Dünya Rüzgar Günü, tüm çevreci ülkeler tarafından daha iyi bir gelecek için 15 Haziran’da kutlanıyor. Dünya genelinde 2020 yılında 753 GW kurulu rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşıldığını açıklanırken enerji kaynakları arasındaki en çevreci ve ucuz çözüm olan geleceğin kurtarıcısı rüzgarın ülkemizde de daha sert esebilmesi için türbinlerin gerek duyduğu tüm bakım ve onarım hizmetlerinin üst düzey teknoloji ile gerçekleştirmesi gerektiği belirtiliyor.
Rüzgar enerjisi, daha iyi bir geleceği hem ekonomik hem de çevresel açıdan sürdürülebilir hale
Sert Esen Rüzgar Dünyayı Şekillendiriyor
Her yıl Haziran ayının 15. günü kutlanan Dünya Rüzgar Günü, bu yıl da gelecek adına en çevreci enerji kaynağı olarak tüm çevreci ülkelerde kutlanıyor. Fosil yakıtların tükenme tehlikesi, pahalılığı ve çevreye ciddi zararları göz önünde bulundurulduğunda temiz enerji kaynağı olan rüzgarın önemi daha da artıyor. Öyle ki rüzgar 743 GW kurulu gücü ile dünyada 1,1 milyar ton karbondioksit salımının önüne geçebiliyor. İklim ve gelecek adına dünyanın büyük bir titizlikle yaklaştığı enerji konusunda rüzgar enerjisinin önünün hep açık olurken karbon nötrlüğünü sağlamak için global önlemler ve politikalar uygulanması gerektiği, rüzgar enerjisi sektörünün önündeki engellerin kaldırılmasıyla da temiz bir geleceğe emin adımlarla yürüneceği aktarılıyor. Pandemiye rağmen rekor bir kurulumun da gerçekleşmesinin rüzgar enerjisinin global krizlere karşı ne kadar mücadeleci yapıda olduğunu işaret ettiğini belirten Aydın, geleceğin ekonomisi ve çalışan istihdamında da rüzgar enerjisinin payının çok olduğuna dikkat çekiyor.
Rüzgarda Rekor Kurulum
Özellikle geçen yıl tüm dünyada 93 GW rüzgar enerjisi kapasitesi kuruldu. Tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan rüzgar enerjisinin büyümesinde daha çevreci enerji anlayışı, devlet yönetimlerinin enerji üzerindeki ekonomik beklentileri ve yatırımcılara tanından imkanlar yatıyor. Rüzgar türbinlerinin daha verimli çalışması için gerçekleştirilen son teknolojik bakım ve onarımların da bu büyümede büyük pay sahibi olduğunu ifade eden Ali Aydın, ülkemizdeki YEKDEM gibi yenilenebilir enerjiyi ve özellikle rüzgarı destekleyen projelerin rüzgar enerjisinin büyümesine ciddi katkıları olduğunu, ülkemizdeki büyüme ve genişlemeyi de göz önünde bulundurduğumuzda devletin yatırımcılara verdiği desteklerle daha çevreci ve ucuz enerjiye sahip olunduğunu ifade ediyor.
Türbinlere Teknolojik Bakım
Rüzgar türbinlerine geçen yıllara oranla daha teknolojik, hızlı bakım ve onarımlarla müdahale ediliyor. Teknolojik gelişmelerin ve beraberinde getirdiği dijitalleşmenin, rüzgar enerjisinin birçok alanında kazanımlar elde edilmesini sağladığını belirten Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın’a göre, rüzgar enerjisi sektörünün önemli bir dişlisi olan bakım ve onarım hizmetleri rüzgar enerjisini daha güçlü ve daha verimli hale getiriyor. Bu amaçla Avrupa standartlarını yakaladıklarını hatta geçtiklerinin altını da çizen Aydın, özellikle rüzgar türbinlerinin nasıl daha akıllı ve üretim çıktılarının nasıl daha rekabetçi olabileceği konusunda önemli çalışmalara ve teknolojik çözümlere sahip olduklarını da aktarıyor. Hem TÜREB hem de Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği üyesi tek şirket olan Ülke Enerji’nin bugüne kadar 1.500’den fazla rüzgar türbinine alanında uzman ekiplerle ve teknolojilerle hizmet verdiğini de belirten Aydın, özellikle insansız hava araçları ile rüzgar türbinlerinin kanat analizlerini gerçekleştirerek, rüzgar enerjisinin verimliliğini devamlı kılmada ve duruş sürelerini azaltmada önemli kazanımlar sağladıklarını ifade ediyor.