Enerji Bedava Olabilir mi?

İnternet ve yarattığı kültür ekonomiyi de yakından ilgilendiriyor. WSJ’de yayınlanan makale gelecekle ilgili önemli ipuçları veriyor.

“İşbirlikçi Kamu,” kapitalizm ve karşıtı sosyalizmin gelişinden bu yana kök salan ilk yeni ekonomik paradigma. İşbirlikçi Kamu şimdiden kapitalist piyasanın geleceği için derinlikli uygulamalar ile ekonomik hayatı düzenleme şeklimizi değiştiriyor.

Bu ekonomik dönüşümü tetikleyen, Sıfır Marjinal Maliyet olarak biliniyor. Marjinal maliyet, sabit maliyetlerin karşılanmasından sonra ek bir birim mal ya da hizmet üretmenin maliyeti. Şirketler fiyatları düşürmek, tüketicileri ve pazar payını kazanmak ve yatırımcılara kâr sağlamak için daima, üretkenliliği artırabilecek ve üretimin ve mal ve hizmet dağıtımının marjinal maliyetini azaltabilecek yeni teknolojilerin arayışında oldu.

TEKNOLOJİK BİR DEVRİM Mİ?

Ancak şirketler, marjinal maliyetleri neredeyse sıfıra çekerek, bilgi, enerji ve birçok fiziki mal ve hizmetleri neredeyse bedava hâle getirip bollaştırarak ve piyasadaki değişikliklere maruz kalınmasını ortadan kaldırarak “aşırı üretkenliliği” serbest bırakabilecek bir teknolojik devrimin olabileceğini öngörmemişti. Bu, şimdi olmaya başlıyor.

Milyonlarca proaktif tüketicinin –ya da üreten tüketicinin- artık kendi dosya paylaşım hizmetleriyle kendi müziklerini, YouTube’dan kendi videolarını, Wikipedia’dan kendi bilgilerini, sosyal medyadan kendi haberlerini ve hatta internetten bedava kendi kitaplarını üretip paylaşmasıyla, sıfıra yakın marjinal maliyet fenomeni, “bilgi malları” endüstrilerini kasıp kavurdu. Sıfır Marjinal Maliyet, müzik sektörüne diz çöktürdü, film sektörünü sarstı, gazete ve dergileri iş dünyasının dışına itti ve kitap yayıncılığının belini büktü.

Bu arada, 6 milyon öğrenci, sıfıra yakın marjinal maliyetle işleyen, büyük çaplı internet üzerinden verilen derslere kayıtlı ve dünyanın bazı en tanınmış profesörlerinden öğrenim görerek ve üniversitesi derecesi kazanarak üniversiteleri, maliyetli iş modellerini yeniden düşünmeye zorluyor.

ÜCRETSİZ DEVRİM

Ekonomistler Sıfır Marjinal Maliyet’in bilgi malları endüstrisi üzerindeki güçlü etkisini kabul etse de, yakın zamana kadar enerji ve fiziki mal ve hizmetlerdeki geleneksel ekonomiye girmeyeceğini iddia ediyordu. Ancak o duvar artık kırıldı.

Milyonlarca -ve yakın zamanda yüz milyonlarca- üreten tüketiciye sıfır marjinal maliyet ile kendi enerjilerini ve artan fiziki ürün ve hizmetlerini üretip paylaşma imkanı tanıyacak güçlü bir yeni teknoloji devrimi gelişiyor.

İletişim İnterneti, yeni gelişmeye başlayan Enerji İnterneti ve yeni ortaya çıkan otomatikleştirilmiş Ulaşım ve Lojistik İnterneti ile yakınlaşarak, 21. yüzyılın ilk yarısında küresel ekonomiyi kökten değiştirecek toplum için yeni bir teknolojik altyapı yaratıyor.

Milyarlarca sensör her aygıta, cihaza, makinaya ve düzeneğe monte edilerek, ekonomik değer zincirinin tamamına uzanan, kusursuz bir nöral ağ ile her şeyi, herkese bağlıyor. Şimdiden 14 milyar sensör kaynak akışlarına, antrepolara, yol sistemlerine, fabrika üretim hatlarına, elektrik iletim şebekesi, ofisler, evler, mağazalar ve araçlara bağlı ve durmadan durumlarını, performanslarını takip ediyor ve büyük verileri, İletişim İnterneti, Enerji İnterneti ve Lojistik ve Ulaşım İnterneti’ne geri besliyor.

SENSÖRLERLE BİRBİRİNE BAĞLANAN DÜNYA

2030 itibarıyla, insan ve doğal çevreyi, küresel dağıtımlı bir akıllı ağ içinde birbirine bağlayacak 100 trilyondan fazla sensörün olacağı tahmin ediliyor. Üretken tüketiciler, verimliliği hızlandırabilecek, üretkenlikte çarpıcı bir artış sağlayacak ve şimdilerde bilgi ürünlerinde yaptıkları gibi fiziki şeylerin üretim ve dağıtımlarındaki marjinal maliyetini de düşürebilecek öngörü algoritmaları geliştirmek için şeyleri internete bağlayabilecek ve büyük veri ve matematiksel analizleri kullanabilecek.

Örneğin, evlerimizi ısıtmak ve cihazları çalıştırmak , işleri güçlendirmek, araçlarımızı sürmek ve küresel ekonominin her parçasını çalıştırmak için gereken enerji, sıfır marjinal maliyete yakın üretilecek ve önümüzdeki onyıllarda hemen hemen bedava olacak. Bu, şimdiden yerinde yenilenebilir enerji üretmek için evlerini ve işlerini mikro enerji santrallerine çevirmiş olan milyonlarca kişi için geçerli bir durum.

Güneş ve rüzgar enerjisi teçhizatı için gereken sabit maliyetlerin geri ödenmesinden önce –genellikle 2 ila 8 yıl içinde-, hasat edilmiş enerjinin marjinal maliyeti neredeyse bedava. Metanıın kendisinin bir bedele sahip olduğu fosil yakıt ve nükleer enerji için gereken uranyumun aksine çatılarda biriktirilen güneş ve binaların yanında esen rüzgar bedava. “Şeylerin İnterneti,” üretken tüketicilerin binalarındaki elektrik kullanımını izlemeleri, enerji verimliliğini optimize etmeleri ve yeşil eletriğin fazlasını, İşbirlikçi Kamu’nun geri kalanıyla paylaşmasına imkan tanıyacak.

ÜRETKEN TÜKETİCİ KAVRAMI

Aynı şekilde amatörler ve yeni başlayan şirketler de ücretsiz yazılım, ucuz geri dönüşümle kazanılmış plastik ve kağıtlar ve sıfıra yakın marjinal maliyetle yerel olarak bulunabilen hammadde kullanımıyla kendi ürettikleri ürünleri basıyor. 2020 itibarıyla üretken tüketiciler, 3 boyutlu basılmış ürünlerini, sıfıra yakın marjinal maliyetle yenilenebilir enerji ile çalışan sürücüsüz elektrik ve yakıt pilli araçlarla nakliye ederek, İşbirlikçi Kamu’daki diğerleriyle paylaşabilecek. Şeylerin İnterneti’nin mümkün kıldığı bu üretken tüketici güdümlü değer zinciri, geleneksel dikey entegre üretim ve dağıtım sistemlerinin beraberinde getirdiği ara adamları ve alış-satış arasındaki fiyat farklarını adeta ortadan kaldırarak, marjinal maliyetleri sıfıra yaklaştırıyor.

PAYLAŞIMCI EKONOMİ

Yüzlerce milyon kişi, kapitalist piyasalardaki ekonomik hayatlarının parçalarını, diğer yollar ile küresel İşbirlikçi Kamu’ya aktarıyor. İnsanlar, arabaları, evleri ve hatta kıyafetlerini, sosyal medya siteleri, kiralama, yeniden dağıtım kulüpleri, kooperatifler kanalıyla sıfır ya da sıfıra yakın maliyetler ile paylaşıyor.

Amerikalıların yüzde 40’ı şimdiden ortak paylaşım ekonomisiyle meşgu oluyorç Mesela, ABD’de 800,000 kişi artık araba paylaşım hizmetlerini kullanıyor. Paylaşılan her bir araç, 15 kişisel aracı safdışı bırakıyor. Aynı şekilde bir milyondan fazla apartman sakinleri ve konut sahipleri, Airbnb ve Couchsurfing gibi internet hizmetleriyle dünya genelinde sıfıra yakın marjinal maliyetle evlerini, gezginle paylaşıyor. Yalnızca New York’ta 2012 ve 2013 yılları arasında ev ve apartman dairelerinde kalmış olan 416,000 misafir, New York’taki otel sektörüne 1 milyon gecelik konaklamaya mâl oldu. Çıkan sonuç, piyasadaki “değişim değeri”nin yerini artan bir şekilde İşbirlikçi Kamu’daki “paylaşabilir değer”in aldığını ortaya koyuyor.

Kâr güdümlü kapitalist piyasada faaliyet gösteren küresel şirketler, öncelikle şebeke hizmet ve çözümlerinin toplayıcısı olarak giderek modernleştirilmiş rollerine rağmen, geleceğin ilerleyen zamanlarına kadar bizimle kalacak. Bu şirketlerin şebeke hizmet ve çözüm toplayıcılığı olarak tanımlanan yeni görevi onlara, önümüzdeki dönemde İşbirlikçi Kamu ile birlikte büyüyerek, güçlü ortaklar olmaları imkânı tanıyor.

Ancak kapitalist piyasa artık ekonomik hayatın tek efendisi olmayacak. Giderek birbirine daha bağlı hâle gelen küresel İşbirlikçi Kamu içinde birlikte yaşamayı öğrendiğiz, piyasaların kısmen dışında bir dünyaya giriyoruz. —Jeremy Rifkin, Sıfır Marjinal Maliyet Toplumu: Şeylerin İnterneti, İşbirlikçi Kamu ve Kapitalizm Tutulması (Palgrave Macmillan)

Kaynak: Gerçek Gündem

bedava enerjienerjienerji gündemienerji haberlerienerji sektörüİşbirlikçi Kamu ve Kapitalizm TutulmasıJeremy Rifkinşeylerin internetisıfır marjinal maliyet toplumu
Yorumlar (0)
Yorum Ekle