Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 12 Kasım 2016
Her ne kadar seçim tartışmalarında Trump’ın enerji söylemleri diğer vaatleri kadar ön planda olmasa da, uzun vadeli etkileri açısından Trump’ın enerji politikası tüm dünya için hayati bir önem taşımaktadır.
Enerji politikasında Trump yönetiminin kullanacağı temel enstrümanlar arasında enerji sektöründeki yasal düzenlemelerin hafifletilmesi yoluyla fosil yakıt üretimlerinin teşvik edilmesi gelmektedir. Bu bağlamda Trump, öncelikle Obama yönetiminin petrol ve doğalgaz sektörlerine getirdiği düzenlemeleri tamamen yürürlükten kaldırmayı planlamaktadır.
Trump benzer şekilde kömür ve konvansiyonel olmayan doğalgaz alanında üretimi ve istihdamı arttırıcı politikalar izlemeyi vaat etmektedir. Bilindiği üzere özellikle kaya gazı (shale gas) üretim faaliyetleri çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkileri olduğu gerekçesiyle pek çok kesim tarafından eleştirilmektedir.
Trump’ın “OPEC ya da çıkarlarımıza düşman olan hiçbir ulustan enerji ithal etmek zorunda olmayacağımız bir enerji bağımsızlığına erişeceğiz” söylemi ile özellikle ABD-Körfez ülkeleri ilişkilerinde gergin bir dönem yaşanabileceğinin sinyallerini de vermektedir.
Trump’ın enerji politikaları gündeminin bir diğer unsuru da Rusya ile ilişkiler olacak. Putin yönetimi ile uzlaşma arzusunu sıklıkla tekrarlayan Trump’ın Rus enerji sektörüne Amerikan yatırımlarını teşvik etmeyi amaçladığı ve bu yolda Kremlin’e yönelik yaptırımları kaldırabileceği konuşulmaktadır.
Trump döneminde dikkatle izlenmesi gereken bir diğer konu da İran olacaktır. Seçim kampanyası sırasında Trump İran nükleer anlaşmasını “tarih boyunca bir ülkenin yaptığı en kötü anlaşmalardan birisi” olarak nitelendirerek bu konudaki tavrını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Yazının Devamı İçin TIKLAYINIZ>>>