ODE Yalıtım, özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte Türkiye’nin ve dünyanın öncelikli gündem maddelerinden biri haline gelen enerji verimliliğinin tüm yönleriyle ele alındığı bir etkinlik düzenledi. Özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve finans kurumu temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen çevrim içi etkinlikte, sanayide ve binalarda enerji verimliliği sağlanması için atılması gereken adımlara dikkat çekildi.
Türkiye’nin % 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım, “Binalarda ve Sanayide Enerji Verimliliği” temalı bir webinar düzenledi. ODE Yalıtım Genel Müdür Yardımcısı Özgür Kaan Alioğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen etkinlik, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve finans kurumu temsilcilerini bir araya getirdi.
Orhan Turan: “Enerji verimliliği için kamu, özel sektör ve STK’lar ortak çalışmalı”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye’de enerji verimliliğine yönelik farkındalığın 2000’li yıllar itibarıyla artmaya başladığını söyledi. Enerji verimliliğine yönelik bilincin toplumun her kesimine yayılmasının önemine dikkat çeken Turan, “Bu iş tek başına kamunun, sivil toplum örgütlerinin veya özel sektörün çözebileceği bir iş değil. Pandemi sürecinde de gördüğümüz üzere global sorunlar ancak global iş birlikleriyle çözülebiliyor. Bu nedenle enerji verimliliği konusunda da ortak hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Avrupa Birliği’nin yeşil ekonomiyi ön planda tutması ve ABD’nin Paris İklim Anlaşması’na resmen geri dönmesi, bu konunun tüm dünyada daha fazla gündem olacağını gösteriyor. Bizim de bu gündemden uzak kalmamak adına sağlam adımlar atmamız çok önemli” dedi.
Hande Islak: “EBRD’nin 2020 yılında en fazla yatırım yaptığı ülke Türkiye”
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Hande Islak, yeşil ekonomiye geçiş sürecindeki yeni dönem hedefleri hakkında bilgi vererek, “2021-2025 hedefimizi artık tamamen yeşil diye adlandırabileceğimiz bir banka olmak ve dünya genelinde yapacağımız yatırımların % 50’sini yeşil ekonomiye geçiş, karbonsuzlaştırma, iklim değişikliği ve yeşil finansman projelerine adamak olarak belirledik” diye konuştu.
EBRD’nin faal olduğu 38 ülke içinde 2020 yılında en fazla yatırım yaptığı ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Islak şöyle devam etti; “2009 yılından bu yana faal olduğumuz Türkiye’de, yüzde 96‘sı özel sektöre olmak üzere 337 proje aracılığıyla bu zamana kadar 13 milyar Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. Halihazırdaki yatırımların yüzde 45’i yeşil ekonomiye geçiş projeleri. Yani EBRD olarak önümüzdeki 5 sene için belirlediğimiz hedefi, Türkiye’de çok uzun zamandan beri gerçekleştirmiş durumdayız. Dolayısıyla Türkiye’nin yeşil ekonomi sürecinde önümüzdeki dönem için daha büyük hedeflerimiz var.”
Onur Ünlü: “Fabrikada ısı yalıtımı yapmadan çatısına güneş paneli koymanın faydası yok”
ESCON Enerji Genel Müdürü Onur Ünlü, işletmelerin yeşil dönüşüm sürecine adapte olmak için çalışmalara başladıklarını belirterek, “Bu yıl itibarıyla fabrikalardan ilk kez, doğal gazdan, kömürden çıkmaya yönelik talepler almaya başladık. Bu işletmeler tamamen elektrik kullanmayı, bunu da yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor” dedi. Enerji verimliliği kavramı popüler hale geldikçe kavram kargaşası yaşandığına da dikkat çeken Ünlü sözlerini şöyle sürdürdü; “Fabrikanızdaki gereksiz aydınlatmanın kapatılması, çalışanların bilinçlendirilmesi enerji verimliliği değil enerji tasarrufudur ve aslında sürdürülebilir enerji yönetiminin de ilk adımıdır. Bundan sonraki adım olan enerji verimliliği ise yeni teknolojili ve yüksek verimli ekipmanlara yatırım yapılmasını gerektirir. Son aşama ise yenilenebilir enerjidir. Eğer bir fabrikada enerji verimliliğini sağlamadan yenilenebilir enerji çalışması yapılırsa yani henüz ısı yalıtımı yokken, borulardan su kaçıyorken çatıya güneş enerjisi koyulursa bunun anlamı ve faydası olmayacaktır. Dolayısıyla tüm adımların sırayla ve sabırla yönetilmesi son derece önemli.”
Hakan Olcay: “150’den fazla işletmenin VAP danışmanlığını üstlendik”
Siemens Enerji Verimliliği Koordinatörü Hakan Olcay, dünya çapında ESCO faaliyetleri yürüten şirketin Türkiye’de de 150’den fazla Verimlilik Artırıcı Proje’de (VAP) danışmanlık üstlendiğini belirtti. Üstlendikleri son 100 VAP projesinin çıktılarını paylaşan Olcay, “VAP kapsamında beyaz eşyadan çimentoya, demir çelikten otomotiv ve tekstile kadar pek çok farklı sektörden işletme ile projeler yürüttük. İşletmeler kendi ihtiyaçlarına göre aydınlatma, chiller/soğutma ekipmanları, basınçlı hava sistemleri, pompa ve fanlarda tasarruf gibi çalışmalarla verimliliklerini artırdı. Bu projelerin geri dönüş süreleri, yapılan işleme göre bir ila üç yıl arasında değişiklik gösteriyor” dedi.
Levent Pelesen: “Verimlilikte en yüksek tasarrufu sağlayabileceğimiz binalara ağırlık vermeliyiz”
Türkiye’de enerji tüketiminin dağılımı hakkında bilgi veren ODE Yalıtım Bağımsız Danışmanı ve İZODER Başkanlar Kurulu Üyesi Levent Pelesen, “Ülkemizde enerjinin yüzde 35’i binalarda, yüzde 35’i sanayide, yüzde 20’si ulaşımda, yüzde 5’i tarımda, geri kalanı ise diğer alanlarda kullanılıyor. Bu konuda en önemli noktalardan biri hangi alanda ne kadar verimlilik sağlanabileceği. Buna göre sanayide yüzde 20-25, ulaşımda yüzde 20 civarında verimlik sağlanabilirken, bu oran binalarda yüzde 50’ye kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla binalarda enerji verimliliğinin sağlanması son derece önemli ve ağırlık verilmesi gereken bir konu diye konuştu.
Pelesen, enerji verimliliğinin avantajlarını ise şöyle sıraladı; “Ülkemiz enerji ithalatı için her yıl ortalama 45 milyar dolar harcıyor. Enerji verimliliği ile her şeyden önce enerji ithalatını azaltmak ve buna bağlı olarak cari açığımızı düşürmek mümkün. Enerji girdileri düştükçe rekabet şansımız da artacak. Bu da istihdam artışını beraberinde getirecek. Enerji verimliliği ayrıca, çevrenin korunması ve iklim değişikliğiyle mücadelede de öncelikli olarak atmamız gereken adımların başında geliyor.”