İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi IAS Komitesi’nin düzenlediği I.CON Endüstri Konferansları Zirvesi’ne katılan Mitsubishi Electric, dijital dönüşümün dünü, bugünü ve geleceğine ışık tuttu. Zirvenin “Dijital Dönüşüm” temalı 2’inci oturumunda sunum gerçekleştiren ve sektörün deneyimli isimlerinin yer aldığı panelde yapay zeka, akıllı üretim ve otonom sistemlerle dijital kabuk değişiminin sanayiye olan etkisini değerlendirdi ve gelecek öngörüleri paylaşıldı.
Dijital dönüşüm, süreçleri konforlu ve pratik hale getirdi
Gerçekleştirdiği sunumda dijital dönüşümün kronolojik bir haritasını çıkaran Tolga Bizel, konuyla ilgili
Esnek üretim bantları için dijital dönüşüm şart
Dijital dönüşümün 4 ana başlık altında değerlendirildiğini söyleyen Tolga Bizel; “Dijital bir kabuk değişiminden bahsedebilmek için bu dört adımın hayata geçmesi gerekiyor. Bu noktada ilk adımı sensörler oluşturuyor. Tüketici beklentilerini en iyi şekilde yönetebilmek için sensörler büyük rol üstleniyor. Akıllı sensörlerin topladığı verileri en hızlı şekilde iletmek için bir endüstriyel haberleşme ağına ihtiyaç duyuluyor. Biz de şirket olarak CLPA’nın (CC-Link Partner Association) CC-Link endüstriyel haberleşme teknolojisini kullanıyoruz. Endüstriyel haberleşme protokollerinin ileteceği veriyi depolayacak olan bulut merkezleri de 3’üncü adımı oluşturuyor. Bu durum ise siber güvenlik konusunu gündeme taşıyor. Sanayiciler, bu bilgilerin fabrikanın dışına çıkmasını güvenlik gerekçesiyle istemiyorlar. Normal şartlarda verilerin anlamlı bir hale gelmesi için 4’üncü ayak olan analitiğe ihtiyaç var. Bunun içinse bilgilerin dışarıya çıkıp anlamlandırılması gerekiyor. Bu noktada Mitsubishi Electric’in öne çıkmasını sağlayan temel fark ise tüm analizleri fabrika içinde yapabiliyor olması. Şirket olarak, tüm bu süreçleri fabrikanın içinde yürütmek ve geliştirmek için yoğun teknolojik alt yapı çalışmalarına devam ediyoruz. Akıllı fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikaların dijitalleşen hayatımıza senkron edilmesini kolaylaştırıyor, tescilli MAISART yapay zekâ teknolojimiz ile üretim hatlarını daha esnek hale getiriyoruz. Değişen ihtiyaçlara kendi kendine yanıt veren bir üretim bandını mümkün kılmak için çalışan bu dörtlü sistemle yarının fabrikalarını bugünden inşa ediyoruz” dedi.
Üretimin dijitalleştiği dünyada tüketici de dijitalleşiyor
Fabrikalara entegre edilen siber fizik teknolojileri sayesinde dijitalleşen ticarete uyum sağlamanın kolaylaştığını dile getiren Tolga Bizel; “Dijital İkiz Simülasyonu, gerçek hayatı dijitale taşıyor. Üretimin dijitalleştiği dünyada tüketici de dijitalleşiyor. Yeni sistemler, mağazaya gelen tüketicinin yüzünün şeklinden, hareketlerinden, duygu değişimlerinden mevcut modeli beğenip beğenmediğini anlayarak veri topluyor. Böylece tüketicinin tercihleriyle birlikte dijital bir ikizi oluşturuluyor. Tüketici, sadece mağazanın vitrinini gördüğünü sanırken aslında mağazalar ve hatta fabrikalar tüketiciyi görüyor. Dijital ikizin verdiği metrikler sayesinde de tüketicinin tercihlerini anlayıp ona göre üretim yapmayı amaçlıyor. Bu durum, kişileştirilebilir üretim hatlarını da mümkün kılıyor” sözleriyle sunumunu tamamladı.