Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği ( ESÇEVDER ) Üyeleri ve Çevre Dostları, doğal güzellikleri bozulmamış ve sonbahar da gezilmesi görülmesi gereken yerlerin başında gelen Bolu da ABANT Gölü ile 7 Gölleri incelemek için teknik inceleme gezisi düzenlemiştir.
Eskişehir Çevre Derneği ( ESÇEVDER ) 19 Kasım saat 08.00 de Eskişehir den Bolu ya hareket etmiştir.
Bolu’nun 34 kilometre güneybatısında Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater ve birikinti gölünü incelemek amacıyla Abant gölü gitmiştir. Gölün park alanında yükseklikleri 1400 metreden 1700 metreye kadar birçok tepe bulunmaktadır. Abant Gölü yılın her ayı güzel olmasına rağmen Kasım da ise daha büyüleyici bir güzelliğe sahiptir.
Alanı 127 hektar olan gölün denizden yüksekliği 1328 metre ve yeraltı suları ile beslenen gölün derinliği 18 metredir. Abant Gölü ve çevresinin bitki zenginliği, büyük bir açık hava rekreasyon potansiyeline sahip olması nedeniyle alanın 1196,5 hektarlık bölümü 1988 yılında “Tabiat Parkı” olarak koruma altına alınmıştır. İlk gün Abant gölü ve eşsiz doğal güzellikleri incelenerek Otele geçilmiştir. 20 Kasım da 7 göllere gitmek için yola çıkılmıştır.
1642 hektar büyüklüğündeki 7 göller havzası 1965 yılında “ Milli Park” olarak korumaya alınmış olup, havza kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan yüzeysel ve yer altı su kaynakları ile birbirini besleyen göller den oluşmaktadır.
Milli park bünyesinde Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 göl olup, bu göller aralarında 100 m. yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde ve ortalama 780 m. yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl’dür. En derin yeri ise 15 m.’dir. Büyükgöl’ün güneydoğusundaki Deringöl, 20 m. uzunluğundaki akan bölümü ile Büyükgöl’e bağlı olduğu bilinmektedir.
Esçevder yönetim kurulu başkan yardımcısı Filiz Fatma ÖZKOÇ öncülüğünde bir otobüs çevre derneği üyeleri ve gönüllüleri ile yola koyulan ekip incelemelerini tamamlayarak Eskişehir’e dönmüşlerdir.
Eskişehir Çevre Derneği ( ESÇEVDER ) olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da çevrenin korunması, sularımızın kirlenmemesi, ağaçlarımızın kesilmemesi, zeytinliklerinin yok olmaması için mücadelesine ve bozulmamış doğamızı incelemeye bundan sonra da devam edeceğini ve nerede bir kıyım varsa orada olmaya çalışacağını bir kez daha duyurmaktadır.