(Turkish) Çevreci Santral Uygulamaları Karbondioksit Salımının Önüne Geçiyor

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki öncü şirketlerinden biri olarak tüm faaliyetlerini çevreye duyarlı paydaşların beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gerçekleştiren Zorlu Enerji, jeotermal santrallerinde hayata geçirdiği çevre dostu uygulamaları aracılığıyla zaman ve enerji tasarrufunun yanında, faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit (CO2) salımının da önüne geçmeyi hedefliyor.

Otomatik Dolum Uygulaması, yılda 1350 kg karbondioksit salımını önleyecek

Enerji sektöründe karbon ve su ayak izini ilk kez hesaplatan şirket olan Zorlu Enerji, Türkiye’nin ilk ve en büyük jeotermal santrali olan Kızıldere Jeotermal Santrali’nde “Otomatik Kimyasal Dolum Uygulaması”nı hayata geçirdi. Zorlu Enerji mühendislerinin tasarlayarak hayata geçirdiği uygulama aracılığıyla santrale uzak mesafelerde yer alan 13 adet üretim kuyusunda yapılması gereken işlemleri santral merkezinde yaparak yılda 600 litre mazot kullanımı ve 1350 kg CO₂ salımının önüne geçilmesini sağlıyor. Aynı zamanda işlemlerin tek bir noktadan yönetilmesi de iş sağlığı ve güvenliği konusunda da önemli bir avantaj sağlıyor.

Sıfır atığa uyumlu uygulama

Çevresel ve sosyal alanlardaki tüm riskleri daha iyi yönetmek amacıyla yeniden ele aldığı sürdürülebilirlik stratejisi ile 2040 yılına kadar da tüm değer zincirini karbon nötr hale getirmeyi hedefleyen Zorlu Enerji’nin bir başka dikkat çeken uygulaması da Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) iş birliğiyle Alaşehir Jeotermal Enerji Santrali’nde devreye aldığı ‘’Online Deşarj İzleme Sistemi’’ oldu. Çevre ve sıfır atık uygulamaları ile uyumlu Online Deşarj Sistemi, aynı zamanda atık su deşarjının tuzluluk, sıcaklık ve seviye gibi değerleri online olarak uzaktan ölçülüp izleme merkezine anlık olarak bildiriliyor. Bu sayede jeotermal akışkanın üretiminden re-enjeksiyonuna kadar gerçekleşen tüm faaliyetlerin sürdürülebilirlik ilkelerine uygunluğu izlenerek ölçülebiliyor.