaline. Terminal daha sonraki büyük miktarlarda gaz ihracı için önemli ölçüde genişletilebilir.
POLİTİK GERGİNLİKLER VE YÜKSEK MALİYET ENGEL
Bölgedeki bazı politik gerginlikler bir tarafa,projenin maliyetinin çok yüksek olması gerçekleşmesi önünde en büyük engel olarak görülüyor. Güney Kıbrıs’ta doğal gaz arama lisansına sahip İtalyan Eni şirketi Doğu Akdeniz Boru Hattı projesinin 20 milyar dolara malolacağı ve bu durumda uygulanabilir bir proje olmadığı açıklaması yaptı. Fransız Total şirketinin de görüşleri benzer yönde. Daha çok Lübnan ile ilgilenen Gazprom’un tutumu henüz netlik kazanmış değil. Moskova’nın tutumunun Suriye sorunu çözümlendikten sonra netleşmesi bekleniyor.
Kaynak: Enerji Günlüğü
