Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970’lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.
Güneşin yaydığı ve dünyamıza da ulaşan enerji, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisidir, güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden kaynaklanır.
Dünya atmosferinin dışında güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m² değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Her gün, dünya toplam nüfusunun günlük enerji talebinin 15.000 katı enerji sağlar. Yarım saatten daha az bir zaman içinde, gezegenimize 1 yılda kullanılan enerjiden daha fazlasını gönderir.
Güneş enerjisi özellikle su ısıtma sistemleri ve elektrik üretiminde kullanılıyor. Ağırlıklı olarak ise su ısıtma sistemlerinde tercih ediliyor.
Güneş enerjisi modüllerinin kurulması için her bir modül için yeterli miktarda bir alana ihtiyaç bulunmaktadır. Her bir modül üzerinden elde edilebilecek enerji miktarı belirli olduğundan, üretimin kapasitesinin arttırılması için kaplanan alanın da arttırılması gerektiği kaçınılmazdır
Güneş Enerjisi sistemleri günün sadece güneş alan bölümlerinde (bulutsuz- yağmursuz- rüzgarsız güneşli dönemlerde) elektrik enerjisi üretebilmektedir. Bu da yaz dönemlerinde uzun olmakla birlikte kış ve bahar dönemlerinde günün ortalama % 20 civarında performans gösterebilmektedir.
Ekonomik açıdan güneş pillerinin ilk yatırım maliyeti yüksek kabul edilmektedir. Uygulamada fotovoltaik elektriğin kullanımı, elektrik dağıtım sisteminin, yani şebekenin erişemediği yerlerde ekonomik olabilmektedir. Gelişmiş ülkelerde elektrik şebekesine bağlı PV sistemlere yönelim artmıştır.
Henüz fosil kaynaklı santrallerde üretilen enerjiye göre pahalı enerji üreten sistemler olmasına rağmen temiz ve bakımsız sistemler olmaları ve akü gerektirmemeleri yönünden cazip sistemlerdir.
Doğal kaynakların tükendiği ve geleceğe yönelik alternatif enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir. Yapılan araştırmalar gelecekte enerji ihtiyacını karşılamada iki enerji kaynağı ön plana çıkmıştır. Bunlar Nükleer Enerji ve Güneş Enerjisidir.
Dünya çapında iklim değişiklikleri ve sınırlı fosil yakıt kaynakları ile karşı karşıya olmamız nedeniyle gelecekte güneş enerjisi diğer enerji kaynaklarımızı takviye etmeye devam etmeli. Uzun dönemi göz önüne alırsak güneş enerjisinden başka alternatifimiz yok. Güneş enerjisinden yaralanma yolları giderek daha iyi ve daha ucuz oluyor.
Ülkemiz, ulusal ve kamusal çıkarları gözetmeyen, yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarını yeterince değerlendirmeyen, planlamayı yok sayan, dışa bağımlı enerji politikalarının olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıyadır.
Kaynak: AdanaHaber