Cari Açığı Zahmetsiz Kapatmanın Yolu!

Enerjiyi israf edecek kadar zengin değiliz. Zengin olsak bile bu kadar vurdumduymaz olmayı sürdüremeyiz. Cari açığa yılda yaklaşık 24 milyar USD olumlu katkı yapacak bu çözümü erteleyemeyiz.

Ülkemizin ekonomik büyümesi ve kalkınması nedeniyle enerji ihtiyacımız devamlı artıyor. Daha fazla üretebilmek, çağdaş hizmetleri vatandaşlarımıza, kurumlarımıza ve turistlerimize götürebilmek için her yeni dönemde daha da fazla enerji kullanmak durumundayız. Arada içine girdiğimiz kriz dönemlerindeki durgunluklara rağmen bu genel trend değişmiyor!

Türkiye ’nin enerji için petrol ve doğalgaz ithalatı yılda yaklaşık 60 milyar USD. Diğer taraftan ülkemizin cari açığının da yaklaşık 60 milyar USD olduğu biliniyor. Ekonomistlerin görüş birliğinde olduklarına göre ülkemizin enerji faturası hariç cari dengesi yerli yerinde… Cari açığa neden olan ana unsur enerji faturası… Yani petrol ve doğalgaz ithalatı. Ülkemizin kazandığı ve girdi sağladığı dövizinden çok daha fazlasını sarf ediyoruz. Bunu da döviz olarak borçlanarak ve sermaye girişleri ile karşılıyoruz. İthalatımızın diğer kalemlerine baktığımızda en büyük kalemin sanayi üretiminde kullanılan ara mallar olduğunu görüyoruz, yani sanayi üretimi arttıkça bu ara malların ithalatı da artıyor. Ayrıca diğer büyük ithalat kalemi yatırım malları… Bu, gelişmeye, kalkınmaya ve üretime dönük ithalat… Ekonomi kanallarında yorumlarını aktaran ünlü ekonomistler hızlı büyürsen cari açığın artar diye üstüne basarak dile getiriyorlar… Başka bir çözüm yokmuşçasına..

Halbuki enerji arzına, sunumuna en büyük katkı yapacak bir başka çözüm var. Uzun ve zorlu bir yol olmakla beraber kalıcı, dışa bağımlılığı en aza indiren ve siyasi kararlılık ve uygulama isteyen bir çözüm… “Enerji verimliliği seferberliği!” ‘Yeşil Konutlar’ konferansı nedeniyle ilk defa enerji verimliliğinin bu kısırdöngüyü değiştirebilecek güçte olduğu bir bakan tarafından bence ‘ürkek’ bir şekilde ortaya kondu. Hatta bu konferansta verilen tasarruf sayıları oldukçe mütevazı idi. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre dünyada ‘enerji yoğunluğu’ en yüksek birkaç ülkeden biriyiz…

Enerji yoğunluğu, bir birim enerjiden üretilen kullanım veya üretim olarak tanımlanıyor. Enerji yoğunluğu yüksek olan bir ülke , bir birim üretim yapabilmek için daha çok enerji kullanıyor. Yani enerji israfı çok demek. Bu bize bir olanak sunuyor. Biz enerji yoğunluğumuzu azaltarak, enerji verimliliğimizi yükselterek büyük tasarruf sağlayabiliriz. Ülkemizin enerji uzmanlarının yaptığı bilimsel inceleme ve değerlendirmeye göre enerji verimliliği ile enerji ihtiyacımızın % 39’u sağlanabilir. Yani yaklaşık % 40’ı… İlk ağızda insana abartılı gelen bu sayı, WWF International tarafından yerkürenin tamamı için yapılan bilimsel çalışma ile de doğrulanıyor.

Climate Solutions adı kitapta ile yerkürenin enerji verimliliği katkısı uzmanlar tarafından raporlandı. Ülkemiz açısından durum da WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından yaptırılan bilimsel çalışmada ‘İklim Çözümleri’ başlığı ile bir rapor olarak kamuoyuna sunuldu. Buna göre kullandığımız enerjinin % 39’unu tasarruf edebileceğiz. Yani 60 milyar USD x % 40 = 24 milyar USD tasarruf. Bunu etkili uygulayan ülkeler var. Bunların başında Danimarka geliyor. Bir enerji tasarrufu seferberliği gerekli! Buna göre:

– Sadece yeni yapılan binalarla sınırlı olmadan, stoktaki bütün binaları da kapsayan, etkin ve yaygın enerji verimliliğine zorunlu olarak gitmek. Kamu binalarında, sivil ve askeri devlet binalarında devam ederek… Okullarda, üniversitelerde, özel kurumlarda… Ve nihayet, konutlarda ‘zorlayıcı’ önlemler alarak etkili enerji verimliliğini uygulamak… Yani stoktaki yaklaşık 14 milyon konutta da bu uygulamaları yapmak… İşe ısı, ses ve su yalıtımından başlamak… Bu seferberlik aynı zamanda işsizlik konusunda da olumlu katkı yapacaktır.
– Elektrikli cihaz ithalatı ve üretiminde sadece A+ enerji verimliliği olan cihazlara müsaade etmek. Diğerlerinin ithalatını, üretimini ve satışını yasaklamak.
– Geniş eğitim programları ile okullardan, üniversitelerden başlayarak bu konuda farkındalık yaratmak. TV kanallarında yaygın kampanyalar ile halkın ilgisini bu konuya çekmek (aynı sigara içmeme kampanyası gibi).

Enerjiyi israf edecek kadar zengin değiliz. Zengin olsak bile bu kadar vurdumduymaz olmayı sürdüremeyiz. Cari açığa yılda yaklaşık 24 milyar USD olumlu katkı yapacak bu çözümü erteleyemeyiz. Ayrıca böyle bir seferberlik iç piyasa canlılığı ve yeni iş alanları yaratmak açısından da yararlı olacaktır. Burada siyasi kararlılık gereklidir.

Kaynak: Radikal

cari acıkenerjienerji arzıenerji gündemienerji haberlerienerji israfıenerji sektörüEnerji Tasarrufuenerji verimliliğienerji yoğunluğuenerji yoğunluğumuzu azaltmakpetrol ve doğalgaz ithalatıverimli enerji kullanımı
Yorumlar (1)
Yorum Ekle
  • hayriye çirak

    insanlar o kadar devletlerine güveniyorlarki bu çok fazla etkili olmaz. çok okkalı yani sözü geçen birini çıkarmanız gerekir. insanlar şu an çok öfkeliler. söylemeseler de bunu hissediyorum. yani bile bile yine bildiklerini yaparlar. kendini bu dünyada halk diye tanımlayanlar bunu pek umursamazlar. çünkü halk oldukları için herşeyi kullanmaya hakları vardır. ellerine ne geçerse kullanırlar. ben hiçbir zaman fosil yakıt kullanma taraftarı değilim. ilk önce güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjileri yetmediği yerde fosil yakıtları tercih ediyorum. böylelikle havayı fazla kirletmemiş oluyorum. düşman değilim kesinlikle doğalgaza yada diğer fosil yakıtlara ama yenilenebilir enerjileri kullanarak ana yakıtlar uzun süre dayanabilir. ama ilk önce ana yakıtlar diye tabir edilen kaynaklar kullanılırsa hem atmosfer daha çok ısınır. hem de fosil yakıtları erken tükettiğimiz için gelecekte sıkıntı çekeceğimizi düşünüyorum. ama bunu şu an gerçekleştirmek mümkün değil. neden çünkü ortada bunu yapabilecek bir yapılaşma sistemi yok. herkes kendi kafasından yapılaşıyor. şehirleşiyor. sonuç Varşova da ki gibi şehrin üzerinde koca bir duman bulutu. 2 yıl sonra durum değişmeyecek siz gene bur da yazı yazacaksınız. aynı şeyleri yazmak istemiyorum.