İl Genel Meclisi Köye Yönelik Hizmetler ve Tarım Komisyonu tarafından HES İnşaatı ile ilgili hazırlanan rapor tartışmalara neden oldu.
İl Genel Meclis üyesi Köye Yönelik Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkan Yardımcısı İsmail Arslan Köye Yönelik Hizmetler ve Tarım Komisyonu raporunu aktardı. Arslan, “Açma köyü Gölyaka’ya 4 kilometre uzaklıkta bir köydür. İlçe merkezine vasıtalarla veya yürüyerek ulaşılabilir. Köyün geçim kaynağı fındıktır. Köyde içme suyu şebekesi ve ilköğretim okulu mevcuttur.
Bölgeye Karadeniz iklimi hakim olduğundan aşırı derecede yağış almaktadır. Bitki örtüsü durumu ormanlıktır. Açma köyünde topografyanın eğilimli olması ve zeminin kolay altere olan malzemelerden oluşması, ayrıca bölgenin çok fazla yağış almasından dolayı bölge heyelan oluşmasına müsaittir. Söz konusu bölgenin güney batısında daha önce küçük çapta bir heyelan olayı gözlemlenmiştir. Söz konusu heyelan inceleme tarihi itibariyle yerleşim yerindeki binaları tehdit etmemektedir. Bölgede Bereket Enerji tarafından HES projesi kapsamında yapılan su ishale boruları heyelan alanının uzağında kalmaktadır. Meydana gelen heyelan inceleme tarihi itibariyle yerleşim alanındaki yapıları tehdit etmemektedir. Genel hayatı etkilemediğinden alınacak olan önlemlerin mahalli imkanlarla yaptırılması inceleme alanının jeolojik ve topografik yapısının yağışlara bağlı olarak heyelan olayının gelişmesine müsait olduğundan söz konusu mahallenin ilgililerce takip edilerek İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü kontrol ekipleri tarafından izlenmesi uygun olacaktır. Bu yerleşim alanında ikamet eden şahısların heyelandan dolayı rahatsız oldukları belirlenmiştir.”
Komisyon raporunun okunmasının ardından Gölyaka İl Genel Meclis Üyesi Muhterem Parlak, HES firmasının heyelanı önlemek için oluşturulan ormanı yok ettiğini kaydederek “Bu bölge 15 yıl önce ormanlık değildi. Yaşanan heyelan olayı nedeniyle yöre halkı burayı ormana dönüştürdü. Daha sonrada bir heyelan olayı yaşanmadı. Ancak şuanda orada inşaat yapan HES firması 40 metrelik su borularını koymak için yol açmak için ormanı yok ediyor. Yaklaşık 10 hane risk altında. Büyük taşlar evimize gelecek, bir deprem olması halinde evlerimiz su altında kalacak diye korkuyorlar” şeklinde konuştu.
Cumayeri İl Genel Meclis Üyesi Kazım Sağlam, yapılan görüşmeler neticesinde santral mühendisinin halka “Ben sizin yerinizde olsam burada bir gün bile oturma” dediğini öğrendiklerini ifade ederek “Ben şunu anlamıyorum, yeri satarken sorun yok inşaat başladığında sorunlar baş gösteriyor. Evet mahalle santrale çok yakın. İnsanlar bu nedenle tedirgin oluyorlar. Ancak şuanda İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü orada gözlem yapıyor. Belirlemelere göre şuanda oynayan esneyen bir nokta yok. Ayrıca şunu da duyduk santralin mühendisi halka ben sizin yerinizde olsam burada bir gün bile oturmam diyormuş. İnsanlarda doğal olarak korkuyorlar” dedi.
Meclis üyesi Ayhan Hacıislamoğlu ise yöre halkının konuyu yargıya taşıyacağını belirterek “Mahalle halkı durumu yargıya taşıyacağını söylüyor. Bırakalım yargı karar versin. Bilirkişi gelsin araştırmasını yapsın. Oluşacak sonuca göre hareket edilsin” şeklinde açıklama yaptı.
Rapor ile ilgili son yorumu yine Muhterem Parlak yaptı. Parlak afet meydana geldikten ve insanlar zarar gördükten sonra önlem almanın hiç bir işe yaramayacağını vurgulayarak “Biz zaten afet olana kadar önlem almak yerine afet olduktan sonra önlem alıyoruz. İlla bir afet olup ta insanların zarar görmesi mi lazım?” diye konuştu. Rapor oy çokluğu ile kabul edildi.