Başbakan Ahmet Davutoğlu, petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından Rus Rublesi’nin de değer kaybetmesiyle son günlerde yaşanan ekonomik gelişmelere karşı, “Ek tedbir almaya şu an ihtiyaç hissetmiyoruz.” dedi. Yaşanan ekonomik gelişmelerle ilgili ilk kez değerlendirmede bulunan Davutoğlu, “Son derece sağlam bir zeminde ve kullanacağımız araçlardan da son derece emin bir şekilde bütün bu riskleri göğüslemeye hazırız.” diye konuştu.
Davutoğlu, sıkıntının reel sektöre
Başbakan Ahmet Davutoğlu, petrol fiyatlarındaki ve Rusya Rublesi’ndeki gelişmelerle ilgili ilk değerlendirmesini, Ankara Palas’ta geçekleştirilen Öncelikli Dönüşüm Programları Toplantısı’nda yaptı. Buradaki konuşmasında, yaşanan son gelişmelere değinen Davutoğlu, “Son dönemde birkaç gün önceden başlayan petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş konusunda ve bu çerçevede muhtemel etkileri de sürekli göz önüne alıyoruz. AK Parti iktidarlarının hemen öncesinde petrol fiyatları 20 dolar civarındaydı. AK Parti iktidarları, ki bizim en önemli açığımız enerji açığı olduğu için bu yüksek oranlı kalkınmayı petrol fiyatlarının 150 dolarlara çıktığı bir konjonktürde gerçekleştirdi. Şimdi petrol fiyatlarında tekrar 60 dolarla geri dönüş tabi ülke ekonomimize olumlu etki yapacaktır.” dedi.
İki hususu vurgulamak istediğini belirten Davutoğlu, “Bu olumlu etkiyi petrol fiyatlarındaki düşüşü biz tüketicimize, vatandaşımıza yansıtıyoruz. Çok ciddi pompa fiyatlarında düşmeler oldu. Ama kesinlikle petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklanan bir gevşeme, bir disiplinden kopuş söz konusu olmayacak. Türk ekonomisi her türlü ilerde olabilecek petrol fiyatlarındaki iniş çıkışlara intibak edebilmek için yine ilkeli kararlı tutumunu sürdürecek. İkinci husus da 2015 yılı için petrol fiyatlarının hangi düzeylerde olacağını göz önüne alarak, alternatif senaryolar, 60 dolar olursa ne olur 30 olursa ne olur 90 dolar olursa ne olur, büyün alternatif modellemelerle olabilecek herhangi bir iniş çıkışa anında refleks verebilmek için de yoğun bir çaba içindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Şu anki en temel hedeflerini de petrol fiyatlarının düşüşünden gelebilecek kârı, olumlu unsurları maksimize etmek, en maksimum düzeye çıkarmak, bunu bir fırsat olarak görmek olarak açıklayan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Petrol fiyatlarındaki düşüşün emtia üretici ülkeler üzerinde finansal anlamda yaptığı olumsuz etkilerden dolaylı olarak Türkiye’ye gelebilecek olan riskleri de minimize etmek. Şu andaki krizlere karşı en önemli iki hedefimiz bu. Ama birisi doğrudan bir husustur, diğeri de dolaylıdır. Doğrudan olan nedir? Pozitif unsurlar doğrudandır. Petrol fiyatı düştüğünde anında bizim girdi maliyetimiz düşer, cari açığımızda düşme görülür, anında ihracat potansiyelimiz artar. Bunlar doğrudan etkidir. Öbürküsü ise son olaylarda yaşadığımız gibi dolaylı etki. Yani petrol fiyatlarının düşmesini Rusya gibi ülkelerde yol açtığı finansal sıkıntıların dolaylı etkisi. Bu dolaylı etkiler konusunda biz aşılıyız. Hiçbir şekilde ekonomimizden bu anlamda olumsuz bir tutum, bir gelişme kimse beklememelidir. Kendimizden eminiz, ekonomimizden finansal istikrarımızdan eminiz. Bu anlamda da bütün piyasalarımızın sağlam bir yaklaşım içinde olması lazım. Finans ve reel sektörde hiçbir balon etkisi yapacak bir şişkinlik yok. Her şey bizde reel. Makro-ekonomik temeller sağlam. Kamu maliden geliri açık, yüzde 11,5’lardan yüzde 1 düzeyine inmiş bir bütçe açığı GSMH oranı var. Bu konularda kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Siyasi istikrar, iki birçok ülkelerde ekonomik istikrarın en önemli risklerinden biridir, Türkiye’de siyasi istikrar da söz konusu. Dolayısıyla kendimizden emin yolumuza devam ediyoruz. Ek tedbir almaya şu an ihtiyaç hissetmiyoruz. Son derece sağlam bir zeminde ve kullanacağımız araçlardan da son derece emin bir şekilde bütün bu riskleri göğüslemeye hazırız.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü