Enerji Tasarrufu Haftası 07- 13 Ocak 2013 Tarihleri Arasında Kutlanıyor…

Enerjinin insan hareketinde ve insanın günlük yaşantısında çok büyük bir yer tuttuğu muhakkaktır. Bu önemli ihtiyacın bilinçsiz kullanılması, insan geleceğine bir çok olumsuz etkiyi de beraberinde getirecektir. Enerjinin gereği kadar ve bilinçli olarak kullanılmasını sağlamak için her yıl ocak ayının ikinci haftası ” Enerji Tasarrufu Haftası ” olarak kutlanmaktadır.
Hafta içinde, bütün yurtta enerji tasarrufu ile ilgili toplantı ve açık oturumlar düzenlenir. Radyo ve televizyonda enerji tasarrufunu işleyen programlar yayınlanır. Okullarımızda enerjide tutumlu olmanın önemi anlatılır. Alınması gereken önlemler belirtilir. Öğrenciler arasında enerji tutumu ile ilgili afiş, karikatür, resim ve kompozisyon yarışmaları düzenlenir. Bu yarışmalarda derece alanlara ödülleri dağıtılır. Bu çalışmaların amacı, enerjinin iyi kullanımını sağlamaktır.
Günümüzde enerjinin önemi gittikçe artıyor. Enerji iş görebilme, iş yapabilme gücüdür. İki tür enerji vardır. Durum enerjisi ve Hareket Enerjisi. Durum enerjisi cisimlerin durumu nedeniyle sahip olduğu enerjidir. Cismin hareketi sırasında oluşan enerjiye de hareket enerjisi denir.
Evde, işyerinde, toplum yaşamının her alanında makineler kullanılır. Makineler insanların işlerini kolaylaştırır. Az emekle kısa sürede büyük işler görülmesini sağlar. Evimizdeki buzdolabı, elektrik süpürgesi, çamaşır makinesi annemizin işlerini kolaylaştırır. Traktör çiftçilerin az zamanda çok iş yapmalarını sağlar. Kullandığımız araç ve gereçlerin, giyeceklerimizin çoğu fabrikalarda, makinelerle üretilir. Bütün makineler enerji ile çalışır. Makinelerden düzenli ve sürekli olarak yararlanabilmek için enerjiyi tutumlu kullanmak zorundayız.
Başlıca enerji kaynaklarımız; elektrik, su, güneş, kömür ve petroldür. Bu enerji kaynaklarından elektriği kendimiz üretiyoruz. Güneş ışığından ve sularımızdan doğal enerji olarak yararlanıyoruz.
Yalnız petrol ülkemizde yeterince çıkmadığı için petrolün yarısını dışarıdan alıyoruz. Son yıllarda kömür rezervlerimizin azalması sebebi ile onu da dışarıdan ithal etmeye başladık. Bütün bu enerji alımları, ekonomimiz için ağır bir yüktür. Dış satım gelirimizin büyük bir bölümü petrol alımına harcanıyor. Ulusal ekonomimizin düzelmesi için enerjiyi tutumlu kullanmak zorundayız. Enerjinin yetersizliği, üretimin düşmesini, yurt ekonomisini ve günlük yaşantımızı etkilemektedir.
Enerjide tutum, sınırlı enerji kaynağının en verimli biçimde kullanımıdır. Gereksiz enerji tüketiminin ve kayıplarının azaltılmasıdır. Enerjide tutum aynı işi daha az enerji ile yapmaktır. Enerji Tutum Haftası içinde öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım. Evimizde boşa yanan lambaları söndürmeyi unutmayalım. Bozuk musluklarımızı onaralım. Suyumuzun boşa akmasını önleyelim, izlemediğimiz program süresince televizyonu ve radyoyu kapatalım. Kışın pencere yalıtımlarına daha çok özen gösterelim. Enerji tasarrufu konusunda öğrendiklerimizi, dinlediklerimizi ömür boyu uygulayalım.
ENERJİ TASARRUFU NEDİR?
Enerji tasarrufu, üretimde, konforumuzda ve iş gücümüzde herhangi bir azalma olmadan enerjiyi verimli kullanmak, israf etmemektir. Aynı işi daha az enerji kullanarak yapmaktır.
Enerji tüketimimizin %82 ’si ısıtma için kullanılmaktadır. Isı yalıtım önlemlerinin alınması ile bu kayıplar azaltılabilir. Binaların yalıtımı ile %25 den %50’ye varan yakıt tasarrufu sağlanması mümkündür.Niçin Enerjiyi Verimli Kullanmalıyız?
Enerjinin fazla kullanılması sonucunda;
  • DOĞAL KAYNAKLAR HIZLA TÜKENİYOR
  • ÇEVRE KİRLENİYOR
  • ENERJİ İÇİN YÜKSEK MİKTARDA PARA ÖDÜYORUZ
Ekonomik üretim ana unsuru olan ve hayat kalitemizi iyileştiren enerjinin kullanımından vazgeçemeyeceğimize göre, ENERJİYİ VERİMLİ KULLANALIM..
Dünya’da enerji tüketiminin bu şekilde devam etmesi durumunda 2020 yılında fosil yakıt kaynaklarının yarısının tüketilmiş olacağı tahmin edilmektedir. Fosil kaynaklar, sadece yakıt olarak değil aynı zamanda başta ilaç olmak üzere kimya sektöründe pek çok alanda kullanılmaktadır. Bu yönü ile de korunması en azından tüketiminin azaltılması önemlidir.
Kömür veya petrol gibi fosil yakıtların yanması sonucu, daima CO2 oluşur. Yapılan ölçümler milyonlarca yıldır 180-280 ppm arasında değişen CO2 seviyesinin günümüzde 360 ppm seviyesine çıktığını göstermektedir. Karbondioksit diğer sera gazlarına göre %55’lik bir oranla, doğal sıcaklık dengelerinin bozulmasında en büyük etkiyi yaparak Küresel Isınma’ya neden olmaktadır.
Küresel Isınma’nın oluşumunda Sera Etkisi’nin rolü büyüktür. “Sera Etkisi”ni, güneşten gelen kısa-dalga ışınlarının geçmesine izin veren gaz tabakasının, dünya üzerinden yansıyan uzun-dalga ışınlarının büyük bir kısmını tutması sonucu meydana gelen atmosferik dengesizlik olarak kısaca açıklayabiliriz. Atmosfere atılan diğer sera gazları ise CO, SO2, NOx gibi zehirli gazlar ve radyoaktif maddelerdir. Termik santrallarda, sanayide ve binalarda yakıt olarak kömür kullanıldığında, bu kirlilik etmenlerinin yanısıra kül de açığa çıkar. Kül civa, kurşun, arsenik ve kadmiyum içermesi nedeniyle yüksek oranda kirletici etkiye sahiptir.
Fosil yakıtların bu şekilde kullanılmaya devam edilmesi durumunda, aşırı kuraklık, deniz seviyesinde yükselme sonucu su baskınları, fırtınalar ve ultraviyolenin artması gibi küresel değişmeler sonucu, doğanın ekolojik dengesinin bozulması kaçınılmazdır.
1970’li yıllarda yaşanan petrol krizi sonrasında enerji konusuna ilgi artmış ve enerji tasarrufu konusu gündeme gelmiştir.
Enerji tasarrufu yapmak aile bütçesi için önemlidir. Enerjiyi verimli kullanırsak faturalara daha az para öderiz. Enerji tasarrufu devlet bütçesi için de çok önemlidir. Kullandığımız enerjinin yaklaşık %60’ını başka ülkelerden alıyoruz ve ödemeyi döviz olarak yapıyoruz.

 

Unutmayalım!

” En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir  “

 

Kaynak: EnerjiGazetesi

 

enerji gündemiEnerji Tasarrufuenerji tasarrufu haftasıenerji verimliliğiverimli enerji
Yorumlar (0)
Yorum Ekle