Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), üye ülkeler arasında benzine en yüksek verginin Türkiye’de görüldüğünü bildirdi.
Türkiye’nin “ihmal edilebilir” fosil-yakıt kaynakları bulunduğunu belirten OECD “Bununla birlikte ülke, büyük petrol ve gaz rezervlerine yakınlığı sayesinde büyük enerji transit rotaları üzerinde bulunuyor” denildi. Türkiye’de dizel yakıtından alınan verginin, kar marjı düşük çiftçiye yük oluşturduğu ve çok yüksek bulunduğunu belirten OECD, hükümetin tarımda kullanılan dizelde indirim programı başlatıldığını hatırlattı.
OECD, fakir ailelere kömür yardımı konusunda ise “Enerji Bakanlığı’na göre 2003-2009 arasında ortalama 1.7 milyon aile kömür yardımı aldı. Ancak veri eksikliği bakanlık tarafından harcanan toplam miktarın ölçülmesini engelledi” saptaması yaptı.
Enerji Kullanımının Vergilenmesinde Türkiye
Ülkelere “enerji, kamu finansmanı ve çevre koruma politikalarının daha uyumlu hale getirilmesi” çağrısı yapılan “Enerji Kullanımının Vergilendirilmesi” raporunda “Türkiye’de benzin OECD ülkeleri arasında en yüksek vergi oranına tabi, benzini, yüzde 16 ile daha elverişli vergi uygulanan LPG ve doğal gaz izliyor” denildi. Rapora göre Türkiye’de 1 gigajul enerji elde etmek için benzine 26 Euro, Hollanda ve Norveç’te 23 Euro, İtalya ve İngiltere’de 22 Euro, Yunanistan ve Almanya’da 20 Euro vergi ödeniyor.
Yakıtın Çevre Zararı Açısından Vergiler
Yol kullanımında bir ton karbondioksit emisyonu üreten benzinden; Türkiye’de 368 Euro, Hollanda’da 326 Euro, Norveç’te 325 Euro, İtalya’da 312 Euro, İngiltere’de 309 Euro, Yunanistan’da 297 Euro, Almanya’da 290 Euro, Finlandiya’da 288 Euro, İsveç’te 276 Euro, Belçika’da 272 Euro vergi alınıyor. Yol kullanımında dizel yakıtta ise Türkiye’den daha yüksek vergi uygulanan OECD ülkeleri var. Bir ton karbondioksit emisyonu için yol kullanımında dizel yakıtta Türkiye’de 203 Euro, Hollanda’da 164 Euro, Norveç’te 212 Euro, İtalya’da 223 Euro, İngiltere’de 263 Euro, Çek Cumhuriyeti’nde 236 Euro vergi ödeniyor.
Türkiye Hakkındaki Diğer Veriler
Türkiye’de havacılık, deniz ve demiryollarında kullanılan enerjinin düşük vergilendirildiği kaydedilen raporda şu bilgiler verildi: -Enerji vergileri temelde ulaştırma sektöründen alınıyor. Açıkça çevre için uygulanmasa da benzin ve dizel vergi oranları dizeldeki sülfür içeriği ve benzindeki yakıt-oktan bileşimine göre farklılık gösteriyor. Birçok ülkede olduğu gibi litre başına benzine konulan vergi, dizele konulan vergiden yüksek ve biyodizel, dizele göre daha fazla vergi avantajına sahip. -Benzinde tüketim vergisinin şimdiki düzeyi OECD ülkeleri arasında en yüksek. LPG ve doğal gazdan daha düşük vergi alınıyor. Sonuç olarak son yıllarda Türk arabalarında LPG tüketimi önemli ölçüde arttı. Yurtiçi havacılık şu anda enerjide vergiden muaf. Deniz ulaştırmada vergi var ama muafiyetler de yürürlükte. -Isınma ve sanayide LPG ve doğal gaz kullanımında tüketim vergisi taşıtlardan alınanlardan düşük. Diğer gazlar ve kömür vergiden muaf. Isınma ve sanayide yüzde 30 doğal gaz kullanılıyor. Kömür de aynı paya sahip. Kömür, ısınma-sanayi kategorisi CO2 emisyonunun yüzde 40’ından, toplam enerji emisyonunun ise yüzde 20’sinden sorumlu.
Türkiye’nin en önemli enerji kaynakları arasında bulunan Linyit evlerde ısınma amacıyla yaygın kullanılıyor. Dizel ve diğer petrol ürünleri yüksek vergilendiriliyor ve ısıtma-sanayi amaçlı enerji kullanımının yüzde 20’sini oluşturuyor. -Elektrik üretiminde doğal gaz kullanımı için vergi var, bu amaçla dizel, kömür ya da fuel oil kullanımı vergiye tabi değil. Evde elektrik kullanımına sanayi ve ticari kullanımdan daha yüksek vergi uygulanıyor. -Elektrik üretimi genelde kömüre ve doğal gaza dayanıyor, ikisi birden santrallerde enerji kullanımının yüzde 85’ini meydana getiriyor. Elektrik üretiminde enerjinin sadece yüzde 10’u su ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Karbon emisyonunda yüzde 36, elektrik üretiminde yüzde 46 pay sahibi olan doğal gaz vergilendiriliyor. Emisyonda yüzde 55, enerji üretiminde yüzde 38 payı olan kömürden vergi alınmıyor.
OECD Vergi Politikası ve Yönetimi Merkezi Direktörü Pascal Saint-Amans raporlarla ilgili açıklamasında “Enerjiye uygulanan vergide varyasyonlara gidilmesi ve çevresel yararı önemli yakıtların düşük vergilendirilmesi ülkelere; enerji vergi sistemlerinde reform yapmaları ve çevreyle ilgili hedeflerini daha düşük maliyetle erişmeleri için önemli fırsat sağlıyor. Çevre koruma bağlantılı vergilerden daha çok yararlanılması aynı zamanda, mali kriz dönemlerinde kamu finansmanını iyileştirecek gelirlerin artırılması anlamında ekonomik açıdan da verimli olabilir” dedi.
Kaynak: Energy World