Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına göre, enerji sektörüne yönelik olarak, önümüzdeki 10 yıl boyunca her yıl en az 12 milyar ABD doları tutarında yatırım yapılması gerekmektedir.
Türkiye’de son dönemde uygulanan enerji politikaları ile yeni yatırımlarda yerli kaynaklara (yenilenebilir ve yerli kömür) ve nükleer enerjiye ağırlık
Gerek özelleştirmeler gerekse de Türkiye’deki elektrik tüketim talebine bağlı yeni yatırım ihtiyacı, bu sektöre yönelik yatırımcı ilgisini yoğun bir şekilde artırmaktadır. Bununla birlikte, aşağıda da görülebileceği üzere enerji sektörünün farklı alanlarına olan yatırımcı ilgisi ve buna bağlı Birleşme ve Devralma trendleri farklılık göstermektedir. Özelleştirme projelerindeki işlem bedelleri genelde varlığın büyüklüğüne paralel olarak büyük ölçekli olmakla beraber özel sektör oyuncuları arasındaki işlemler, Enerjisa’daki Verbund hisselerinin Eon’a satılması örneği gibi istisnalar hariç, genellikle ölçek olarak özeleştirme işlemlerine kıyasla daha düşük olmaktadır.
Elektrik Dağıtım Sektörü Özelleştirmelerinde Oluşan B&D Trendleri
- Doğrudan yabancı yatırımcı ilgisi olmamıştır.
- Yerli yatırımcılar bu satın almaları gerçekleştirmiştir.(bazı yabancı yatırımcılar, Türkiye’deki iştiraki vasıtası ile bu ihaleleri dolaylı olarak kazanmıştır)
- Genel olarak Elektrik Dağıtım Şirketleri , elektrik üretim sektöründe faaliyet gösteren ve dikey entegrasyondan fayda sağlamayı hedefleyen firmalar tarafından satın alınmıştır.
- Satın alma finansmanın büyük bir çoğunluğu yerli bankalar tarafından sağlanmıştır.
Termik Elektrik Üretim Santralları Özelleştirmeleri
- Doğrudan yabancı yatırımcı ilgisi düşüktür ve bu zamana kadar tamamlanan tüm ihaleler yerli gruplar tarafından kazanılmıştır.
- Yabancı yatırımcılar, çevresel konulardaki hassasiyetleri ve özelleştirilme kapsamına alınan EÜAŞ termik santrallarında bulunan çevre konularındaki problemler/ eksiklikler nedeni ilgili bu özelleştirme ihalelerine ilgi göstermemiştir.
- İlgili kömür madeninin işletme hakkının verildiği ihalelerde, madencilik konusunda tecrübeli firmaların ilgisi artmaktadır.
- Satın alma finansmanının büyük bir çoğunluğunun yerli bankalar tarafından sağlanması beklenmektedir.
Hidro Elektrik Üretim Santralları Özelleştirmeleri
- Yerli gruplara ek olarak bir çok yabancı firmanın doğrudan ilgi göstermesi beklenmektedir.
- Yenilenebilir enerji kaynağı olması, depolama imkanının bulunması, çevresel risklerin düşük olması ve yüksek kapasiteleri önemli bir avantaj oluşturmaktadır.
- Bu kapasiteye sahip, satın alınabilir HES sayısının ülkemizde çok olmaması, yatırımcı şirketler açısından EÜAŞ HES özelleştirmelerinin önemini artırmaktadır.
- Satın alma finansmanında yerli bankalara ek olarak yabancı bankaların da rol almasının öngörülmektedir.
Özel Sektör Şirketleri Arasındaki Hidro Elektrik Santrallarına Yönelik B&D İşlemleri
- Yabancı bazı enerji şirketlerinin, faaliyette olan ve kurulu gücü 20MW üstü (bazıları için 50MW üstü) Hidro elektrik santrallarını satın almaya yönelik iştahı bulunmaktadır. 20 MW altı projelere yabancı yatırımcılar ilgi göstermemektedir.
- Satışa konu herhangi bir HES’in depolama kapasitesinin olması , hem santralın değerini hem de yabancı yatırımcı ilgisini artırmaktadır.
- Satışa konu HES’lerin kendi içinde bir sinerji yarattığı ve büyüklüğü 100MW’ı aşan portföyler yabancı yatırımcıların ilgisini daha çok çekmektedir.
- Yabancı bir yatırımcı, hali hazırda Türkiye’de bir iştiraki ya da yatırımı olmaması durumunda, %100 hisse almak yerine, çoğunluk hissesini alma tercihinde bulunabilmektedirler.
- Yerli yatırımcıların göreceli olarak büyük olanları, yabancı yatırımcılar gibi sadece 20 MW ve üstü büyüklükteki santrallara ilgi göstermektedirler.
- Günümüz ekonomik konjonktüründe, yabancı yatırımcılar satın alma fiyatlaması anlamında yerli yatırımcılara kıyasla daha yüksek bir değerleme yapmaktadırlar.
- Son dönemdeki kuraklık nedeni, finansman geri ödemelerinde bazı yatırımcıların sıkıntı yaşamaya başlaması ve bu alandaki şirket satış süreçleri sayısını artırarak, alıcıların pazarlık payının güçlenmesine sebep olmaktadır.
Rüzgar Santrallarına Yönelik B&D İşlemleri
- RES yatırımlarına yönelik gerek yerli gerekse de yabancı ilgisi bulunmaktadır.
- Bununla birlikte, mevcut yabancı yatırımcı ilgisi, yerli yatırımcılardan farklı olarak faaliyette olan rüzgar santrallarına yönelik yoğunlaşmaktadır.
- Yerli yatırımcılar önceliği, lisanlarına sahip oldukları projeleri geliştirmeye vermektedirler.
- Yüksek kapasite faktörüne sahip bölgelerdeki santrallar, daha çok yatırımcı ilgisi yaratmaktadır.
Faaliyette Olmayan Lisanslı Elektrik Üretim Proje Şirketlerine Yönelik B&D İşlemleri
- Elektrik üretim sektöründeki proje şirketlerinde yaratılacak değerin, projenin ilerlemesi ile doğru orantılı olarak artmaktadır.
- Birkaç yıl önce, bir çok faaliyette olmayan lisanslı yenilenebilir enerji projesi el değiştirirken, günümüz konjonktüründe bu tarz işlemlere ilgi azalmıştır.
- Yabancı yatırımcıların, son durum itibari ile başta HES projeleri olmak üzere, genel olarak yenilenebilir enerjiye dayalı lisanslı proje şirketi alma konusunda ilgisi azalmıştır. Proje geliştirme döneminde yaşanan sıkıntılar ve gecikmeler bu durumun temel sebebini oluşturmaktadır.
- Yerli yatırımcılardan proje geliştirme yetkinliği olan kurumlar “seçici olmak koşulu ile” bu tarz işlemlere ilgi göstermeye devam etmektedir.
- Bununla birlikte, rüzgar santralları proje şirketlerinden , kapasite faktörü yüksek olan ve yerli ekipman kullanılarak yüksek YEKDEM tarifesinden yararlanabilecek projeler için, yatırımcı ilgisi yoğun bir şekilde bulunmaktadır.
- Hali hazırda çok sayıda proje geliştirme şirketinin bulunduğu segmentlerde , genel olarak alıcıların pazarlık gücünün artmıştır.
- Yerli kömür santralı projelerinde , yeterli kömür rezervinin olduğunun JORC standartlarında raporlanmasına bağlı olarak yabancı yatırımcı ilgisi artmaktadır. Bununla birlikte, bu yabancı yatırımcıların çoğunluğu Asya kökenli olup, aynı zamanda santralın Mühendislik – Tedarik ve İnşaat (“EPC”) işlerine de ilgi göstermektedirler.
- Yerli kömür santralı projelerine yerli yatırımcı ilgisi de bulunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizde belli bir ölçekteki termik bir santralının 20 yıl üstü çalışmasına yetecek özel sektöre kullanıma ait kömür rezervi çok bulunmamaktadır. Bu projelerde ÇED izninin önemli bir mihenk taşını oluşturmaktadır.
- Buna karşın, Kamunun özel sektör ile Afşin Elbistan, Konya Karapınar gibi bölgelerde yeni termik santral proje geliştirme hedefleri bulunmaktadır. Kamunun, baz yük ihtiyacını karşılamaya yönelik , yabancı yatırımcılarla birlikte geliştirmeyi öngördüğü projelerin, ülkeler arası anlaşma çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
- İthal kömür santralı proje şirketlerine ise, gerek yerli gerekse de yabancı yatırımcı ilgisi bulunmaktadır. Bununla birlikte, santralın limanının uygun olması, projenin bulunduğu bölgedeki trafo kapasitesinin uygun olması ve ÇED izinleri gibi konular çok önem teşkil etmektedir.
- Doğal Gaz santralı proje şirketlerine ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın elektrik üretimindeki payının azaltılması stratejisine paralel olarak yatırımcıların proje şirket satın alma ilgisinin son dönemde çok azaldığı görülmektedir. Bununla birlikte bu segmentte, yüksek kapasiteli proje şirketi olan bazı gruplar, proje geliştirme faaliyetlerine devam etmektedir.
- Ayrıca, yenilenebilir elektrik üretim proje fizibilitelerinde öngörülen üretim değerlerinin, santrallerin devreye girmesi sonrasında gerçekleşen üretim değerlerinden sapması çok sık rastlanan bir problemdir. Dolayısı ile proje geliştirme aşamasında , ölçüm verileri olabilecek en detaylı incelemeye tabi tutulmalı ve yatırım bu incelemeye göre şekillendirilmelidir.
Finansal Yatırımcıların Türkiye Elektrik Sektörüne Olan İlgisi
- Finansal yatırımcıların, Türkiye enerji sektörüne olan ilgisi bulunmakla birlikte, stratejik yatırımcılara kıyasla çok daha az B&D işleminde yer almışlardır.
- Finansal yatırımcılar bu alanda yatırım yaparken, genelde yanlarında operasyonu yürütecek güvenilir ve tecrübeli ortağın olmasını, yatırım yapacakları portföyde hem hemen nakit akışı yaratabilecek faaliyette olan varlıkların olmasını hem de şirketin büyüme motivasyonunu oluşturacak projelerin bulunmasını tercih etmektedirler.
- Enerji sektöründe proje geliştirme süresinin uzunluğu ve finansal yatırımcıların yaptıkları yatırımdan makul bir süre içinde satarak çıkma hedefi, finansal yatırımcıların bu sektöre yatırım yapma kabiliyetini kısıtlamaktadır.
- Finansal yatırımcıların, stratejik yatırımcılara kıyasla genel olarak daha düşük bir değerleme yapması ve sektöre yoğun stratejik yatırımcı ilgisi, finansal yatırımcıların enerji sektörüne yatırım yapma şansını azaltan diğer bir unsurdur.
Öneriler ve Sonuçlar
Hali hazırda yüzlerce yatırımcı, elektrik sektörünün farklı katmanlarında faaliyet göstermekte ve proje geliştirmektedir. Ayrıca, Türkiye elektrik sektörüne yönelik yabancı yatırımcı ilgisi de artmaktadır. Bu doğrultuda, bu sektöre satın alma yaparak yatırım yapmak isteyecek alıcılar ile farklı sebeplerden sektördeki varlıklarını satmak isteyecek satıcılar, öncelikle kendilerine bir proje planı hazırlamalı ve buna göre hareket etmelidir. Örneğin, satıcılar alıcıların incelemesine sunmak üzere detaylı proje dokümantasyonlarını hazırlamalı ve ilgili varlığı alabilecek doğru yatırımcılara ulaşabilme becerisine sahip olmalıdır. Yine örnek olarak, Alıcıların ise, yatırım yapmayı düşündükleri bütçe ve şirket stratejileri doğrultusunda doğru hedefi bulabilmek için bir piyasa araştırması yapması çok faydalı olacaktır.
Bununla birlikte bir B&D sürecinde çok detaylı bir çok çalışmanın, analizin ve müzakerenin yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda, ilgili tarafların B&D sürecine yönelik bir profesyonel danışmanlık hizmeti alması tarafımızca önerilmektedir.
Reha Pamir
Kaynak: Enerji Enstitüsü