Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarının Dağıtım Şebekelerine Etkileri

Elektrikli araçlar, fosil yakıt bağımlılığını azaltma ve çevre dostu ulaşım çözümleri sunma potansiyeliyle giderek daha popüler hale geliyor. Ancak, bu araçların yaygınlaşması, enerji dağıtım şebekeleri üzerinde yeni zorluklar ortaya çıkarıyor. Özellikle şarj istasyonlarının yoğun kullanımı, şebekelerde aşırı yüklenme, gerilim düşüşleri ve transformatör kapasite yetersizlikleri gibi sorunlara neden olabiliyor.

Elektrik Elektronik Yüksek Mühendisi Umut YILMAZ, “Elektrikli Araçların Şarj Yöntemleri ve Şarj İstasyonlarının Dağıtım Şebekelerine Etkileri” konulu tez çalışmasında şunları belirtti:

“Çalışma, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve enerji depolama sistemlerinin şarj altyapısına entegrasyonunun önemini vurguluyor. Güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklar, şebeke üzerindeki yükü azaltarak enerji verimliliğini artırabilir. Ayrıca, enerji depolama sistemleri, şebekenin ani yüklenmelerle karşılaşmasını önleyebilir ve enerji kesintisi durumlarında yedek enerji kaynağı olarak kullanılabilir. Yapay zekâ teknolojileri, şarj altyapısının gerçek zamanlı izlenmesi ve yönetiminde önemli bir rol oynayabilir. Yapay zekâ, enerji talebi ve arzını yöneterek şebeke kararlılığını sağlayabilir ve şarj işlemlerini optimize edebilir. Özellikle talep yanıtı stratejileri, enerji talebinin düşük olduğu saatlerde Elektrikli araçların şarj edilmesini sağlayarak şebekenin aşırı yüklenmesini önleyebilir. Elektrikli araçların yaygınlaşması, dağıtım şebekelerinin daha esnek ve sürdürülebilir hale gelmesini gerektiriyor. Yenilenebilir enerji kaynakları, enerji depolama sistemleri ve yapay zekâ teknolojileri, şarj altyapısının daha verimli ve güvenilir hale gelmesine katkıda bulunacaktır. Gelecekte, bu teknolojilerin entegrasyonu, elektrikli araçların çevresel etkilerini en aza indirgeyerek, sürdürülebilir bir ulaşım modeli sunacaktır.”

Tez Çalışmasının Tamamına Ulaşmak İçin TIKLAYIN>>