Mevcut durumda klimaların enerji verimliliği etiketleri tek bir sıcaklık değerine göre hazırlanıyor.
Mevcut durumda klimaların enerji verimliliği etiketleri tek bir sıcaklık değerine göre hazırlanıyor. Daikin CEO’su Hasan Önder, gerçekte sıcaklığın değişkenlik gösterdiğini ve etiketlerin tüketiciyi yanılttığını söyledi.
Türkiye’de cari açığın oluşmasında en büyük etkenlerden biri enerji tüketimi iken şirketler bu alanda daha tasarruflu ürünlere yöneliyor. Tüketiciler de artık ürünün üzerinde A enerji etiketine bakarak beyaz eşyalarını alıyor. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder ise A enerji etiketlerinin tüketiciyi yanılttığına dikkat çekiyor. Önder, şirket olarak Avrupa’da lobi faaliyetleri yaptıklarını ve bu çalışmanın sonucunda Avrupa ülkelerinde 2013 yılından itibaren ısıtma ve soğutma cihazlarının gerçek enerji verimliliğini ölçen bu ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine geçeceğini hatırlattı. Önder, ürünlerin sezonsal verimlilik kriterlerine uygun olarak tasarlanmasıyla Avrupa’da inverter klima pazarının yüzde 100’e çıkacağına da işaret etti. Türkiye’nin de Avrupa’daki gelişmelere paralel olarak en geç 2014 yılında bu kriterleri uygulamasının önemi üzerinde duruluyor. Önder, bu konuda şu bilgileri paylaştı: “Mevcut durumda, klimaların enerji verimliliği etiketleri, laboratuvar ortamında tek bir sıcaklık değerine göre oluşturulmaktadır. Ancak gerçek hayatta sıcaklık, değişkenlik gösterdiğinden enerji verimliliğinin de tüm yıl boyunca farklı sıcaklıklara göre ölçülmesi ve enerji etiketlerinin tüketiciyi yanıltmaması açısından bu değerlere göre oluşturulması gerekmektedir.” Geçen yıl Airfel’i satın alarak Türkiye’de ısıtma-soğutma sektörüne giriş yapan Daikin, haziran sonu itibarıyla 285 milyon TL’ye ulaşan cirosu ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65 büyüdü. Böylece Daikin Türkiye, bu yıl ciro hedefinin yüzde 55’ini 6 ayda gerçekleştirmiş oldu. Dünya iklimlendirme sektörünün pazar büyüklüğünün 120 milyon dolar değerinde olduğunu belirten Önder, bunun 88 milyar dolarını soğutma, 32 milyar dolarını da ısıtma ürünlerinin oluşturduğunu ifade etti. Türkiye, bu pazarda henüz 1 milyar doları soğutma, 1,2 milyar doları da ısıtma ürünleri olmak üzere 2,2 milyar dolarlık (3,97 milyar TL) bir paya sahip bulunuyor. Önder, hızla gelişen ekonomi ve kişi başına düşen milli gelirin de artmasıyla Türkiye’nin bu alanda gelişime açık en büyük pazarlardan biri haline geldiğini belirtti. Daikin Türkiye CEO’su, ısıtma alanında Airfel markasıyla faaliyet gösterdiklerini hatırlattı.
Önder, bu alanda 2013 yılı sonuna kadar satın alma yapmaya ihtiyaç duyacaklarını anlatırken, “Avrupa’da iyi bir firmayı satın alma planımız var. Daikin Türkiye know how’ıyla ısıtma faaliyetlerine öncülük ediyor. Isıtma tarafında da Daikin’in global olarak liderliğini üstlenerek, tüm ısıtma stratejilerini Türkiye üzerinden şekillendireceğiz.” dedi. Daikin Avrupa Müdürü Wim Vangeenberghe de Türkiye’nin önümüzdeki beş yıl içerisinde Avrupa’nın en iyi pazarlarından olacağını söyledi. Vangeenberghe; “Biz Türkiye Daikin’den sadece iç piyasasına yönelik çalışmalar beklemiyoruz. Avrupa ülkelerine ihracat da bekliyoruz. Aynı zamanda biz Avrupa’daki şirketlerimiz için de buradan işe alımlar yapmayı planlıyoruz.” dedi.