SEREL, Manisa’da bulunan Seramik Fabrikası ile “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazandı. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iştiraklerince yapılan denetlemeler sonucu belgeyi almaya layık görülen SEREL, Ege Bölgesi ve kendi sektörü içerisinde bu belgeye sahip ilk kuruluş oldu. Belge, Sanayi, Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ve TSE Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin tarafından Elginkan Topluluğu’nun İcra Meclisi Başkanı Gaye Akçen’e takdim edildi. Takdim töreninde Sanayi, Teknoloji Bakanlığı İl Müdürlüğü Temsilcileri, TSE Ege Bölgesi Yöneticileri ile Elginkan Topluluğu Yönetim Kurulu Üyeleri de hazır bulundu.
2015 yılında gümüş iyon kullanarak tüm vitrifiye ürünlerini kir tutmayan teknolojilerle buluşturan SEREL, Manisa’da bulunan SEREL Seramik Fabrikası ile kendi sektöründe ve Ege Bölgesinde bir ilk olarak “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazandı. Belge, Elginkan Topluluğu’nun İcra Meclisi Başkanı Gaye Akçen’e Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ve TSE Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin tarafından takdim edildi. Takdim törenine Sanayi, Teknoloji Bakanlığı İl Müdürlüğü Temsilcileri, TSE Ege Bölgesi Yöneticileri ile Elginkan Topluluğu Yönetim Kurulu Üyeleri de katılım gösterdi.
Bakan Büyükdede: Çalışanların sağlığı kırmızı çizgimiz
Takdim töreninde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, 30 yılı aşkın süredir seramik gereçleri üretimi yapan SEREL’in, aynı zamanda çevreye saygılı üretim yaptığını ifade ederek “Serel, sektörünün değerli bir markası. Bu değeri de insan ve çevre dostu ürünler üreterek, değerli ve sınırlı kaynakları boşa harcamadan su ve enerji tasarrufu sağlayarak gerçekleştiriyor. Salgın ortamında güvenilir ve hijyenik üretim standartlarına uygunluğun belgelendirilmesi için enstitümüze başvuran Serel Seramik Fabrikası’nı kılavuzumuza göre denetledik. Bu kapsamda; Matel Hammadde Sanayi ve Ticaret ve Anonim Şirketi Serel Seramik Fabrikası “COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazandı. Sektöründe ilk TSE ÇİFT YILDIZ belgesini alan kuruluşumuza güvenli üretim belgemiz hayırlı uğurlu olsun.” dedi.
Hasan Büyükdede, hükümetimizin küresel pandemi ilan edilen yeni tip koronavirüse karşı ilk günden itibaren etkin politikalarla başarıyla mücadele ettiğini söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak salgın döneminde önceliğin her zaman emekçiler olduğunu belirten Hasan Büyükdede şu sözleri sarf etti: “Reel sektördeki paydaşlarımızla yakın iş birlikleri kurarak olası mağduriyetlerin önüne geçtik. Üretimde devamlılığı sağlayacak uygulamaları hayata geçirirken çalışanların sağlığı kırmızı çizgimiz oldu.”
Türkiye’nin 180 milyar dolarlık ihracatının, % 90’ından fazlasını sanayi ürünlerinin oluşturduğunu vurgulayan Büyükdede, bu sağlam altyapıyı salgın sürecinde de en iyi şekilde muhafaza etmenin gayreti içerisinde olduklarını beyan etti. Büyükdede, “Bu kapsamda Covid-19 ile mücadele etmek, sanayi kuruluşlarımızda çalışanların, ilgili paydaşların sağlığını korumak, üretimde devamlılığı sağlamak için Türk Standartları Enstitümüzün liderliğinde, “TSE COVID-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu” hazırladık. Kılavuzla; kuruluşların enfeksiyon önleme ve kontrol prosedürleri hakkında bilgi sahibi olmasını amaçladık. Çalışanların, ziyaretçilerin, tedarikçilerin, daha doğrusu tüm paydaşların sağlığını gözettik. Firmalara yüksek maliyetler yüklemeden, basit, ama etkili tedbirler alınmasını önerdik. Kılavuzumuz, firmalara salgınla mücadele ederken yol göstermekle kalmadı; aynı zamanda salgın sonrası dönemin ihtiyacı olan, firmaların güvenilir ve hijyenik üretim standartlarına uygunluğunun belgelendirilmesini de sağladı. Kılavuzumuz ve güvenli üretim belgemiz ile “güven” kavramını her türlü ekonomik faaliyetin merkezine yerleştirmenin peşindeyiz. Belgelendirme faaliyetlerimiz kuruluşlarımıza uluslararası arenada büyük katkılar sağlıyor, firmalarımızın iç ve dış pazarlara ulaşmasına yardımcı oluyor. Sanayi tesisleriyle başladığımız, hizmet sektörü ile devam ettirdiğimiz güvenli üretim ve güvenli hizmet belgesi ve kılavuzunu başka sektörlere de yaymayı planlıyoruz.” İfadelerinde bulundu.
TSE standartlarında sağlık ve ekonomik denge esası
TSE Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin de konuşmacı olarak katıldığı törende TSE “COVID-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu” ile standartizasyon modelinin nasıl geliştirildiği ile ilgili bilgi verdi. Covid-19 öncesinde bu tip salgın dönemlerine ilişkin hijyen ve yönetim sistemleri standartında 30 civarı belgenin halihazırda mevcut olduğunu söyleyen Prof. Dr. Adem Şahin, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın pandemi dönemi başladığında kendilerini bir araya getirerek güvenli üretimi temin edebilecek bir belgelendirme modeli oluşturulmasıyla ilgili talimatta bulunduğu bilgisini verdi. Şahin, “ Sayın Varank’ın talimatı üzerine Dünya Sağlık Örgütünün, Sağlık Bakanlığımız altında kurulan Bilim Kurulu’nun bu konuya ilişiklin kararlarını, sanayi tesislerimizde kurumsallaşmış uygulamaları ve çalışanlarımız açısından sendikaların taleplerini dikkate alarak bir belgelendirme modeli oluşturduk. Bu modeli sanayi tesisleri için gıda ve gıda dışı olmak üzere ikili bir ayrımla tesis ettik.” dedi. Adem Şahin, şunları ekledi: “Bahsettiğimiz belgelendirme modeli, yaşadığımız pandeminin hayatın her alanında etkili iki konuyu dengelemek maksadıyla aldığımız tedbirlerin bir parçasıdır. 1’incisi, bu dönemde hemen hemen bütün ülkeler sağlık sistemleri çökmeden mevcut sistemleriyle pandemiyle mücadele edebilecekleri bir kapasite oluşturmaya gayret ettiler. 2’incisi olaraksa üretimi aksatmadan, ekonomiyi durdurmadan sosyal refahın daha az etkileneceği tedbirlerin alınması için çalışıldı. Türkiye olarak süreci son derece muntazam yürüttük ve hem sağlık alanında hem de ekonominin diğer alanlarında çok fazla daralma yaşamadan tedbirlerimizi aldık, almaya devam ediyoruz.”
SEREL, ebedi müessese olma misyonunu koruyor
Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı Sayın Gaye Akçen, törende yaptığı açılış konuşmasında SEREL markasıyla “seramik sağlık gereçleri üretiminde ürün ve hizmet alanında lider dünya markası ve ebedi müessese olmak” vizyonu ile çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. 2015 yılında vitrifiye sektöründe gümüş iyon teknolojisi kullanarak tüm vitrifiye ürünlerini fiyat farkı gözetmeksizin sırladıklarını ifade eden Gaye Akçen, hijyenik yüzeyli seramik sağlık gereçleri döneminin SEREL ile başladığının altını çizdi. Akçen “SEREL ile Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 80.000’i kapalı olmak üzere toplam 141.000 m² üretim alanında değerlerimizi üretime dönüştürüyoruz. Yeni ürün türleri ile fonksiyonları geliştirmek üzere güçlü bir şekilde yürüttüğümüz ve ciromuzun önemli bir kısmını aktardığımız AR-GE faaliyetlerimizle hijyen, su tasarrufu, eko-sürdürülebilirlik başlıklarına odaklanıyoruz. İnovasyon çalışmalarımız ile yeni nesil teknolojilerin araştırılması, geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi yoluyla müşterilerimize yenilikçi çözümler üretmek üzere büyük gayret gösteriyoruz. Fabrikalarımızı, üretim tesislerimizi robotik otomasyon sistemleriyle ve ileri hijyen standartlarıyla güncelleyerek çağın gerekliliklerine uygun üretim yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hijyen, su tasarrufu ve eko-sürdürülebilirlik 1’inci planda
Sağlık ve hijyen konularında farkındalık yaratan ürünler ve operasyonel süreçlerle geçmişten bu yana vitrifiye pazarını farklı yönde etkileyen SEREL’in, Covid-19 sürecinde de insanı ve doğayı önceleyen yaklaşımını koruduğunu belirten Akçen, süreç boyunca Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) belirlediği tüm prosedürü eksiksiz olarak yerine getirdiklerini belirtti. Gaye Akçen, “Dünya olarak hijyen temelinde güncellenen bir yeni normali deneyimledik, deneyimlemeye devam ediyoruz. Bu deneyimin -içerdiği olumsuz tabloların yanında- toplumlara, bireylere, sektörlere ve işletmelere unutulmuş pek çok değeri hatırlattığının inancı içerisindeyim: “İnsan ve sürdürülebilir bir çevre” esası. Elginkan Topluluğu çatısı altında faaliyet gösteren tüm işletmelerimiz adına rahatlıkla söyleyebilirim ki varlık gösterdiğimiz tüm zamanlarda güvenilir ve hijyenik üretim anlayışımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Çalışanlarımızın, ziyaretçilerimizin, tedarikçilerimizin kısacası tüm paydaşlarımızın ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizin sağlığını gözeten üretim anlayışımızı koruyacağız. Adil, dürüst ve gelişime dayalı çalışma prensibimizle bu köklü değerleri gelecek kuşaklara devretmeyi bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz.” dedi.