En büyük enerji sorununun iklim değişikliği olduğu, çözümün de enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiden geçtiği belirtildi.
uzmanlar, en önemli küresel enerji çözümlerinin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği olduğunu, bu yolla iklim değişikliğiyle mücadele edilebileceğini söyledi.
Washington’daki Stanford Woods Enerji ve Çevre Enstitüsü uzmanı Mark Jacobson, en büyü
Berlin’deki Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde enerji profesörü Volker Quaschning, “Önümüzdeki 30 sene içinde sınırlı ve çatışmaya yol açan fosil kaynaklar yerine, iklime değişikliğiyle uyumlu başka kaynaklar bulmalıyız” diye konuştu.
Quaschning, “Çözüm açık, enerji verimliliği stratejisiyle yüzde 100 yenilenebilir kaynakları birlikte kullanmak” ifadesini kullandı.
Maliyet-çevre dengesi
Harvard Üniversitesi Elektrik Politikası Grubu Başkanı Profesör Ashley Brown, birbiriyle bağlantılı iki sorun olduğunu belirtti ve “İlki, maliyet ve çevrenin korunması arasında dengeyi kurmak” dedi.
Fiyatları düşük tutmak için çabalarken dünyanın ekolojisinin bozulmaması gerektiğini vurgulayan Brown, diğer sorunun da enerji verimliliğini artırmak olduğuna dikkati çekti. Brown, “Enerji tüketimi, enerjinin verimli kullanılmasıyla dengelenmeli. Enerji sarfiyatı, hem ekonomik hem çevresel anlamda yüksek maliyete sebebiyet veriyor” diye konuştu.
Refah ve enerji yoğun tüketim bağlantısı
Glasgow Üniversitesi’nde Elektrik Mühendisliği Profesörü Paul Younger da en büyük sorunun iklim değişikliği olduğunu dile getirdi.
En büyük enerji sorununun enerji tüketiminin iklim değişikliği üzerinde yaptığı olumsuz etki olduğunu söyleyen Younger, şunları kaydetti:
“Refah ve enerji yoğun tüketim arasındaki bağlantıyı yeniden düşünmeliyiz. Bu, sadece fiziki açıdan değil, alışkanlıklarımız için de geçerli. Daha güçlü, yani yüksek enerji harcayan bir arabanın prestijinden vazgeçmeliyiz. Bunu yapmadığımız sürece iklim değişikliği sorunuyla mücadele edemeyiz.”
Ölçüm standartlarının seçimi ve kullanımı konusundaki kararların alınarak hayata geçirilmesinin sağlanması açısından ölçme standartları konusunda evrensel birliği sağlamaya yönelik ilk çalışmalar, dönemin güçlü devletlerinin girişimi ile aralarında Osmanlı İmparatorluğu’nun da bulunduğu 17 devlet temsilcisinin katılımıyla, 20 Mayıs 1875’de Paris’te imzalanan Metre Konvansiyonu’na dayanıyor. Metre Konvansiyonu’nun imzalandığı 20 Mayıs günü her yıl “Dünya Metroloji Günü” olarak birçok ülkede kutlanıyor.
Bu yılki kutlamalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü ve TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü ile ortak yapılıyor.
Kaynak: Hakimiyet