Fosil yakıtların ürettiği elektrik, dünyadaki zararlı emisyonların %25’ini oluşturmaktadır. Bir değişikliğin iklim acil durumu üzerinde büyük bir etkisi olsaydı, bu yenilenebilir enerjinin etkisi olurdu.
Bunu yapmak için gereken 2 temel bileşen olan güneş panelleri ve enerji depolamak için piller, onları giderek daha verimli ve uygun maliyetli hale getiren ölçek ekonomilerine tabidir. Yenilenebilir kaynaklar, 2019’da kurulan yeni enerji kaynaklarının %72’sini oluşturdu ve %800 getiri sağlayabilecek yatırımlarla desteklendi. Avustralya gibi büyük bir kömür üreticisi bile yenilenebilir enerji kaynaklarının düşen maliyetlerinden büyük tasarruflar yapmayı planlıyor ve enerji arzının %90’ının, tüketicileri kurulum için ödeme yapmak zorunda kalmadan 2040’a kadar güneş ve rüzgar enerjisine dayandığını tahmin ediyor.
Norveç 2040 yılına kadar tüm iç hat uçuşlarını elektriklendirmeyi hedefliyor. Bazı petrol şirketleri, şimdi güneş enerjisine yatırım yapıyor. Enerji haritasının yeniden yapılandırılmasına dayanan salgın sonrası ekonomilerin yeniden şekillenmesi ise oldukça önemlidir. Eski kavramları terk etme ve yenilenebilir enerji kullanımını öncelikler listemizin en üstüne koyma zamanı gelmiştir.
Kaynak: Forbes – Yayına Hazırlayan: Dünya Enerji Konseyi / Türk Milli Komitesi