Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 04 Mart 2013
Elektrik Üreticileri Derneği Genel Başkanı Önder Karaduman, son 12 yılda enerji sektörüne 50 milyar dolar yatırım yapıldığını söyleyerek, “Hedef daha serbest ve rekabetçi bir piyasa” dedi.
1-2 Mart 2013 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik Piyasası Sektör Değerlendirme Toplantısı Trabzon’da sürüyor. Elektrik Piyasası Sektör Değerlendirme Toplantısı’na; EPDK Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Hasan Göktaş, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Elektrik Üreticileri Derneği Genel Başkanı Önder Karaduman, kurul ve sektör üyeleri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Önder Karaduman, elektrik üretiminin 242 milyon kilovat saat olarak gerçekleştiğini söyledi. Karaduman, kurulu güce ilave edilen yüzde 90 gibi bir kapasitenin özel sektör tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu ifade etti. Özel sektörün son 12 yıllık süreçte sadece üretim boyutunda 50 milyar dolara yakın bir yatırım yaptığını ifade eden Karaduman, “Bu hakikaten çok büyük bir başarıdır.
Bu sayede ülkemizde her evde ampuller yanmakta ve sanayide motorlar kesintisiz çalışmaktadır. Yıllardır süregelen ‘Türkiye bir gün elektriksiz kalacak’ söylemleri bu yatırımlar sayesinde gerçekleşmemiştir. Bu başarıda işte bugün burada bizlerle beraber olan birçoğu da dernek üyemiz olan özel sektörün çok büyük katkısı vardır. Ben şahsen her bir yatırımcıyı, ülkemizdeki şartları çok iyi bilen biri olarak, bir kahraman olarak görüyorum. Huzurlarınızda hepsini tebrik ediyorum. Bu başarıda hiç kuşkusuz ki çok büyük bir gayretle sektörün serbestleşmesi ve istikrarlı bir şekilde gelişim gösterebilmesi için uğraşan her zaman özel sektörün yanında önünü açmaya çalışan bürokratlarımızı ve EPDK’daki arkadaşlarımızın da çok büyük bir payı olduğu gerçeğini de burada söylemek istiyorum” dedi.
“HEDEF DAHA SERBEST VE REKABETÇİ BİR PİYASA”
“Bu başarıyı devam ettirmemiz gerekmektedir” diyen Önder Karaduman, tüm gayretlere rağmen halen tam serbest ve rekabetçi bir piyasanın hayata geçmediğini, yatırım ortamının serbest ve tam rekabetçi piyasa olmadığını savundu. Son 4 yılda elektrik dağıtım ihalelerinde çok aşamalar kaydedilmiş olmakla birlikte kamunun üretimdeki ağırlığının devam etmekte olduğunu ifade eden Karaduman, “Serbestleşme sürecinin 2001 yılından bu yana başlamasından beri üretimde özel sektörün payının hala yüzde 40’lara ulaşmış olması, sürecin daha da hızlanmış olması gerektiğinin en önemli göstergesidir” şeklinde konuştu. Karaduman, üretim özelleştirilmelerinin geç de olsa başlamış olmasının aslında bizim için ümit verici bir gelişme olabileceğine vurgu yaparak, “Bugün elektrikte üretim sektörünün durumuna baktığımızda umut verici birçok gelişmenin yanında, geleceğe yönelik bazı kaygılarımızın da var olduğunu söylemek isterim” dedi.
“YILLIK TALEP ARTIŞI YÜZDE 7’NİN ALTINA DÜŞMÜYOR. YENİ ÜRETİM YATIRIMLARINA İHTİYAÇ VAR”
“Bilindiği gibi Türkiye 2002 yılından bu yana dünyada Çin’den sonra Türkiye en fazla talep artış hızına sahip olan ülkedir” sözlerine yer veren Karaduman, daha sonra şunları söyledi: “Son 10 yıl içerisinde krizlere rağmen ortalama yıllık talep artışımız yüzde 7’nin altına düşmemiştir. Gelecek 10 yılda da EİAŞ’ın senaryolarına göre bu talebin yine böyle devam edeceği öngörülmektedir. 2012 yılı içerisinde kurulu gücümüzün yaklaşık 4 bin megavat artışla 57 bin megavata ulaşmış olması kuşkusuz ki çok önemli bir gelişmedir. Ancak emre amade kapasiteme zinde 41 bin megavatlar düzeyinde olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. 2012 yılındaki puandı 39 bin megavatlara ulaştığını, üretim ve tüketim dengemizin ne kadar kritik bir sınırda ilerlediğimizi burada dikkatlerinize sunmak isterim. Bu açıdan yıllık bazda 4-5 bin megavatlık üretim yatırımlarının hız kesmeden devam ediyor olması önümüzdeki yıllarda arz güvenliği riskimizi minimize edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. “
“ÖZEL SEKTÖRÜ TEŞVİK EDECEK YENİ TEDBİRLERE GEREK VAR”
Önder Karaduman, “Bunun için yatırımların önündeki bürokratik ve sosyal engellerin bir an önce kaldırılmasını, enerji yatırımlarını daha çok teşvik edecek tedbirlerin hızla devreye alınmasını ve beklemekteyiz” dedi. Karaduman, maliyet bazlı fiyatlandırmanın olmadığı ve geleceğe yönelik fiyat öngörülebilirliğinin sağlanamadığı bir sektörde uzun vadede fiyat istikrarını korumanın çok mümkün olamayacağını da dile getirerek, ”Umuyorum ki önümüzdeki yıllar kamu özel sektör iş birliği ile sektörümüzdeki reform sürecinin hızlanarak devam edeceği, serbest, rekabetçi, istikrarlı bir piyasa yapısının tam anlamıyla hayata geçebileceği yıllar olacaktır” diye konuştu.
“Elektrik Piyasası Sektör Değerlendirme Toplantısı”nın açılışında konuşan EPDK Başkanı Göktaş, elektrik üretimi ve dağıtımında kamunun payının yüzde 50’nin altına düştüğünü, bunun sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti. Göktaş, “Oyuncusu olan bir sektöre dönüştük” dedi. Trabzonlu olduğunu ve bir anlamda ev sahibi olduğunu belirten Göktaş, toplantı öncesinde Trabzon’da doğalgaz ve elektrik dağıtım sektörü temsilcileri ile Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sevkiyatını ve dağıtımını yapan şirketin temsilcilerini dinlediklerini anlatarak, “Hızlı bir şekilde sorunlarını dinledik.
Dolayısıyla ne tür çözümlere ihtiyaç ve üretebiliriz onlara baktık” diye konuştu. Göktaş, bugün ve yarın elektrik üretim sektörünün termik ve hidrolik olmak üzere ayrıntılı bir şekilde sorunlarını dinleyeceklerini belirterek şöyle konuştu: “Dinlemenin de ötesinde karşılıklı görüş alış verişinde bulunacağız. Dolayısıyla bir çalıştay boyutunun var olduğunu da söylemiş oldum. Geçen hafta sonu Hatay’da rüzgar sektörünü toplamış olduk. Orada da rüzgar sektörümüzün dününü ve yarınını konuştuk. Çok faydalı bir toplantı oldu. Bugün yine bu bölümde termik üretim, dolayısıyla termik üretim santrallerini konuşmuş olacağız, yarında hidroelektrik santralle üretim sorunlarını masaya yatırmış olacağız. Dolayısıyla termik hem de hidroelektrik kaynaklarımızla ilgili çok ayrıntılı bir sektör toplantısı olmuş olacak, diye düşünüyorum. Ümit ederim de çok faydalı olacaktır.”
“26 BİN 400 LİSANS VERDİK”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Hasan Göktaş, irili ufaklı, öyle veya böyle, 26 bin 400 tane lisans vermiş olduklarını ifade ederek, “Oyuncusu olan bir sektör haline dönüştük. Dolayısıyla bu tabloyu bir şekilde ortaya koymakta fayda var. Diğer taraftan devletin monopol olarak belirlediği piyasa, aynı zamanda oyuncu olarak da belirlediği bir piyasada devletin kontrolör olarak işin içinde olduğu bir piyasa yapısına hızlı bir şekilde geçiş var. Yani devlet diğer özel sektörle beraber oyunu kendisiyle oynama yerine oyundan çekilerek oyunun kurallarını koymak, dolayısıyla o oyunu oyunculara, özel sektöre bırakmak gibi bir yaklaşım var bu da hızlı bir şekilde devam ediyor.
Yap-işlet-devretler dahil baktığımız zaman, hem elektrik üretiminde hem dağıtımında kamunun payı, özel sektörün payının altına şu anda düşmüş durumda. Yani iki tarafta da özel sektörün payı, yüzde 50’nin üzerinde. Yani bu aslında sevindirici bir unsurdur. Bu da sizler gibi üretim sektörüne, düzenlemelere, siyasi iklime, ekonomik istikrara güvenerek girmiş olan yatırımcılar sayesinde olmuştur, bunu da idrak etmek, bu hakkı teslim etmek ve bu konuda ben sizlere teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
“ENERJİ SEKTÖRÜ EKONOMİNİN HER YIL İKİ KATI KADAR BÜYÜMÜŞTÜR”
Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Göktaş şöyle konuştu: “Son 10 yılda hızlı büyüyen bir piyasa. Yaklaşık yüzde 85-90 civarında büyüdü. Tüketim pazarına baktığımız zaman büyüyen bir piyasa neredeyse son 12 yılda kurulu gücünü ikiye katlamış bir piyasayı konuşuyoruz. Dolayısıyla baktığınız zaman oyuncu sayısı açısından hem tüketim açısından çok hızlı bir artış var. Biz 1970’den 2010’a yani son 40 yılın ortalama ekonomik büyümesi ortalama yıl itibarıyla yüzde 4.1, 4.2 civarında. Aynı dönem içerisinde ortalama elektrik tüketimi yüzde 8.4’tür. Yani ekonominin her yıl iki katı kadar enerji sektörü büyümüştür. Bu hızlılığı devam ettirmek zorundayız. Zira önümüzdeki dönemde bir arz sıkıntısı yaşamamak açısından hem düzenleme iklimini hem yatırım ortamını yatırımcılar için öngörülebildiği yüksek bir piyasaya dönüştürmek durumundayız.”
“TOPLANTILAR YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRİR”
Bu tur toplantılarda yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik çok önemli bir fonksiyon gördüğünü ifade eden Göktaş, Trabzon’daki çalıştayda, kurulda 9 kişi olmalarına rağmen sektörü de bir kişi kabul edip 10 kişiye çıktıklarını aktardı. Ortaklaşa bir arada, aynı tarafın paydaşları olarak bu çalışmayı yapmanın gayrete içerisinde olduklarını vurguladı. “Evet rekabet yetirince sağlanamamış olabilir. Sorunlar var. Olmalıdır da. Çok dinamik bir piyasayı konuşuyoruz“ şeklinde sözlerine devam eden EBDK Başkanı Hasan Göktaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Az önce büyüklükleri konuştuk. Şu çok önemlidir. Artık bugün itibarıyla Türkiye’de organları oluşmuş, iyi çalışan bir piyasa yapısı var. Ne demek bu? O fonksiyon öyle çalışıyor ki bir gece de 2 bin kuruş olabiliyor elektriğin kilovat saati, bir sonraki dönemde sıfır kuruş olabiliyor. Aslında piyasa mekanizmaları çok hızlı cevap üretebiliyor. Bu da çok iyi çalıştığını gösteriyor sistemin. Yani evet, eksiklerimiz yok mu var? Tamamlayacağımız çok unsur var ama, tasarımı iyi olan, mekanizmaları iyi oturmuş bir piyasa yapımız var ama bunu geliştirmek zorundayız. Yani tren doğru raylardan gidiyor. Bunu yüksek hızlı trene dönüştürmemiz gerekiyor.”
“PİYASAYA ENERJİ ARZI GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR”
En önemli konulardan birisinin de arz güvenliği konusu olduğunu anımsatan EBDK Başkanı Hasan Göktaş, ”Her halükarda sisteme ihtiyaç kadar ya da ihtiyaçtan daha fazla elektrik üretebilecek bir yapıyı oluşturmamız lazım gelir. Bunun da olmaz ise olmazı özel sektörün önünü açmaktan geçiyor. Yatırım ortamını iyileştirmekten geçiyor. Baktığımız zaman yenilebilir kaynaklar tamam. Yenilebilir kaynaklar her halukar da milli kaynaktır. Sisteme dahil etmek zorundayız. Yerli kaynaklarımızı kömür kaynaklarımız başta olmak üzere sisteme dahil etmek zorundayız. Bütün bu sistemin güvenliği baz santraller üzerine kurulu olmak zorundadır. Bugün termik nitelikli toplantılara baktığımız zaman yerli kömür, ama aynı zamanda doğal gaz, nükleer ileride, hepsini bir arada ve termik kaynaklı üretim santrallerine baktığımızda sistemin taşıyıcı unsuru aslında baz santraller olacak. Arz güvenliğini yaklaşımını sergilerken aynı zamanda sistem güvenliğini de baz santraller üzerine kurmakta fayda var diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“KANUN ÇALIŞMALARI SİSTEMDE YERİNİ ALDI”
Göktaş, daha sonra hazırlanan kanun hakkında şu bilgileri verdi: “Kanun görüşülmeye başlayacak genel kurulda. Enerji komisyonunda belki birtakım eksiklikler olabilir. Çalışma yapılırken sektör toplantıları yapılarak görüşler alınmıştır. Bakanlığımız taslak metni ilana çıkarak tüm paydaşların görüşlerini defalarca aldı. Meclis’te de enerji komisyonumuz sektördeki paydaşları da davet ederek tartıştı. Çok katılımcı bir süreç takip edildi ve genel kurulumuza kadar da indi. Ümit ediyoruz ki buradan da geçerek sisteme dahil edilir ve katkı sağlar. Eleştirilecek bir taraf bulunabilir ama sağlayacağı faydaya bakarak yürümemiz gerektiğini düşünüyorum. İleride uygulamada çıkabilecek aksaklıklar ve yeni ihtiyaçları, kuşkusuz yeni kanun düzenlemeleri ile düzeltmek ve geliştirmek durumundayız.”
Kaynak: HaberX