2023’te Türkiye’nin kişi başı elektrik tüketimi 6 bin kilovatsaate çıkacak. Bu şimdi harcadığımızın iki katı. Enerjimizin kesilmemesi için 130 milyar dolar yatırım yapılması şart. Patronların ise içi rahat: Yüzde 25 nükleer, yüzde 25 HES, yüzde 25 kömür, yüzde 25 yenilenebilir enerjiyle bu kaynağı sağlarız.
Yirmi yıldan fazla süredir gündemde yer alan Türkiye’nin elektrik dağıtım özelleştirmeleri mutlu sona yaklaştı. Yılan hikâyesi bitiyor. Ülkenin büyük hedefleri var. Ekonomik açıdan iddialı büyüme stratejileri… Hepsi enerjiye bağlı. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı için ortaya konulan “ilk on ekonomi arasına girmek” başta olmak üzere bütün makro amaçlara ulaşmanın belki de ana şartlarından birisi “yeterli, güvenilir ve sürekli” enerji kaynaklarına erişmek.
Dağıtım bu açıdan işin belki de en zor, en can alıcı ve en riskli kısmı. ELDER (Elektrik Dağıtıcıları Derneği) nihayet sahneye çıktı. Yönetim Kurulu basının karşısına geçti. Yaptığımız sohbette Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıllık enerji vizyonunu tartıştık. Rakamları, sorunları, riskleri ve beklentileri… ELBETTE en önemli konuyu; vatandaşın konutlarda, iş dünyasının fabrikalarda kaliteli ve ucuz elektriğe ulaşıp ulaşamayacağını konuştuk.
YÜZDE YÜZ TEMSİL
ELDER Yönetim Kurulu Başkanlığı’n
Danıştay’dan beklenen son onaylar da çıkınca ülkenin 21 bölgesindeki bütün dağıtım şirketleri özelleştirilmiş olacak. Devlet bu şirketlere 30 yıllık lisans verdi. 14 milyar dolarlık özelleştirme geliriyle lisans devri yapıldı, şirketler şu ana dek 1.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Dernek, gerek Enerji Bakanlığı gerekse EPDK ile çok yakın bir işbirliği içinde çalışıyor. Bu önemli, zira gelecek planlamaları bugünlerde yapılıyor.
YÜZDE 25 NÜKLEERDEN
2023’te Türkiye’nin elektrik tüketimi iki katına çıkacak. Bu da 130 milyar dolarlık yatırım demek. Yapabilecek miyiz? Nükleer santrallar dahil projeleri tamamlayabilecek miyiz? Hâlâ fert başına yıllık 3 bin kilovatsaat elektrik tüketiyoruz. AB ortalaması 5 bin. O güne dek 6 bine çıkarmak durumundayız. Nihat Özdemir, “Hiç şüphemiz yok” dedikten sonra açıklıyor: “O gün yüzde 25 nükleer, yüzde 25 kömür, yüzde 25 HES, yüzde 25 de yenilenebilir enerjiyle bu kaynakları sağlarız.”
DEVLET ÇOK HASSAS
TÜRKİYE’de üretimin yüzde 65’ini özel sektör gerçekleştiriyor. ELDER, bunun yüzde 100 olmasından yana. Ancak devletin “yüzde 20 ben üreteceğim” kararı olduğunun ve bunun “stratejik bir akla dayandığının” farkındalar. İtirazları yok. Özellikle Fırat Nehri üzerindeki barajlar hep devlete ait kalacak. Sınır aşan sular meselesi ve Suriye ile Irak’a gidecek suların politikasıyla ilgili hassasiyetler nedeniyle…
ELEKTRİK KESİLİR Mİ?
SON yıllarda zaman zaman arz ve talep dengesizliği yaşadığımız kesin. Elektrik kesintileriyle karşı karşıya kalıyoruz. Devlet şu an harıl harıl bu planlamanın içinde. “En pahalı enerji, olmayan enerjidir.” Faturasını ödeyemeyenlerin elektriklerinin kesildiği şikâyetleri de artmaya başladı. Öyle. Özel sektör affetmiyor. Bu konuda da söyleyecekleri var: “Biz de para harcadık, yatırım yapıyoruz, birer işletme yönetiyoruz. Aldığımız elektrik parasını da her ayın 18’inde ödüyoruz. Telefon kullanmıyor mu, borcunu ödemeyince hattı kesilmiyor mu, o hesap.”
KAÇAK DÜŞÜYOR
Özelleştirmeyle birlikte elektrikte kayıp kaçak oranında ciddi düşüşler yaşanmaya başladı. Türkiye ortalaması yüzde 16’dan 13’e düştü. Dicle ve Van bölgeleri hariç yüzde 10 psikolojik sınırının altına inildi. Yüzde 9… Özel sektör verimliliği ve yeni yatırımlarıyla elektrik zammından kaçınıldı. Dicle’yi Tivnikli, Van’ı Türkerler devralıyor. Dicle’de yüzde 70, Van’da yüzde 50 kayıp kaçak var. Zor işler… Sordum, Nihat Başkan “Başaracaklar” dedi. Her yüzde 10’luk artı performans elektrik sektörüne ve fiyatlarına derin bir nefes aldıracak.
Yazan: İsmail KÜÇÜKKAYA
Kaynak: Akşam