ABD’nin Güney Kıbrıs yeni Büyükelçisi John Koenig, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi- (MEB)” içerisinde hidrokarbon yataklarının bulunmasının önemine işaret ederken; Çin’in Güney Kıbrıs yeni Büyükelçisi Liu Xinsheng, iki ülke arasındaki işbirliğini öne çıkardı.
Fileleftheros gazetesi Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın dün, Rum Başkanlık Sarayı’nda düzenlenen törenlerde Amerika, Çin ve Avusturya’nın Güney Kıbrıs yeni Büyükelçilerinin güven mektuplarını kabul ettiğini yazdı.
AMERİKAN BÜYÜKELÇİ
Koenig, “ABD’nin küresel enerji piyasalarında çeşitlilik ve istikrara ulaşılmasına bağlı kalarak, Kıbrıs’ın enerji alanı da dahil, ticaret ve yatırımları ileri götürmeyi arzuladığını” söyledi.
Kıbrıs sorununda da değinen Koenig, “Bunun, Kıbrıs sahipliği ve idaresinde bir prosedür olduğunu bildiklerini” ifade ederek “ABD’nin yardım etmeye hazır olduğunu” belirtti.
“Adadaki statükonun kabul edilmez olduğunu” da savunan Koenig, “(bunun), iki toplumun, tam imkanlarının farkına varmasını engellediğini ve sadece tüm Kıbrıslıların geleceğinde değil, bölgenin güvenliğinde etkili olduğunu” ileri sürdü.
Büyükelçinin güven mektubunu kabul eden Hristofyas ise, “(Güney) Kıbrıs’ın hidrokarbon yataklarının bulunması ve bunlardan yararlanılması çalışmalarına Amerikan şirketlerin müdahil olmasının, ikili ilişkilerde yeni bir döneme damgasını vurduğunu” ve “bunun, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari bağları sıkılaştıracağını; enerji ve enerji güvenliği alanlarda işbirlikleri ve yatırım bağlarını destekleyeceğini” belirtti.
“Türk tehditlerine” de değinen Hristofyas, “bu tür hareketlerin bölgesel barış ve istikrara tehdit teşkil ettiğini” iddia etti.
ÇİNLİ BÜYÜKELÇİ
Xinsheng, güven mektubunu sunarken yaptığı konuşmasında, “uluslararası, bölgesel ya da iç düzeyde her ne değişiklik olursa olsun, Çin ile (Güney) Kıbrıs arasındaki sıcak ve içten ilişkilerin muhafaza edilmesi ve daha çok güçlenmesine ilişkin Çin Hükümetinin politikasının sabit ve değişmez kalacağını” vurguladı.
“Sorumluluğunun ağırlığının farkına olduğunu” söyleyen Xinsheng, “ikili ilişkilerin genişlemesi ve derinleşmesi için her türlü çabayı göstereceği” teyidinde bulundu.
Habere göre Hristofyas konuşmasında, sözde “MEB” içerisindeki araştırmalarından kaynaklanan “Türk tehditleri ve uzlaşmazlıklarını” şikayet etti.
AVUSTURYALI BÜYÜKELÇİ
Hristofyas’a güven mektubu veren bir başka Büyükelçi olan Avusturya’nın Güney Kıbrıs yeni Büyükelçisi Karl Mueller, “Kıbrıs’taki özel durumun ve bu güzel adanın bölünmesinin, uluslararası ilgi odağı olmaya devam ettiğini” belirtti.
“Her iki toplum tarafından da güçlü bir şekilde desteklenecek, üzerinde uzlaşılmış bir çerçeve temelinde adanın yeninden birleşmesinin, ideal bir sonuç olacağını” belirten Mueller, “Çünkü, (bunun) Avrupa’ya, çok önemli mesaj vereceği ve bunun ötesinde, görünüşte zor sorunların ciddi müzakereler ve iradeyle çözülebileceğini göstererek dünyaya ilham vereceği ” görüşünü dile getirdi.
Mueller ayrıca, Kıbrıs’ın bir gün barış ve uzlaşı atölyesi olması dileğinde bulundu.
Kaynak: KıbrısPostası