Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, PETROL ve AKARYAKIT SEKTÖRÜ - Tarih : 07 Mart 2016
Akaryakıt sektöründe 2005 yılına kadar uluslararası şirketlerin pazara hâkim olduğu, satış fiyatlarının devlet tarafından belirlendiği bir dönem yaşandı.
2005 yılında uygulamaya geçirilen petrol kanunu ve serbest fiyat kararı ile dağıtım şirketi sayısı arttı, sektöre yerli yatırımcıların girişi kolaylaştı ve fiyat rekabeti başladı. Bugün 91 dağıtım şirketinin 12.500 civarı istasyonun faaliyet gösterdiği, yüzyıllar önce fosilleşme ile başlayan muhteşem bir tedarik zincirinin son halkasını oluşturan, 7/24 faaliyet gösteren dev bir sektör konumundadır.
Son yıllarda artan rekabet, düşen karlılıklar, yükselen işletme maliyetleri sebebi ile ciroya ve yatırım miktarlarına göre kıyaslandığında kar oranları düşük seviyelerde kalmaktadır. Günümüzde akaryakıt sektörü tüketim tonajlarına göre istasyon sayısı fazlalığı, işletme maliyetlerinde ki artış, tavan fiyat uygulamaları benzeri devlet regülasyonları, deniz, kara nakliyelerinde ve antrepo rejiminde ki yeni düzenlemeler sebebi ile ciddi bir değişim sürecindedir. 2015 yılında küresel anlamda yaşanan kur savaşları ve uluslarası politik sorunların ekonomik bir emtia olan petrol üzerindeki baskısının yansımaları değişim sürecini sektör oyuncuları adına sancılı hale getirmiştir. İşletim sermayelerinde ki düşüş, kur zararları sebebi ile bilançolara olumlu etkisi olmamıştır.
2014 yılında başlayan sektördeki kabuk değişikliği sebebi ile yabancı yatırımcılar Türkiye de maliyetlerini düşüremedikleri ve beklenti içerisinde oldukları kar marjlarını kazanamadıkları için satış kararı alarak sektörden ayrılmaya başladılar. Total Türkiye’nin satışı ve OMW nin Petrol Ofisi’ni satacağını açıklaması yabancı yatırımcıların değişim sürecini geçirmek istemediği algısı yaratmaktadır.
Kadoil olarak değişim sürecinin 1-2 yıl daha devam edeceğine inanıyoruz. Bu süreçte şirket satış, satın alma ve birleşmeler kaçınılmazdır. Pazardaki değişimi takip eden yerli ve yabancı yeni oyuncular içinde fırsatlar doğacaktır. Gelecekte bizi dağıtım şirketleri ve akaryakıt istasyon sayılarının azaldığı, Doğu Avrupa ve Amerika pazarlarında olduğu gibi, istasyonların şehirlerin en merkezi ve emlak anlamında en değerli noktalarından, mülk değeri daha düşük bölgelere kaydığı bir dönemin beklediğini ön görüyoruz. Bu süreç aynı zamanda sektörün karlılık açısından eski günlerine dönmesine yardımcı olacaktır. Dağıtım şirketi ve istasyon sayısında ki düşüş sebebi ile değişime ayak uydurabilen, maliyetlerini kontrol edebilen, teknolojik alt yapısını hazırlayan dağıtım şirketlerinin ve istasyon bayilerinin karlılıklarının artacağı, makul seviyelere geleceği bir aydınlık döneme geçiş olarak nitelendiriyoruz.
Türkiye akaryakıt pazarının en güçlü yerli oyuncularından biri olarak planlarımızı ve stratejimizi yatırımlarımıza hız kesmeden devam etme kararındayız. Ülke ekonomisindeki gelişime inanıyoruz. Yerli firmaların güçlendiği, küresel oyuncu olmaya aday olacağı yeni bir akaryakıt sektörü oluşuyor. Kadoil olarak yeniden şekillenen sektörde doğru pozisyon alarak, yatırımlarımızın yanında, sektörde ki ana dağıtım şirketleri satışında da en güçlü alıcı pozisyonunda olmayı sürdüreceğiz.
Saygılarımla,
Çağdaş Demirağ
Genel Müdür