İş dünyasının sürdürülebilir kalkınma konusundaki farkındalığını ve etkisini artırmak amacıyla BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde hareket eden EGİAD Ege Genç iş İnsanları Derneği, üyelerine bu alanda yol haritası sunmak üzere üyeleriyle Sürdürülebilirlik başlığı altında bir araya geldi. Toplantının konuk konuşmacısı Mazars Denge CEO’su ve Sürdürülebilirlik Elçisi, TÜSİAD Girişimcilik ve Gençlik Yuvarlak Masa Başkan Yardımcısı Dr. İzel Levi Coşkun oldu.
EGİAD, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı tüzüğüne alarak bu alandaki faaliyetlerini resmileştirerek yine bir ilke imza attı. Buna göre, “Yoksulluğu ortadan kaldırmak,
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Rotamız
Birleşmiş Milletler’in yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegeni korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için yaptığı küresel eylem çağrısını temel alan etkinliğin, açılış konuşmasını EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer yaptı. Yelkenbiçer, sürdürülebilirliğin toplumsal yapının ve iş dünyasının vazgeçilmez unsuru olduğunu belirterek, çevreye, paylaşıma, geri dönüşüme, sorumlu üretim ve sorumlu tüketime kimsenin yüz çeviremeyeceği bir noktaya gelindiğine dikkat çekti. EGİAD’ın genç bir organizasyon olarak öncülük rolünü yerine getirmesi gerekliliğiyle hareket ettiklerini vurgulayan Yelkenbiçer, “İşleyişin bütüncül bir şekilde devam edebilmesi ve gelecek kuşaklara sorumluluğumuzu yerine getirmek açısından sürdürülebilir değerleri rotamız haline getirmemiz zaruridir. Daha yaşanabilir bir dünyaya ulaşmak için atmamız gereken adımları ortaya koymamız gerekmekte. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri; 2030 yılına kadar dünya genelinde yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmek hedeflerini kapsıyor. Her alanda kalkınma sağlayamadığımız sürece ekonomik büyüme ve sürdürülebilirliği güvence altına almamız mümkün görünmüyor. Biz de EGİAD olarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini en küçük birimden, kişiden, iş dünyasından ve şirketlerimizden başlatarak toplum geneline yayma hedefindeyiz. Yönetimde olduğumuz 2 sene süresince bu konuların takipçisi olacağız” dedi.
Gelecekten Borç Alarak Bugünü Yönetmeye Son Vermeliyiz
Sürdürülebilirlik konusunun bundan 10 sene önce dünya gündeminin “dilek ve temenniler” kısmında yer aldığını hatırlatan Yelkenbiçer, Covid 19 ile birlikteyse sürdürülebilirliğin herkesin ana gündem maddesi olduğuna vurgu yaparak, “Makine gibi çalışan ve ihtiyacımız olan her şeyi 100 metre ötedeki marketten tedarik edebildiğimiz, istediğimiz zaman istediğimiz yere gidebildiğimiz günler bir anda sona erdi. Şirketler açısından bakıldığında da üretim için ihtiyaç duyduğumuz her şeyi internetten bulup, dünyanın her yerinden ithal edebiliyorken, bir anda musluklar kapandı. Yerel olanın, milli ekonominin ve daha da önemlisi “yaşamsal kaynaklar” olan su, tarım, sağlık gibi konuların önemini hatırladık. Covid 19 bizi aynı zamanda büyük bir yüzleşme noktasına da getirdi. Artık maliyetler değil değerler üzerinden hareket etmemiz gerekiyor. Kararlarımızı alırken öncelikle çalışanlarımızın sağlığını düşünüyoruz. Artık “tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz” den çok “partnerlerimiz” diyeceğimiz bir dönem başlamak zorunda. Çünkü aynı ekosistemde yaşıyoruz ve bugün birbirimize her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. “Bütünün menfaati”, toplumsal kalkınma, yereli güçlendirme ve dayanışma vazifemiz var. Gene değerler üzerinden bakarak kaynaklarımızı tüketmek değil, onları yeniden ekonomiye kazandırma yaklaşımını benimsemek zorundayız. Gelecekten borç alarak bugünü yönetmeye bir son vermemiz gerekiyor; attığımız adımlar çocuklarımızın geleceğini karartmamalı!” dedi.
Covid İnsanlığa SOS Sinyali Veriyor
Mazars Denge CEO’su ve Sürdürülebilirlik Elçisi, TÜSİAD Girişimcilik ve Gençlik Yuvarlak Masa Başkan Yardımcısı Dr. İzel Levi Coşkun ise, pandemi koşullarında zorlu bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Bu süreçte, liderliğin ne kadar kritik olduğunu ve toplumların güven veren liderlere ne kadar ihtiyaç duyduklarını fark ettik. Covid insanlığa bir SOS sinyali veriyor. Acaba konfor alanlarımızı terk edip tüketim alışkanlıklarımızı değiştirebilecek miyiz? Ben değil, biz diyebilecek miyiz? Yoksa eski normal dediğimiz ama tüm dünyayı topyekün bunalıma sokan iş yapış şekillerine geri mi döneceğiz? STK’ların burada dengeleyici bir rolü var. Özellikle kurumlara hitap eden EGİAD gibi STK’ların daha sürdürülebilir bir gelecek adına paydaşlarına ışık tutması, yön göstermesi gerekiyor. Bundan böyle finansal olan kadar olmayan verilerin de önem arz ettiği çok daha kapsayıcı bir iş dünyasına ihtiyacımız var. Kurumların sadece kendi çıkarlarını maksimize ettikleri ve büyüme yoluyla sürekli karını arttırmayı amaçlayan bir yapıdan, toplumun ve çevrenin çıkarlarını da gözettikleri bir yapıya dönüşmeleri ve elde ettikleri finansal getiri ile çevresel ve sosyal etkilerini dengelemeleri gerekiyor. Finansal ölçüm yapmayı çok iyi biliyor olabiliriz. Ancak bundan sonra attığımız her adımda, aldığımız her kararda karbon emisyonları, enerji tüketimi, su tüketimi gibi çevreyi, eğitim, eşitsizliklerin azaltılması, kalite, etik, barış ve adalet gibi toplumu etkileyen konularda da ölçüm yapmak, etki alanımızı gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına pozitife döndürmek zorundayız. Ne yapacağımız kadar, şu anda ne yaptığımız da büyük bir önem taşıyor. Çünkü zamanımız çok sınırlı. Sürdürülebilirlik konusunu ajandasının en üstüne yerleştiren ve vizyonunu bu bakış açısıyla şekillendiren EGİAD’ı yaklaşımı dolayısıyla tebrik ediyor ve iş dünyasına yön veren diğer STK’lara örnek olmasını diliyorum” dedi.