Sanayicilerin, elektrik tarifesinden kayıp-kaçak bedellerinin alınmaması konusundaki umudu başlamadan söndü. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, geçen hafta yaptığı toplantıda İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliğinin, kayıp-kaçak bedelinin sona erdirilmesine yönelik talebini reddetti.
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği bir süre önce dilekçeyle, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan (EPDK), “dağıtım şirketlerinin fatura bedelinin yüzde 15′ine ulaşan meblağları kullanıcılara yüklemesi biçimindeki kanuna aykırı uygulamalarının sona erdirilmesi” talebinde bulundu.
Kurum, talebe karşılık, şikayet konusu kayıp-kaçak bedelinin yasal dayanakları ve teknik yönünü açıklayan bir yanıt vererek, bu bedelin tüm tüketiciler tarafından ödenmesinin zorunlu olduğunu belirtti.
Bunun üzerine, İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği vekili tarafından Ankara 5. İdare Mahkemesinde kurumun yanıtına karşı açılan davada, mahkeme, “elektrik da
Birlik yöneticileri, kamuoyuna yaptıkları açıklamada, “Mahkeme kararı çerçevesinde EPDK tarafından artık sanayi elektrik tarifesinden kayıp kaçak bedellerinin alınmayacağını, sanayicinin geçmiş dönemlere ait ödediği kayıp kaçak bedellerinin de iade edilebileceğini” savunmuştu.
EPDK yaptığı değerlendirmede, mahkeme tarafından iptal edilen hususun tüketicilerin kayıp-kaçak bedeli ödemesi uygulaması olmadığı, kurul tarafından değerlendirilmesi gereken bir talebin kurum tarafından cevaplanması olduğu ifade edildi. Kurum, mahkeme tarafından iptal edilenin kurum tarafından yazılan yazı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Bu gelişmelerin ardından konu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun gündemine geldi. Kurul, mahkemenin iptal kararının gereğini yerine getirmek üzere 21 Kasım’da yaptığı toplantıda İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliğinin talebini değerlendirdi.
Kurul, kayıp-kaçak bedelinin sona erdirilmesine yönelik söz konusu talebi, daha önce aynı konulu başka taleplerde de olduğu gibi, “kayıp-kaçak bedelinin kanun koyucu tarafından elektriğin bir maliyet kalemi olarak kabul edildiği” ve “kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu” gerekçeleriyle reddetti.
Mahkemenin iptal kararına yönelik temyiz yoluna da gidilirken, temyiz süreci Danıştay’da devam ediyor.
Kaynak: Enerji Enstitüsü