AB ülkelerinin yüzde 70’ten fazlasının, birliğin 2020’ye kadar planladığı enerji tasarruflarının dörtte birine kadarının elde eldilmesi beklenen, binaların enerji verimliliği konusunu gözardı ettiği gerekçesiyle yasal süreçle karşı karşıya kalabileceği bildirildi.
Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger’in sözcüsü Nicole Bockstaller, EurActiv’e e-mail ile yaptığı açıklamada ’21 Eylül 2012’de, o zamana kadar tam uyum beyan etmeyen 24 ülke hakkında ihlal prosedürü başlatıldı’ dedi.
O zamandan bu yana ise aralarında İsveç, Danimarka ve İrlanda’nın bulunduğu dört ülkenin uyum sağladığı, 11 ülkenin tam bir sunumda bulunmadığı, sekiz ülkenin ise hiçbir bildirimde bulunmadığı bildirildi.
21 Eylül tarihinde uyum sağlamayan ülkelere resmi mektuplar gönderildi ve kendilerine yönetmeliği uygulama konusundaki planlarını ve aksama gerekçelerini sunmaları için iki ay verdi.
Brüksel çevreleri, Avrupa Adalet Divanı’nda son bulan bir prosedürdeki bir sonraki adım olarak şu anda görüşlerin hazırlanmakta olduğunu düşünüyor.
AB yetkilileri, 19 üye ülkenin ‘potansiyel olarak’ mahkemelik olabileceğini doğrulayacak, ancak bu, eşi benzeri görülmemiş bir toplu yasal süreç anlamına gelecek.
Alanda faaliyet gösteren şirketlerin örgütü EuroACE’in Genel Sekreteri Adrian Joyce, ‘Komisyon, bir an önce azami sayıda ülke hakkında harekete geçmeli. Avrupalı liderler enerji açısından çok verimli binaların, enerji ve iklim hedeflerine katkısını duydu, ancak açıkça görülüyor ki dinlemiyorlar’ dedi.
Binalar enerji açısından verimli olmadıkça karbondioksite çözüm yok
Sorunun üstesinden gelmeden, dünyanın karbondioksit emisyonlarını etkin olarak düşürmek mümkün değil. Uluslararası Enerji Kurumu’nun (IEA) verilerine göre konutlar ve ofis binaları, küresel enerji kullanımının aşağı yukarı yüzde 32’sini, son tüketicilerden kaynaklanan emisyonların ise yüzde 30’undan fazlasını oluşturuyor.
IEA, tüm dünyada artan nüfus ve kalkınmış dünyada giderek her hanede daha az kişinin yaşaması sebebiyle binalardan kaynaklanan enerji talebinin 2050 yılında iki kattan fazla artmasını bekliyor.
Birleşmiş Milletler sera gazı emisyon envanterlerini karşılaştıran Avrupa Çevre Ajansı’nın aktardığına göre 2010 yılında Avrupa’nın enerjiden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının yüzde 25’inden haneler sorumluydu.
Ancak binalar AB’nin Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) dahil değil ve yenilenebilir enerji ve karbon azaltımı gibi hedeflerin aksine AB’nin 2020 yılına kadar yüzde 20 enerji tasarrufu sağlama hedefi gönüllülük ilkesine bağlı.
Yetkililer, yeni kamu binalarının 2019’a dek, yeni özel binaların ise 2021’ye kadar sıfıra yakın karbon salınımında bulunmasını sağlayarak bu yüzde 20 kesintinin yüzde 4-5’inin EPBD’den gelmesini bekliyor.
EPBD nedir?
Binalarda Enerji Performansı Yönetmenliği, binalara enerji performansı sertifikaları (EPC) çıkarılmasını ve böylece ev sahiplerinin ve kiracıların, evin ne kadar ekonomik olduğunu karşılaştırabilmesi için çekici bir yöntem sunmasını hedefliyor.
9 Ocak’tan itibaren EPC’ye bağlanmış binalar için eşik bin metrekareden 500 metrekareye düşürülecek. Bu daha sonra 9 Temmuz 2015’te 250 metrekareye düşürülecek.
Avrupa’daki mevcut stok içinde yalnızca önemli yenileme işleri gerektiren binalar bu yönetmeliğe bağlı olacak. Ancak enerji açısından verimli olmayan ülkelerin ‘içeri sıkışabileceği’ gerekçesiyle enerji verimliliği destekçileri, EPBD’yi önemli görüyor.
Isıtma, soğutma, havalandırma, aydınlanma ve sıcak suyun son kullanımını hesaplayan AB mevzuatına göre üye ülkelerin , aralarında şunlar da bulunan bazı önlemler alması gerekiyor:
– Binalar için asgari gerekliliklerin sağlanması için maliyeti optimize edecek metodlar bulmak – Sıfır emisyon için 2019 ve 2012 tarihlerine yönelik ulusal planlar hazırlamak – Bunu destekleyebilmek için mali teşvik araştırmaları yürütmek – Isıtma ve soğutma sistemlerinin denetimini iyileştirecek önlemler almak – Büyük bir yenileme gerçekleştiğinde binayı kapsam içine almak – Bunlara uyum sağlamayan kişi ve şirketler için cezalar getirmek
Tembelleri ifşa etmek
27 AB ülkesinin tamamı, planladıkları finansal teşviklerle ilgili detaylar sundu. Ancak yalnızca 9 AB ülkesi, sıfır karbonlu binalar için ulusal planlarını açıkladı: Belçika, Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Litvanya, Hollanda, İsveç ve İngiltere.
Üye ülkelerin 21 Mart’a kadar aynı zamanda Brüksel’e, maliyeti optimize etme metodları için hesaplarını göndermesi gerekiyor. Bockstaller, şu ana kadar hiçbir ülkenin bunu yerine getirmediğini söyledi.
Bina ekonomisi kampanyaları yürütenler, Brüksel’in, büyük olasılıkla Enerji Talep Yönetimi Komitesi çerçevesinde, Adrian Joyce’un tabiriyle, ‘enerji verimliliği konusunda geri kalanları akranları önünde ifşa etme ve utandırma stratejisine’ geçmesini öneriyor.
Joyce, ‘2013’ün binalarda enerji verimliliği için kilit bir yıl olacağını düşünüyorum. Bu, binalarla ilgili en önemli yönetmelik ve eğer bu düzgün bir şekilde uygulanmazsa, bu konuyla ilgili bir şey yapma fırsatını bir nesil boyunca kaybetmiş olacağız’ dedi.
Kaynak: Euractiv