Türkiye’nin ilk nükleer santralı olarak inşa edilecek, Akkuyu için ÇED raporunda çevresel etkilerin yanı sıra güvenlik tedbirleri de öne çıkıyor. Olası sızıntıya karşı bölgedeki hayvanlardan süt örnekleri toplanacak.
Mersin’de kurulacak nükleer santralde olası bir kazada radyoaktif sızıntının otları yiyen hayvanlara geçme ihtimali gözönüne alınarak bölgeden şimdiden süt örnekleri toplanmaya başladı. Santralle ilgili raporda Fantom RF-4E ve Boeing 747-400 uçağının çarpmasından daha ciddi kaza koşullarını içeren “tasarım ötesi olay” kriterinin yer alması dikkat çekti.
Akkuyu NGS AŞ’nin rapordaki eksikleri tamamlayarak ÇED Genel Müdürlüğü’ne yeniden sunduğu Türkiye’nin ilk nükleer santralinin ÇED raporundan ilginç detaylar çıktı. Raporda çevresel etkilerin yanı sıra güvenlik tedbirlerine özel önem verilirken, sızıntıya karşı da şimdiden “süt”lü önlem alındı. 20 milyar dolara yaklaşan maliyetiyle Türkiye’nin en büyük yatırımı niteliğini kazanacak olan Akkuyu’nun ÇED ra
Tasarım ötesi olay
“Akkuyu güvenlik sistemleri doğal ve teknolojik etkenler hesaba katılarak tasarlandı. Buna göre, santral 9 şiddetinde bir deprem anında otomatik olarak kapanacak, 8 şiddetindeki depreme ise dayanacak. Santralde Fukuşima’dan sonra gündeme gelen tsunami etkisine karşı da gereken tedbirler alındı. 20 ton ağırlığında ve 215 m/s hızda bir Fantom RF-4E uçağının çarpması tedbirleri ortaya konuldu.
400 ton ağırlığında ve 200 m/s hızda bir Boeing 747-400 uçağının çarpması ve bu çarpmaya bağlı yakıt alevlenmesi ise ‘tasarım ötesi olay’ olarak değerlendirildi. Bu kaza türü, santralin tasarımında olası kazalardan daha ciddi kaza koşullarını oluşturuyor. Böyle bir kaza anında santralin çalışması duracak. Reaktörün soğutma sistemi bir personele gerek olmadan otomatik olarak çalışacak ve ayrıca bir güce gerek kalmayacak. Reaktör korunun erimesi durumunda, erimiş yakıt özel bir teknik araç vasıtasıyla reaktör binası içinde tutulacak. Bu sistemle erimiş yakıt malzemesi kristalleşene kadar depolanıp soğutulacak.
Zeminlere kapan
Radyoaktif madde sızıntısına yol açan bir kaza olması halinde, çiftlik hayvanları otları yiyeceğinden ve radyoaktivite bu şekilde kolayca süte geçeceğinden süt çevresel izleme bakımından en önemli gıda ürünlerinden bir tanesi olarak görüldü. Bu nedenle santral bölgesinden süt örnekleri toplandı. Olası sızıntıların toplanması ve atılması için radyoaktif drenaj kanallarına ve çukurlarına bağlanacak oda zeminlerine kapanlar konacak.
Kaynak: Enerji Enstitüsü