Lityum-iyon bataryalar mobil cihazlardan evlere ve arabalara geçiş yaparken akademisyenler batarya malzemelerini yeniden kullanmanın yollarını arıyor. Yatırımcılar ise Nevada merkezli Redwood Materials şirketine milyonlar aktarıyor. Li-Cycle ağır batarya taşımanın yaratacağı lojistik sorunları çözmeye çalışırken, diğerleri de kullanılmış bataryaları tamamen parçalarına ayırmadan yeniden doldurmanın yollarını arıyor. Probleme böyle farklı açılardan yaklaşan ekiplerin amacıysa ortak: Boş bataryaları değerlendirmek.
Li-Cycle’ın kurucu ve yöneticisi Tim Johnson bataryaları ve kimyasalları üretmek için para harcandıktan sonra bunların yakılmasının doğru olmadığı görüşünde. Sektörde bir pil ‘tsunamisi’ heyecanı var. Küresel olarak halihazırda 500.000 ton lityum batarya atıyoruz. Bunların çoğu küçük
Redwood kurulduğu 2017’den beri buna hazırlanıyor. Girişimin iki tesisi halihazırda Tesla ve Panasonic’e ait olan devasa fabrikadan çıkan tüm atık ve hatalı bataryaları topluyor. Redwood yakın zamanda Amazon ile de atık bataryalar konusunda anlaştı. Redwood halihazırda bir bataryadaki nikel, kobalt, grafit ve alüminyumun %95 ila %98’ini; lityumun ise %80’inden fazlasını geri dönüştürebiliyor ve bunlar daha sonra yeni Tesla bataryalar yapılabilmesi için Panasonic’e geri satılıyor.
Li-Cycle ise ‘hub and spoke’ adı verdiği bir model ile çalışıyor. Bataryalar yanıcı oldukları için taşınmaları risk taşıyor. Li-Cycle spoke adını verdiği yerel noktalarda bataryaları plastik kaplama, aktif malzemeler ve karışık metaller olarak üç ayrı malzemeye ayırıyor. Daha sonra ya bunları doğrudan satıyor ya da ‘hub’ adını verdiği yüksek verimle –%90-95 arası- geri dönüştürebilen merkezlere taşıyor.
Diğer yandan daha üst seviyede yapısal yenilikler için de çalışmalar yürütülüyor. Bunun en önemli örneğini ‘re-lithiation’ olarak adlandırılan, bataryaların lityum içeriğinin yenilenmesi oluşturuyor. Ancak uzmanlar bunun yeni bir teknoloji olduğunu ve olumlu-olumsuz yönlerinin henüz tam olarak bilinmediğini belirtiyor.
Kaynak: CNBC