Sağlıklı bir çevre, istikrarlı ve üretken bir toplumun temelidir. Mevcut ve gelecek nesillerin refahını sağlamak için hepimiz hem çevremizi hem doğal kaynaklarımızı korumak ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek zorundayız. Özellikle sürdürülebilirlik üzerine odaklanılan Dünya Doğa Koruma Günü’nde yapılan farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarının bilinci hergün yaşanarak yapılmalıdır.
Doğal kaynaklar, bu kaynakların bulunduğu yerde yaşayan türler ve biz, yani insanlar, birbirimize bağlıyız. Biyolojik çeşitliliğin oluşturduğu yaşam ağı, güvenli gıdaya, temiz suya ulaşmamızı ve sağlıklı yaşamamızı sağlıyor. Ancak bugün yaşam tarzımız ve tüketim alışkanlıklarımızla doğanın bize
• Türkiye’deki ilk defa tüketim alışkanlıklarının ve yaşam tarzının doğal kaynaklar üzerinde yarattığı baskı Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu ile hesaplandı.
• Yaşayan Nehirler Yaşayan Ege Projesi kapsamında hazırlanan Havza Atlası, Büyük Menderes Havzası’nın su kaynaklarının mevcut durumunu ortaya koyuyor. Bu çalışmada, Türkiye’de havza ölçeğinde yapılan en kapsamlı su kalitesi izleme çalışması gerçekleştirildi.
• Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve UNDP iş birliğiyle gerçekleştirilen “Orman Korunan Alanlarının Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında Küre Dağları Milli Parkı’nda yürütülen çalışmalar sonucunda Milli Park, Avrupa’nın en iyi yönetilen korunan alanlar ağı olan PAN Parks sertifikasını aldı. Bu, Türkiye için bir ilk olmuştur…
Tuğçe SOYTÜRK / Karabük Ünv. – Enerji Sistemleri Mühendisliği – soyturktugce1@gmail.com