Covid-19 salgını sonrası ekonomide yaşanan durgunluğa, uluslararası siyasi krizler de eklenince enerji sektörü üzerinde bazı sorunlar artış gösterdi. Doğal gaz, kömür gibi enerji hammaddelerinde yüksek fiyat artışları yaşanırken enerji alanında ülkelerin dışa bağlılığı ciddi sorunlar oluşturmaya başladı.
Geleneksel enerji kaynaklarının sınırsız olmaması, sürdürülebilir bir yaşamın her geçen gün daha çok önem kazanması ve mevcut koşullarda ithal kaynaklara artan bağımlılık yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini bir kez daha gösterdi.
YAKLAŞAN KRİZE KARŞI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA YÖNELMELİYİZ
Sürekli artan enerji talebi karşısında mevcut kaynakların yetersizliği ve temiz enerji arayışının elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarını ön plana çıkardığını vurgulayan YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman konu hakkında şu açıklamalarda bulundu:
“Yaklaşan enerji krizleri karşısında güçlü durabilmek ve enerji ihtiyacımızı yerli ve milli kaynaklarla karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok yönelmemiz gerekiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi için Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yeşil finansman desteğinin verilmesi bu alandaki yatırımların önünü açacaktır. Ülke olarak yenilenebilir enerjide büyük potansiyele sahibiz. İhtiyacımız olan enerjinin büyük bir kısmını yerli ve milli kaynaklarla elde edebilmek mümkün. Teşvikler artırılarak bu konuda yapılacak desteklerle elektrik üretiminin önemli bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayabiliriz.”
DAHA AZ KAYNAK KULLANARAK GÜVENLİ ENERJİ ARZI MÜMKÜN
Yenilenebilir enerji kaynaklarının tükenmez ve milli oluşları, çevresel olarak olumlu etkileri göz önüne alındığında fosil yakıtlara kıyasla elektrik üretiminde tercih edilmesi ve yaygınlaşmasının hız kazanması gerektiğini sözlerine ekleyen YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman:
“Yenilenebilir enerjinin; enerji güvenliği, istihdam, ekonomik faaliyetler ile çevre ve insan sağlığı üzerinde yarattığı olumlu sonuçlar bir gerçek. Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payının artışıyla birlikte; enerji üretimi yerli ve milli bir hale geleceğinden maliyetler düşecek, tedarik zincirinde aksama ve teknik sistem arıza riskleri ortadan kalkacak sonuç itibariyle fiyat dalgalanmaları azalacak. Bu sayede enerjide dışa bağımlılığımız azalırken daha az kaynak kullanacak ve verimli enerji sistemleriyle daha güvenli enerji arzı oluşacak” dedi.
ÇÖZÜM YENİLENEBİLİR ENERJİDE!
Türkiye’nin yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde 10 Nisan Pazar günü yeni bir rekor kırdığının altını çizen YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman konu hakkında sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Ülkemizin 10 Nisan Pazar günü toplam elektrik üretiminde Hidroelektrik Santralleri’nin payı yüzde 39‘a çıktı. Ulaşılan bu rakam son ayların en yüksek üretimi olurken, Rüzgar Enerjisi Santrallerinden elektrik üretiminin payı ise yüzde 19’a çıktı. Toplamda yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi ise %70,3’lük rekor bir orana ulaşmış oldu. Tüm bu güzel gelişmeler bizlere ülkemizin bu alandaki potansiyelini bir kez daha gösterirken, enerjide dışa bağımlılığı azaltmamızın, yaklaşan krizler karşısında güçlü kalabilmemizin kritik çözümünün yenilenebilir enerji kaynaklarından geçtiğini verilerle birlikte ortaya çıkarıyor.”