Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 20 Mart 2015
British Petroleum (BP) Eski Güney Koridoru Başkan Yardımcısı John Baldwin, Şahdeniz ve TANAP boru hattı projelerinin ticari olarak başarılı olduğunu ve Türkiye’yi uluslararası bir enerji merkezi haline getirdiğini belirtti.
Londra merkezli Türkiye Politika ve Araştırmaları Merkezi (Research Turkey) tarafından düzenlenen “Avrasya’daki Küresel Petrol ve Gaz Çatışmaları” başlıklı konferansta konuşan Baldwin uluslararası enerji projelerinin sadece politik sebeplerden ziyade ticari olarak da karşı projeler olması gerektiğini söyledi.
Nabucco projesinin Avrupa Birliği tarafından büyük oranda önemsenmesine ve sahiplenmesine rağmen hem Azerbaycan hem de Türkmenistan’dan gelecek doğalgaza ihtiyaç duyulmasının yanı sıra oldukça büyük bir yatırım gerekmesi sebebiyle tamamlanamadığını belirtti.
Nabucco projesine ilişkin olarak Baldwin, “Gerçekten sağlam ticari temelleri olmayan tamamen politik projeler son derece kırılgandır,” dedi.
Öte yandan TANAP’ın son derece başarılı olduğunun altını çizen Baldwin, “Burada büyük bir başarı hikayesi var; Şahdeniz , TANAP, TAP. Neden diğer projeler başarılı olamazken bu proje başarılı oluyor? Şahdeniz’den elde edilecek LNG Bakü Ceyhan üzerinden gönderilebiliyor. Şahdeniz hem doğalgaz hem de LNG’ye sahip. Bazı bölümlerde var olan boru hatları kullanabiliyor. Ayrıca boru hattının ardında onu destekleyebilecek yeterli bir rezerv söz konusu,” ifadelerini kullandı.
Baldwin TANAP ve TAP’ın Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi açısından son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, “Projenin son derece iyi bir ticari yanı var. Avrupa’ya yaklaşık 10 milyar metreküp gazın gelmesi bunun artırılabilmesi son derede faydalı görülüyor. Avrupa bu projeyi beğendi. Türkiye de doğalgaz hattı olması açısından bu projeyi sevdi,” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Baldwin, Azerbaycan ve Türkmenistan arasındaki Trans Hazar hattının Hazar Denizi’ndeki sınır anlaşmazlığı sebebiyle devam ettirilemediğini belirtti.
Baldwin, “Azerbaycan’ın hala geliştirebileceği rezervleri var. Burada önemli olan aslında bu boru hattına Azerilerin gazının mı yoksa Türkmenistan’ın gazının mı konacağı. Bu yüzden Türkmenistan doğalgazını artan şekilde enerjiye ihtiyaç duyan Çin’e satıyor,” ifadelerini kullandı.
Konferansın katılımcılarından Uluslararası Petrol Ekonomisti ve Dünya Bankası Enerji Danışmanı Mamdouh G. Salameh, Rusya ve Türkiye arasında yeni boru hattı kurulması konusunda geçen yılın aralık ayında devlet liderleri seviyesinde anlaşmaya varılmış olmasının bölge açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin enerji merkezi olarak küresel önemi artıyor” dedi.
King’s College’da Öğretim Görevlisi Adnan Vatansever ise Rusya ve Avrupa Birliği’ni daha uzun seneler enerji alanında birlikte çalışmaları gerekeceğini belirterek, Rusya’dan Avrupa’ya enerji transferinin kesilme riskin her iki aktör tarafından da abartıldığını vurguladı.
Vatansever, “Önümüzdeki dönemde Rusya’dan Avrupa’ya ulaşan doğalgazın kesilme riski daha az olabilir. Çünkü doğalgazı belki bir kez kesebilirsiniz. Fakat bu hem sizin gelirlerinize, hem de tedarikçi olarak güvenilirliğinize zarar verebilir” diye konuştu.
Kaynak: Bloomberg HT