Kategori : ENERJÄ° GÃœNDEMÄ°, RÃœZGAR ENERJÄ°SÄ° & RES - Tarih : 11 Åžubat 2017
Almanya 2016 yılında gerçekleştirdiği 5443 MW ile birinciliğini korurken, Fransa 1561 MW ile ikinci, Türkiye 1387 MW ile üçüncü, 887 MW ile Hollanda dördüncü ve 736 MW ile İngiltere beşinci sırada yer aldı.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) her yıl yayınladığı rüzgar enerjisi istatistik raporu açıklandı. Avrupa Rüzgar Enerjisi de (WindEurope) rüzgar sektöründeki Avrupa’daki gelişmelerin sonuçlarını üyeleri ve kamuoyu ile paylaştı. Avrupa’da üçüncü, dünyada yedinci sırada yer alan Türkiye yeni bir rekora imza attı.
TÜREB tarafından açıklanan raporda, ülkemizdeki toplam rüzgar kurulu gücünün, 2015 yılı sonunda 4718 MW iken, 2016 yılında gerçekleştirilen 1387 MW kurulu güç ile toplamda 6106 MW’a çıktığı belirtildi. Avrupa’da ise Almanya 2016 yılında gerçekleştirdiği 5443 MW ile birinciliğini korurken, Fransa 1561 MW ile ikinci, Türkiye 1387 MW ile üçüncü, 887 MW ile Hollanda dördüncü ve 736 MW ile İngiltere beşinci sırada yer aldı.
2020 yılı sonrası belirsizlikler tanımlanmalı
TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, konuya ilişkin yaptığı açıklamada 2016 yılı sonunda Türkiye’nin yakaladığı bu başarının herkesi mutlu ettiğini, bununla birlikte başarının sürdürülebilir olması için gelecekteki belirsizliklerin giderilmesine yönelik çalışmalara süratle başlanması gerektiğine dikkat çekti.
2016 yılı içinde gerçekleştirilen 1.387 MW’lık kurulu güç ile Almanya ve Fransa’dan sonra Avrupa’da üçüncü, dünyada yedinci sıraya yerleştik diyen Ataseven, bu başarılı sürecin 2020 yılından sonra rüzgar enerjisinin belirsizliğini gidermeye yetmediğini hatırlatarak Türkiye’nin2023 yılı yenilenebilir enerji hedefini nasıl karşılayacakları konusunda ulusal eylem planları hazırlamaya ihtiyacı olduğunu ve yatırımların artması için gelecekteki pazar hacimlerinin öngörülebilirliğine ve bunları sunmaya yardımcı olacak plan ve mevzuatlara ihtiyaç duyduklarını kaydetti.
Bir süredir çeşitli nedenlerle proje üretilemediği için inşaa halinde olan projelerin sayısının 861 MW’a kadar gerilediğini belirten Ataseven, bir an önce 2017’nin ilk çeyreğinde 2015 yılı başvurularının yarışma sonuçlarını, 2016 yılından ertelenen 2.000 MW’lık yeni başvuruların alınmasını beklediklerini ifade etti.
Uzun yatırım süreçlerinin sektöre vakit kaybettirdiğine de değinen Ataseven, Yekdem ve yerli katkının devamlılığının sağlanmasının sektörün gelişimi açısından önemli olduğunu vurguladı. 2020 sonrasındaki belirsizliğin tanımlanmasının başarılı ve sürdürülebilir bir rüzgar sektörü için önemli olduğuna vurgu yapan Ataseven, mevcut pazarın işleyişine katkı sağlayacak şekilde üretilen, uygulanabilirliği yüksek büyük ölçekli YEKA projelerine ait şartnamenin 2017 yılının ilk çeyreğinde açıklanmasının da sektöre dinamizm getireceğini sözlerine ekledi.