Küresel iklim değişikliği günümüzün en acil sorunu ve bilinçli çoğu tüketici anlamlı eylemlerde bulunmayı tercih ediyor. Hal böyle olunca, Türkiye’de ve dünyada yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine olan yatırımlar hızla yeni çalışma ve AR-GE alanları oluşturuyor. Türkiye’de yeni yeni gündeme gelen ve enerji – enerji verimliliği üzerine çalışan firmaların odağı olmaya başlayan konu, kendi enerjisini yönetebilen akıllı binalar –Net Zero Energy Houses.
İnşaat ve enerji sektörlerinin ortak çalışması ile oluşturulan yeni binaların tasarımına, yapımına ve işletimine enerji verimliliği stratejiler eklenerek ve mevcut binaların verimliliğini artırmak için
Bir yıl boyunca kullandığı kadar enerji üreten Net Zero Energy Houses (NZEH) konsepti, son zamanlarda araştırma olmaktan çıkıp gerçeğe doğru gelişmekte. Şu anda, “Net Zero” olarak adlandırılan kriterleri karşılayan az sayıda yüksek verimli bina olmasına karşın, inşaat teknolojileri, yenilenebilir enerji sistemleri ve akademik araştırmalardaki gelişmeler neticesinde kendi enerjisini yönetebilen ve enerji ihtiyacını kendi karşılayabilen binalar oluşturmak gittikçe daha mümkün hale geliyor.
Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre yalnızca binalar, Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan toplam enerjinin% 40’ını temsil ediyor. Kendi enerjisini yönetebilen akıllı binalar ise fosil yakıtlara bağımlı olmayan, azaltılmış karbon geleceğinin temel taşını oluşturuyor. Peki nedir bu enerji yönetimini kendi yapan binalar? Hava koşullarına dayanıklı, daha iyi yalıtımlı, aydınlatma için en az enerji ile en iyi sonucun alınabileceği, daha ekonomik cihazlar ile enerji verimliliğinin arttırılabileceği, şebekeye bağlı normal evler, bir yıl boyunca tüketecekleri kadar yenilenebilir enerji üreterek, kullanıcılara net sıfır enerji faturası ve karbon bırakacak şekilde tasarlanıyor. Yeni bina sistemlerinin, enerjinin nereden veya nasıl kaynaklandığına bakılmaksızın bir sitede (örneğin bir binada) bir yılda tüketilen her enerji birimi için bir enerji birimi üretmesi gerekiyor. Binalarda kullanılacak Kaynak Enerji; üretim, iletim ve dağıtım sürecinde kaybolabilecek veya boşa harcanabilecek enerji de dahil olmak üzere bir bölgeye enerjilendirmek için gereken birincil enerjiyi ifade ediyor. Örneğin, bir kömür yakan enerji santrali tüketilen kömürdeki her 3 Joule enerji için 1 Joule elektrik üretebiliyor. Bir sahada doğalgaz kullanılıyorsa, tüketilen her 20 Joule için, gazı sahaya çıkarmak ve dağıtmak için 1 Joule gerekebiliyor. Yeni bina tasarımlarında bu gibi kayıpların önüne geçilmesi planlanıyor.
Geleneksel enerji kaynaklarının çoğu, karbondioksit, azot oksitler, kükürt dioksit vb. emisyonlarına neden olurken yeni binalar emisyonla sonuçlanan hiçbir enerji kullanmayacak ve emisyonsuz enerjiyi (tipik olarak yenilenebilir alandan ihraç ederek) salınımları ile telafi edecektir.
Dünya’da örneklerine baktığımızda Kaliforniya Enerji Komisyonu bu konuda ilk adımı atan büyük kuruluşlardan biri. 2020 itibari ile çok katlı yapılar ve binalar için güneş enerjisi kullanımını zorunlu kılmak için oy kullanan komisyonun aldığı kararla California, ülkede güneş panellerini zorunlu kılan ilk eyalet oldu.
Gelecek yıllarda konumu bakımından yenilenebilir enerji üretimine çok yatkın olan ülkemizde de enerji yönetimini kendisinin sağladığı binalara yönelik çalışmaların artması dileğiyle…
İlayda BALIK – Elektrik / Elektronik Mühendisi – ilayda.balik@enerjigazetesi.ist