Mardin ve Şanlıurfa gibi Güneydoğu illerinde yoğunlaşan elektrik kesintilerine gösterilen tepkiler gündemdeki yerini korurken, elektrik sektörü temsilcileri soruna yönelik bir çözümün de “sosyal tarife” uygulaması olabileceğini kaydediyor. Sosyal tarife, dar gelirli kişilerin artan yakıt ve elektrik maliyetleriyle mücadele etmelerini destekleyen bir uygulama şeklinde tarif edilebilir.
Uygulama, 2014’ün ilk günlerinde gündeme gelmiş ve dar gelirlinin elektrik faturasının bir bölümünün kamu tarafından karşılanacağı haberlere yansımıştı. Buna göre, geliri belirlenen sınırın altında kalanlar ödediği faturanın bir bölümünü mahsuplaşabilecek; fakat yılda bir veya iki defa yapılacak mahsuplaşmanın gerçekleşebilmesi için elektrik f
Enerji sektörü temsilcileri, sosyal tarifenin Türkiye’de nasıl uygulanabileceğine ilişkin şunları kaydediyor: “Herkese aynı elektrik fiyatı uygulanıyor, sadece kamu sosyal devlet anlayışı kapsamında faturanın bir kısmını sübvanse ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu konuda bir çalışma yürütüyor. Bakanlıkta çok zengin bir veri tabanı var. Bu veri tabanı içinden elektrik gideri fazla yük olan aileleri belirleyerek, dünyadaki örneklerine benzer bir uygulama yapılabilir. Türkiye’de asgari aylık elektrik tüketimi 100-150 kilovat saat (kWh), parasal karşılığı da 50-60 lira.
Bunun tamamı ya da belli bir yüzdesi sübvanse edilebilir. Mesken sahibi, faturalarını ödemeye devam eder. Üç ya da altı ayda bir ödediği faturaları götürüp, belirlenen oranda iadesini alabilir. Tarımsal sulamada ise özellikle Güneydoğu bölgesinde tarım faaliyetlerini elektrikli sulama ile yürüten çiftçilerin, DSİ’den su alan çiftçilerle ciddi maliyet farkı var. Bu da malesef kaçak kullanmaya teşvik ediyor. Nasıl gübre yardımı, mazot yardımı veriliyorsa, tarımsal sulamada elektrik kullanan çiftçiler için dönüm başına elektrik faturasında belli oranda destek verilebilir. Ekilen ürün tipine göre farklı oranlarda destekler belirlenebilir.”
Şu noktaya da dikkat çekmekte fayda var: Güneydoğu’da elektrikle alakalı olaylar her gündeme geldiğinde, batıdaki bazı vatandaşlar “Neden onlar kaçırırken, biz fatura ödüyoruz” şeklinde tepki gösteriyor. Bu nedenle sosyal tarifenin 21 elektrik dağıtım bölgesinde de olması gerektiğine vurgu yapılıyor. Sosyal tarifenin eleştirildiği noktalardan biri de geliri daha yüksek olanlara, dolaylı da olsa daha çok maliyet çıkıyor olması. Sektör temsilcileri, bu sefer de destek almayan kesimlerin “Niye biz başkalarını destekliyoruz” diye tepki gösterebileceğine dikkat çekerek, “Ancak kaçak kullanımda oluşan yük çok daha ağır oluyor. Özellikle kayıp kaçağın yoğun olduğu yörelerde düzenli fatura ödeme alışkanlığının kazandırılması açısından önem taşıyor. Bu şekilde tüketim miktarlarını yarı yarıya düşürmek dahi mümkün” diyor. Bir dağıtım şirketi yetkilisi, “Dünyada böyle bir endeks var: Bir insanın enerji faturası aylık gelirinin yüzde 10’unu aşıyorsa bu kırmızı alarm kabul ediliyor” diyor.
En fazla indirim Venezuela’da
Latin Amerika ülkelerinde sosyal tarifeye ilişkin uygulamalar farklılık gösteriyor. Sosyal tarife uygulanacak tüketici grubu için Kolombiya’da bölgenin sosyo ekonomik özelliği göz önünde bulundurulurken, Arjantin’de oturulan meskenin karakteristik özelliği(yapı özelliği, oda sayısı vs) baz alınıyor. Brezilya’da ise hane bireylerinin sosyo ekonomik durumu değerlendiriliyor. Genel olarak Latin ülkelerinde desteklenecek tüketim limiti Paraguay’da 75 kwh’den başlayıp Venezuela’da 500 kWh’e ulaşıyor. Uygulama iki şekilde yapılıyor. Bazılarında direkt desteklenirken, bazılarında ise kademeli sübvansiyon yapılıyor.
Haberin Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: Hürriyet