Temiz enerji kaynaklarından biri olarak ön plana çıkan rüzgar enerjisi, gelişen teknolojiyle birlikte fosil yakıtlara kıyasla maliyetinin daha düşük olması ve çevreye olan olumsuz etkisinin daha az olmasından dolayı yatırımcılar tarafından en çok tercih edilen önemli bir temiz enerji kaynağı haline gelmiştir.
Nüfusun artması sonucu dünyada enerji ihtiyacının artışına neden olarak küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim değişikliği sebebiyle karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik enerji ihtiyacında dışa
Türkiye’nin coğrafi özellikleri dikkate alındığında rüzgar enerjisi potansiyeli açısından oldukça zengin olduğu da görülmektedir. Türkiye’de 2006 yılından günümüze rüzgar enerjisi için teşvikler sağlanarak 2002 yılı itibariyle 19 MW olan kurulu güç 2018 yılı sonunda ise 7.005 MW güce ulaşmıştır.
Dünya’da son zamanlarda sürtünme katsayısı düşüklüğüyle verimlilikte ön plana çıkarak tercih edilen offshore rüzgar santrali kurulumuna yönelik çalışmalara başlayan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye’nin 10 GW offshore rüzgar enerjisi potansiyeli olduğunu belirterek dünyanın en büyük offshore rüzgar enerji santralleri kurulumu için YEKA yarışmasını da gerçekleştirmiştir.
15 Haziran ‘Dünya Rüzgar Günü’yle Birlikte Ülkemizde RES Yatırımlarının Artmasıyla Gücüne Daha Çok Güç Katması En Büyük Dilek ve Temennimizdir.
Rüzgar Günümüz Kutlu, Rüzgarımız Bol Olsun…
Zeynep TEKER – İTÜ / Çevre Mühendisliği – zeyneptekero3@gmail.com