CLA Akademi | Enerji Gazetesi

AB’nin Enerji Fiyatlarını Düşürmesinin 6 Yolu

Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 28 Haziran 2022


AB ülkelerinin yenilenebilir enerji hedeflerini yükselttiğini ve bu bağlamda 2030 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payını %63’e çıkarmayı planladığını; REPowerEU paketiyle bu hedefin %69’a çıktığını ortaya koyuyor. AB ülkelerinin 2019’daki planları, 2030 için %55’i hedeflerken Avrupa Birliği, Ukrayna savaşından önce, yenilenebilir enerji kurulu gücünü 2030 yılına kadar 1.149 GW’a çıkarmayı planlıyordu, oysa şimdi hedef 1.434 GW, bu %25’lik bir artış, diğer bir deyişle, 2030 yılına kadar ilave 839 GW’lık yenilenebilir enerji kurulu gücü anlamına geliyor.

1. Artırılmış enerji güvenliği

Enerji güvenliği, AB’nin Rusya’nın kömür ve doğalgazına olan bağımlılığını durdurmayı amaçlayan REPowerEU planının itici gücüdür. AB, 2021 yılında gaz arzının %35‘ini Rusya’dan ithal etti.

Yenilenebilir enerji üretimini artırmak, yalnızca enerjide fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmakla kalmayacak, daha da önemlisi, fosil yakıt ithalatını ikame ederek enerji güvenliğini artıracaktır. Fosil yakıt ithalatını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ikame etmek enerji güvenliğini artırır, çünkü rüzgar ve güneş enerjisi neredeyse her zaman yurt içinde üretilir ve tüketilir. Jeopolitik krizlerden ve fiyat değişkenliğinden fosil yakıtlar kadar etkilenmezler.

Aşağıdaki grafik, İngiltere, Almanya ve Fransa tarafından açıklanan ulusal yenilenebilir enerji hedeflerinin bu ülkelerin ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığını nasıl azaltabileceğini gösteriyor.

2. İşletme maliyetlerinde tasarruf

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana, elektriği kömür yerine temiz kaynaklardan üretmenin ekonomik cazibesi de çarpıcı bir şekilde arttı. Analizimize göre, Mayıs ayı için, AB genelinde gaz ve kömür ile çalışan santrallerin ortalama işletme maliyeti, dört saatlik batarya depolama sistemleri ile donatılmış yeni kara tipi rüzgar veya güneş santrallerinin iki katından fazlaydı.

Dahası, önümüzdeki kış sezonuna ve ötesine baktığımızda, fiyatlandırma baskılarının azalma belirtisi göstermediği ve bu dinamiklerin önümüzdeki 24 ay boyunca yüksek seyrine devam edecek gibi görünen kömür ve gaz vadeli işlem fiyatlarına yansıdığı görülüyor.

3. Yakıt maliyetlerinden edilen tasarrufla enerji geçişi maliyetleri karşılanabilir

REPowerEU hedeflerine ulaşmak için, AB’nin 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiye 1,5 trilyon € yatırım yapması gerektiğini tahmin ediyoruz[1]. Bu miktar kulağa çok gelse de yapılması mümkün. Yıllara böldüğümüzde, AB’nin şu andan itibaren 2030’a kadar yılda 182 milyar € yatırım yapması gerekecek. Bu, AB’nin 2021’de yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımdan yaklaşık %18 daha fazla. Ayrıca, söz konusu maliyetin yalnızca sermaye yatırımlarını kapsadığı ve şebeke yatırımlarını hesaba katmadığı unutulmamalıdır.

Sırasıyla 290 €/ton ve 96 €/MWh olan mevcut yüksek kömür ve gaz fiyatları üzerinden hesaplandığında, yılda 203 milyar € ve 428 milyar €’luk yakıt maliyetinden kaçınmak mümkün olabilir. Bu miktar, REPowerEU hedeflerine ulaşmak için gereken yıllık yenilenebilir enerji yatırımını fazlasıyla karşılamaktadır. Gaz fiyatları kriz öncesi dönemdeki 32 €/MWh seviyelerine inse bile, kaçınılan gaz harcamaları sayesinde Avrupa’da yılda 140 milyar € üzerinde tasarruf edilmesi beklenebilir. Bu, REPowerEU hedeflerine ulaşmak için yapılması gereken yıllık yenilenebilir enerji sermaye yatırımlarının dörtte üçüne karşılık geliyor.

4. Deflasyon etkilerinden elde edilen hane halkı tasarrufları

Altyapı şirketleri, yakıt fiyatlarındaki artıştan doğan ek maliyetleri, hanelerin enerji faturalarını artırmak yoluyla tüketicilere yansıtıyor. Yükselen enflasyon da devreye girince bir yaşam maliyeti krizi ortaya çıkıyor. Kış döneminde bu kriz daha da şiddetlenecek. Ancak yenilenebilir enerjinin deflasyon etkisi, artan yakıt fiyatlarına karşı etkili bir koruma sağlayabilir.

Almanya örneğini ele alalım. 2021 yılında, ortalama hane halkı elektrik maliyeti 32,15 sent/kWh olup, 7,93 sent/kWh’lik enerji tedarik maliyeti, söz konusu toplam maliyetin yalnızca dörtte birini oluşturmaktaydı. Yakıt fiyatlarının mevcut durumunda, enerji tedarik maliyetlerinin %50 fiyat artışı ile 12,08 sent/kWh’ye[2] yükselmesini bekliyoruz. Yılda 3.500 kWh elektrik tüketen tipik bir üç kişilik Alman hanesi için, aylık elektrik faturası bu yıl 94€’dan 104€’ya yükselecek; diğer tüm maliyet bileşenlerinin değişmediği varsayılırsa, bu %10’luk bir artış anlamına geliyor.

Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarını hızla yaygınlaştırma planı doğrultusunda, mevcut kurulu gücüne yılda 18 GW güneş kurulu gücü artı batarya depolama alanı ve 7 GW kara tipi rüzgar kurulu gücü artı batarya depolama alanı eklerse, meskenlerin aylık elektrik faturalarını 2024 yılına kadar 91€’ya düşürebilir. Başka bir deyişle, Almanya’da yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasıyla, 2024’teki enerji faturaları %9 daha düşük olabilir.

Bununla birlikte, yenilenebilir enerji kurulu gücünün bu kadar hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesi sağlam ve istikrarlı bir küresel tedarik zinciri gerektirmektedir, aksi takdirde arza bağlı bir maliyet enflasyonu ortaya çıkabilir. Tüm değer zinciri boyunca yatırım yapılması gerekecektir.

5. Milyonlarca yeşil iş

Mevcut literatürü analiz ettiğimizde, REPowerEU planının yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için atılacak adımlar, 2030 yılına kadar 2,4 milyon yeşil iş yaratabilir.

Teknoloji türü ve ülkeye göre bir dağılım yapıldığında, İngiltere’nin açık deniz rüzgar santrallerinde büyük bir iş alanı yaratabileceğini, öte yandan kara tipi rüzgar sektöründe özellikle Almanya’nın böyle bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Güneş enerjisi alanındaysa, en büyük iş alanları, Almanya, Fransa, İngiltere ve Yunanistan’da ortaya çıkacak.

Yenilenebilir enerji alanında yaratılacak işlerin sayısı, değer zincirine bağlı olarak büyük ölçüde değişmektedir. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin AB’de üretilmesi halinde ortaya çıkacak ekonomik faaliyet daha büyük olacak, dolayısıyla bölgedeki iş potansiyeli daha da artacaktır.

6. Uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmak

REPowerEU planı, jeopolitik açıdan önemli olmanın ve enerji güvenliği ile ekonomi alanlarında itici güce sahip olmanın yanı sıra, AB’nin uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmasına imkan sağlayacak bir yapıdadır. AB Yeşil Mutabakatı’nda telaffuz edilen hedefler arasında, birliğin 2050 yılına kadar net sıfır seviyesine ulaşması ve emisyonları 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar %55 oranında azaltması yer alıyor.

Emisyonları azaltmanın en az maliyetli ve en hızlı yollarından biri, yenilenebilir enerjinin ölçeklendirilmesidir. Emisyonların kesin olarak ne kadar azaltılacağı, yenilenebilir enerji üretiminin hangi fosil yakıtların yerine geçeceği ile doğrudan ilişkilidir. Yeni inşa edilecek yenilenebilir kurulu gücü, kömürün yerini alırsa emisyonları 1,1 GtCO2, doğal gazın yerini alırsa 460 MtCO2 azaltabilir[3]. Esasen, emisyon azaltımını en üst düzeye çıkarmak için, ilk önce kömür santrallerinden çıkışı sağlayacak adımlar atılmalıdır.


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

DİL SEÇİMİ:

  • Turkish
  • English

ENERJİ HABERLERİ KATEGORİSİ

SİTE İÇİ ENERJİ ARAMALARI

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat