Avrupa Birliği, depolama ve kaynak çeşitlendirme stratejisine rağmen Rusya’dan doğalgaz ithalatına halen yüksek oranda bağımlı durumda. Avrupa liderleri Perşembe günü Brüksel’de Ukrayna için olağanüstü zirvelerinde bir araya gelirken, ortadaki konunun yalnızca eski Sovyet ülkesinde demokrasinin durumu olmadığını gayet iyi biliyor.
Avrupa’ya giden Rus gazının yüzde 80′i Ukrayna’dan geçiyor. Ülkenin şu anda AB’de tüketilen doğalgazın neredeyse dörtte birini sağlıyor olması sebebiyle Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlar, doğalgaz tedariğinde misillemeye yol açabilir.
2008-2009′daki son büyük doğalgaz krizinde Rusya’nın vanayı kapatmasının ardından Orta Avrupalıların bazıları soğukta kalmıştı.
AB’nin, Avrupalı ülkeleri yeterli doğalgaz rezervi oluşturmaya zorlama çabalarına rağmen bu konu tekrar masada ve Rusya’nın elinde bir koz olarak duruyor.
‘Tersine akış’ ve doğalgaz depolama
Avrupa’nın, Rusya’nın tedariği kesmesine karşı stratejilerinden biri; ağırlıklı olarak Doğu’dan Batı’ya giden, ancak aksi yönde gitmesi de sağlanabile
Columbus Consulting’de doğalgaz altyapısı uzmanı Simon Issard, ‘Teknik olarak bu mümkün, ancak çok küçük miktarlarda. Doğalgazın akış mantığına dayandığını unutmamalıyız. Teoride herhangi bir yere taşınabilir, özellikle likit doğalgaz olarak. Sıkıştırın ve istediğiniz yere gönderin. Ancak pratikte, gemilerin ulaşımı ve depolama altyapısı zaman alıyor’ dedi.
Avrupa Komisyonu da 28 üye ülkenin, doğalgaz depolama kapasitelerini artırmasını istedi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın üyelerinden tüketim için 90 günlük rezerv şartı koyduğu petrolün aksine, doğalgaz için böyle kapsamlı bir stratejik rezerv organize edilmiş değil.
Cedigaz’da ekonomist Sylvie Cornot-Gandolphe, ‘Gaz için bu konu 2009′da gündeme gelmişti ama tüm ülkelerin doğalgaz rezervleri için kapasitesi bulunmadığından başarısız olmuştu’ dedi.
Doğalgaz genellikle boş yataklarda, tuzlu ve akifer oyuklarda saklanıyor; ancak jeolojik şartlar her zaman yerine getirilemiyor. Bu durumda depolama kapasitesi oluşturmak çok pahalı olabiliyor. İspanya’da Castor depolama projesi 1.4 milyar Euro’luk bir yatırım teşkil ediyor, ancak bu projeü bölgedeki şüpheli sismik faaliyetler sebebiyle ertelenmişti.
Cornot-Gandolphe, ‘Depolama kapasitesi oluştururken ilk olarak yatırımlar, kışın çok daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyacak ağ altyapısıyla kısıtlanmıştı. Ancak stratejik depolamanın uygulanmasında farklı bir mantık işliyor’ dedi.
Ülkeleri asgari depolama oranını yakalamaya teşvik edecek bazı rehberler bulunuyor ancak bunların bağlayıcılığı yok ve operasyon maliyetleri de caydırıcı oluyor. Avrupa’da doğalgaz fiyatının, kömürün getirdiği rekabet sebebiyle aşağı yönlü seyrettiği göz önünde bulundurulduğunda önceden satın alıma ilgi gösterilmiyor. Rezervlerin Kasım 2013′te Avrupa’daki ortalaması yüzde 40 gibi düşük bir düzeydeydi.
Macaristan, Bulgaristan ve Romanya riskte
Son 30 yıl içinde yaşanan en sıcak üç kıştan birinin ardından durum şu anda kontrol altında. Fransa’da doğalgaz alanında en büyük aktör halen GDF-Suez ve ülke, Rus gazına yüzde 17 oranında bağımlı durumda. Ancak Fransa’nın geniş depolama kapasiteleri bulunuyor.
Bir GDF-Suez sözcüsü, ‘Şu ana kadar Rusya’dan gelen tedarikte herhangi bir sorun görmedik’ dedi.
GDF’nin bağlı kuruluşlarından Storengy’nin 10 milyar metreküplük kapasitesi şu anda yüzde 36 oranında dolu. Bu oran geçtiğimiz Ekim ayında yüzde 70′ti. Almanya’da stoklar daha fazla; yüzde 60 oranında kullanılabilir rezerv var. Ancak tedarikte aksama yaşanması, stokların yalnızca yüzde 20 dolu olduğu Macaristan gibi bazı ülkelerde olası riskler oluşturuyor.
Simon Isaard, ‘Macaristan, Romanya, Bulgaristan, kısmen Yunanistan ve Balkanlar kriz karşısında daha kırılgan’ dedi.
Yenilenebilir enerji ve kısmen de altyapıdaki gelişmelere rağmen Avrupa’nın halen Rusya’ya bağımlılığı bulunuyor ve yaptırımlar gündeme gelmeden önce bunların da hesaba katılması gerekecek.
Avrupa Komisyonu’nu iklimden sorumlu üyesi Connie Hedegaard 3 Mart’ta yaptığı açıklamalarda Avrupa’nın her yıl 400 milyar Euro değerinde fosil yakıt ithal ettiğini söyledi ve bu durumu kınadı.
Komisyon üyesi, ‘Ukrayna, enerjide ithalata bağımlı olmanın siyasette ciddi bir etkisi olduğunu gösteriyor. Bu konunun Avrupa iklim konseyinde görüşüleceğini umuyorum’ dedi. Konsey, 20-21 Mart’ta toplanacak.
Kaynak: Euractiv