Alman hükümeti 30 Haziran 2011′de nükleer enerjiden çıkış kararı almıştı. Enerji dönüşümünün ivme kazanmasına rağmen karbondioksit salınımı artmaya devam ediyor. Uzmanlar, çözümü kömürü bırakmakta görüyor. Fukuşima’daki nükleer facia, birçok ülkede olduğu gibi Almanya’da da büyük bir endişeye yol açmıştı. Öyle ki üç yıl önce Angela Merkel başkanlığındaki muhafazakâr hükümet, nükleer enerjilerden daha hızlı çıkılması ve uzun vadede tamamen bitirilmesi adına yeni enerji politikaları kararlaştırdı. Bu kapsamda, yenilenebilir enerjilere geçiş de hızlandırılmaya başladı.
Hükümet, Fukuşima faciasından yaklaşık bir yıl önce, 2010 yılında, sera gazı emisyonlarını etkili şekilde düşürebilmek adına karbondioksit salınımını düşürme hedefle
Şimdiki hükümet de aynı iklim hedeflerini sürdürüyor. İklim koruma hedeflerine ulaşılırken, oluşacak enerji açığının, yenilenebilir enerjilerle kapatılması ve fosil enerjilerden çıkılması öngörülüyor. Hükümetin yeni enerji konseptine göre yenilenebilir enerjilerin toplam enerji üretimindeki payının günümüzdeki yüzde 13′lük payının, 2020 yılına kadar yüzde 18′e, 2050 yılında ise yüzde 60′a çıkması planlanıyor.
Halihazırda Almanya elektrik ihtiyacının yüzde 26′sı yenilenebilir enerjilerle karşılanıyor. Nükleer enerjiden çıkışın kararlaştırıldığı 2010 yılında bu oran yüzde 17 civarındaydı.
Rüzgar, su ve güneş
Almanya’da kapatılan sekiz nükleer reaktörün enerji açığı, yeni rüzgâr, güneş ve biokütle santralleriyle kapatılıyor. Hızla kurulan yenilenebilir enerji santralleri sayesinde de elektrik sıkıntısı çekilmedi aksine 2010 yılına kıyasla mevcut elektrik ihracatı dahi arttı.
Şimdi hükümet yenilenebilir enerjilerden elde edilecek elektriği yüzde 35′e çıkarmayı hedefliyor. 2050 yılında ise yüzde 80 oranına. Ancak uzmanlar, iklim hedeflerine ulaşılabilmesi için yenilenebilir enerjilerin payının artırılmasını ve nükleerden daha hızlı çıkılmasını tavsiye ediyor. Çevre Bakanlığı’nın yaptırdığı bir araştırmanın sonuçlarına göre, 2050 yılına kadar yüzde 95 hedefinin tutturulması şart.
Enerji politikaları üzerine çalışan düşünce kuruluşu Agora Enerji Dönüşümü’nün Başkanı Dr. Patrick Graichen, nükleer enerjiden çıkış ve yenilenebilir enerjilere geçişte başarı sağlanmasına rağmen emisyon salınımının yüksek olmasını kömür santrallerine bağlıyor. Graichen, kömürden çok fazla elektrik üretildiğini ve bu nedenle de karbondioksit salınımının çok yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Patrick Graichen iklim koruma hedeflerine ulaşılabilmesi adına hükümetin kömürden enerji üretiminden uzun vadede çıkması gerektiğini ancak bu konuda bir çalışma yürütülmediği eleştirisini yapıyor.
Haberin Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: Deutche Welle