Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın da altını çizdiği gibi, ülkelerin bölgesel ve küresel rekabetinde enerjinin önemi her geçen gün artıyor. Buna karşılık Amerika’daki kaya gazı devriminin ardından yıllar boyu genel hatlarıyla stabil olan küresel enerji piyasasında tüm taşlar yerinden oynamış durumda. Dolayısıyla hem ülkelerin hem de şirketlerin gözlerini dört açıp, küresel enerji piyasasında son dönemdeki baş döndürücü gelişmeleri günü gününe takip etmeleri ve hızlı reaksiyon vermeleri lazım ki rekabette geri kalmasınlar.
Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Dr. Fatih Birol’un başkanlığındaki ekip tarafından titiz bir çalışma sonucu hazırlanan Dünya Enerji Görünümü Raporu, bu nedenle tüm dünyada her geçen yıl daha çok ilgi görüyor. Dr. Birol da yoğun talep nedeniyle her yıl raporun açıklanmasını izleyen 1-1.5 ay içinde 25-30 ülkeyi dolaşarak raporun tanıtımını yapıyor.
En çok satan enerji kitabı
Birol’dan öğrendiğimize gör
Bu yılki Dünya Enerji Görünümü Raporu’nu, 1 ay kadar önce uluslararası bir zirvede Birol’dan dinlemiş ve 24 kasım pazar günkü köşemde yazmıştım. Raporun TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi tarafından önceki gün düzenlenen Türkiye tanıtımında ise 2008’deki küresel ekonomik kriz sonrasında gündemden tümüyle düşen iklim değişikliği konusunda Dr. Birol’un ilk kez olumlu bir beklenti içinde olduğunu görmek beni hem şaşırttı, hem de bu gezegende yaşayan bir vatandaş olarak umutlandırdı.
‘ABD ve Çin anlaşır’
“2015’te Paris’te önemli bir randevu var; çok büyük sürpriz bekliyorum” diyen Birol, dünya liderlerinin İklim Değişikliği için biraraya gelecekleri Paris Zirvesi’nde, 2009’daki Kopenhag Zirvesi’nden farklı olarak bir mutabakatın sağlanabileceğinden umutlu.
Biliyorsunuz dünya karbon salımının yüzde 50’ye yakını ABD ve Çin’den geliyor. 2 ülke de bugüne kadar herhangi bir anlaşmaya yanaşmıyorlardı; ancak Birol’un açıkladığı son rapor, bu konuda çok ciddi yeni eğilimleri ve verileri ortaya koyuyor:
“1) Amerika’nın karbon emisyonları, bu son raporda 1990’lardaki seviyesine kadar gerilemiş durumda. Bunun nedeni sadece kaya gazı devrimi değil; Obama yönetiminin petrole bağımlılığın azaltılması için otomobillerde yakıt verimliliğine yeni standartlar getirmiş olması.”
Çin’in yeni atağı
“2) Çin’de ise bir yandan enerji verimliliğine çok önem verilirken, diğer yandan enerji yutan ağır sanayiden hafif sanayiye geçiliyor. Bitmedi; çevre dostu yenilenebilir enerjide de en büyük büyüme Çin’den geliyor. Çin’in yenilenebilir enerjide büyük ölçeklerdeki bu atağı, dünyada maliyetleri aşağı çekecektir. Çin bütün bu önlemleri karbon salımını düşürmek için değil, hava kirliliği nedeniyle birçok kentin yaşanamaz hale gelmesi nedeniyle alıyor. İlaveten Çin’de kişi başına karbon salımı o denli hızla yükseliyor ki, yetkililerin artık Batılı gelişmiş ülkelere ‘Kirleten sizsiniz, faturayı neden biz ödeyelim’ diyecek durumu kalmadı.”
Yazan: Meral Tamer
Kaynak: Enerji Enstitüsü