Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 13 Ekim 2021
Yeni açıklanan Yeşil Kalkınma hamlelerini yorumlayan Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, başta Avrupa olmak üzere dünyada tüm ekonomileri etkileyen Yeşil hareketin Türkiye tarafından da resmen kabul görmesini olumlu olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 11 Ekim 2021 günü gerçekleşen Kabine Toplantısı‘nın ardından açıklanan Yeşil Kalkınma Devrimi’ni yorumlayan Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, “Bu konuda esas bundan sonra atılacak adımlar belirleyici olacak ” dedi.
Dr. Emre Ilıcalı, başta Avrupa olmak üzere dünyada tüm ekonomileri etkileyen Yeşil hareketin Türkiye tarafından da resmen kabul görmesini olumlu olarak değerlendirdi. Dr. Emre Ilıcalı, “Paris Anlaşması’nın 06 Ekim 2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi ve açıklanan yeşil kalkınma adımları, Türkiye’nin bu yöndeki çabalarını ciddi anlamda pekiştirecek bir gelişmedir. Mevcut Bakanlığın ismine “İklim Değişikliği” ifadesinin de eklenmesi, konuya verilen önemi göstermekle beraber, sadece sembolik bir adım olarak kalmamalı, iklim değişikliğiyle mücadele her alandaki yatırımlarda en önemli belirleyici faktörlerden biri haline gelmeli.” ifadelerini kullandı.
Bugün Avrupa Birliği’nin atmış olduğu adımlar sonucunda ihracat ürünlerimizin bile ekolojik etkilerine göre değerlendirileceğini düşünecek olursak, Türkiye’nin kalkınmanın rengini kalıcı bir şekilde yeşil olarak benimsemesinin zarureti ortadadır. Zira önümüzdeki dönemde bu mücadele için ayrılacak kaynaklar, gerek ülkemiz gerekse de tüm dünyada hemen hemen her gelişmeyi etkileyecektir” diye konuştu.
Yeşil Mutabakata Dikkat!
İklim değişikliğiyle mücadele konusunda kısa bir süre önce Avrupa Birliği Komisyonu’nun Yeşil Mutabakat hazırlayarak, gerekli regülasyon ve yönetmelikleri içeren ilk paketini (FitFor55) üyelerinin onayına sunduğunu hatırlatan Dr. Emre Ilıcalı, değerlendirmesini şu sözlerle özetledi:
“İklim değişikliği, Türkiye’de sadece ekonomi yönetiminin değil, ekonomideki her birey ve aktörün artık öncelikli gündemi olmalı. Örneğin dünyada sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 55 azaltmayı hedefleyen AB’nin Yeşil Mutabakat paketi, sanayi ürünlerine karbon emisyonlarına göre ek vergi uygulamak, sınırda karbon vergisi uygulaması, hava ve deniz ulaşımı denetimlerini sıkılaştırmak gibi yaptırımları ile AB’nin bu konudaki ciddiyetini ortaya koymaktadır. AB’ye ihracat yapan ya da yapmayı hedefleyen Türk ihracatçılarının FitFor5 paketini yakından incelemesi şarttır”
(FitFor55) paketi kapsamında, enerji verimliliği uygulamaları ve yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, Avrupa Birliği Emisyon Ticareti kurallarında güncellemeler, düşük emisyonlu ulaşımın yaygınlaşması için gerekli altyapı çalışmaları, karbon sızıntısının önlenmesi için Sınırda Karbon Vergisi uygulaması, Yeşil Mutabakat kapsamındaki hedefler doğrultusunda vergi politikalarının güncellenmesi ve Yeni Ağaçlandırma politikalarıyla ormanlık alanlarının arttırılması yoluyla karbon depolanması ana başlıklarını içeriyor.
Avrupa Birliği Sınırda Karbon Vergisi (CBAM) sistemi kapsamında, öncelikli olarak bazı sektörlerden yapılacak ithal ürünlere karbon oranlarına göre ek vergilendirme yapılması, böylece çevresel etkinin de değerlemeye katılması hedeflenmektedir. Burada ilk olarak demir-çelik, çimento, aluminyum, gübre ve elektrik sektörleri bu kapsama alınacak, sonrasında kapsam genişletilecektir. CBAM vergilendirme mekanizması için 2023 ile 2025 arası bir geçiş dönemi olacak. Şirketlerden sadece karbon ayak izlerini ve kendi ülkelerinde ödedikleri karbon vergisi miktarlarını raporlamaları istenecek. 2026’dan sonra sistem tam kapasiteyle devreye girecektir.