CLA Akademi | Enerji Gazetesi

Almanya Nükleerden Uzaklaşırken Rüzgar’dan Daha Çok Yararlanacak!

Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ, RÜZGAR ENERJİSİ & RES - Tarih : 20 Haziran 2016


Almanya, nükleer enerjiden uzaklaşırken bir yandan rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan daha fazla faydalanmanın yollarını arıyor.  Açık denizde kurulan santrallar ve yeni depolama yöntemleri gibi gelişmelerle bir teknoloji dönüşümü de rüzgâr enerjisinde yaşanmaktadır.

Yenilenebilir enerjiye büyük yatırım yapan Almanya, rüzgâr enerjisinde bir yandan üretim maliyetlerini düşürürürken diğer yandan da inovasyonu arttırmaya odaklanıyor. Bugün Avrupa’da yaklaşık 250 bin kişiye istihdam ve elektrüzgar-santali-enerjisi-32908233rik ihtiyacının yaklaşık yüzde 11’ini sağlayan rüzgâr enerjisi, artık dev bir endüstri. Ve yenilenebilir enerji teknolojilerinin beşiği Almanya’da sektörü geleceğe hazırlamak için hummalı çalışmalar yapılıyor. Örneğin Hamburg’daki yeni teknoloji merkezi “Enerji Kampüsü”, kendini yenilenebilir enerjinin minyatür “silikon vadisi” olarak tanımlarken, burada depolamadan, türbin sesini azaltmaya birçok konuda araştırma yürütülüyor. Bir zamanlar hayal bile edilemeyecek teknolojiler yavaş yavaş hayata geçiyor.

Rüzgâr enerjisinin en büyük fuarlarından WindEnergy Hamburg, eylül ayında dünyanın dört bir yanından sektör temsilcilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Fuardan önce Hürriyet’in de dâhil olduğu gazeteci grubuna, Hamburg’da sektördeki son gelişmeler anlatıldı. 2008 krizinin ticareti azaltmasıyla, ekonomisini canlı tutmak için yenilenebilir enerjiye yönelen Hamburg, Siemens, Nordex gibi devlerin de merkezi veya rüzgâr enerjisi üssü olmaya başladı. Ancak rüzgâr enerjisi artık daha çok Çin ve Hindistan gibi ülkelerde büyüyor. WindEurope CEO’su Giles Dickson, “Geçen yıl sektör 23 milyar Euro’luk yeni yatırım çekti. Yenilenebilir enerji artık Avrupa’nın elektriğinin yüzde 29’unu sağlıyor, bu rakam 2030’a kadar yüzde 50’ye çıkacak. Artık yükselen ekonomiler de rüzgâra yoğun yatırım yapıyor. Çin’de geçen yıl 30 gigavat (GW) yatırım yapıldı ve kurulu güç bakımından Avrupa’nın tamamını geçti” dedi.

Siemens’in Rüzgar Enerjisi ve Yenilenebilir Bölüm Başkanı Markus Tacke ise rüzgarın bugün en düşük maliyetli yenilenebilir enerji kaynağı olduğunu söyleyerek, “Bir süredir sektörün gündeminde daha uzun kuleler, daha geniş kanatlar vardı, artık dijitalleşme de oldukça önemli. Aynı türbinlerle büyük veri (big data) teknolojileri kullanarak elektrik üretimini arttırabiliriz” şeklinde konuştu. Diğer yandan açık denizde rüzgâr enerjisinin de giderek önem kazandığı vurgulandı. Bu kapsamda E.ON’un, Kuzey Denizi’ndeki ‘Amrumbank West’ isimli açık deniz rüzgâr çiftliği, havadan gazetecilere gezdirildi. 80 türbinden oluşan rüzgâr çiftliği, yaklaşık 300 megavat (MW) kurulu gücünde ve 300 bin civarında konutun ihtiyacını karşılayacak miktarda temiz elektrik üretebiliyor. 4 bin 700 futbol sahası genişliğinde bir alana yayılan çiftliğin toplam yatırım hacmi ise 1.3 milyar dolar.

Hamburg’taki ‘Enerji Kampüsü’nü yöneten Profesör Werner Beba, şirketler ile bilim insanları arasında işbirliği yapıldığını söyleyerek, “2022’de nükleeri kapatıyoruz. Bu sanayileşmiş ülkeye nasıl kesintisiz elektrik sağlayacağız? Enerji dönüşümünü yaşayacaksak, önce insanları ikna etmeliyiz” diyor. Beba, bazı diğer projeleri ise şöyle açıklıyor: “Yarasaların rotasıyla ilgili çalışmamız var. Radarları olmasına rağmen yarasalar gece türbinlere uçuyor. Çünkü türbindeki böcekleri takip ediyorlar. Farklı ısılarda ışıklı çubuklar dikerek, böcekleri ve yarasaları başka alana çekiyoruz. Ayrıca akustik kameralar kullanarak, türbin sesini azaltmaya yönelik de çalışmalarımız var.”

Kaynak: Enerji Enstitüsü


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

DİL SEÇİMİ:

  • Turkish
  • English

ENERJİ HABERLERİ KATEGORİSİ

SİTE İÇİ ENERJİ ARAMALARI

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat