Türkiye’de sürdürülebilir bankacılığın tanıtılması ve uygulanmasında birçok öncü uygulamasıyla lider olan Garanti Bankası, 2018 yılında farklı illerdeki hizmet noktalarında üç adet çatı tipi güneş enerjisi santrali yatırımı hayata geçirdi. Garanti, santrallerden üretmiş olduğu elektriği, öz tüketim amacıyla hizmet noktalarında kullanarak bu alandaki yatırımcılara örnek olmayı hedefliyor.
Gelişmekte olan ülkelerin ilk sosyal bono ihracı, engelli dostu bankacılık ve Türkiye’nin ilk yeşil kredisi gibi ürün ve çözümleriyle bugüne kadar müşterilerini sürdürülebilirlik alanında pek çok fark yaratan ve yenilikçi uygulamayla buluşturan Garanti Bankası, kendi bünyesindeki binalarda uyguladığı çevre dostu
Garanti yenilenebilir enerji sektörüne sadece sağladığı finansmanla değil, kendi binalarının öz tüketimi amacıyla yatırım yaparak da destek veriyor…
Garanti Bankası 2018 yılında bu alandaki yatırımlarına hızla başladı. Bu yıl itibariyle üç güneş enerjisi santrali yatırımını hayata geçiren Garanti, santrallerin üretmiş olduğu elektriği öz tüketim amacıyla kullanarak, hizmet sektörü başta olmak üzere tüm yatırımcılara örnek olmayı hedefliyor. Çatı tipi güneş enerjisi yatırımları, Bodrum Şubesi (55KW) ve Sivas Çağrı Merkezi’nde (30KW) elektrik üretimine başlarken Antalya Akdeniz Şubesi’nde de çok yakın bir zamanda (8KW) faaliyete geçti.
Teknoloji maliyetlerinin hızla düşmesi ve fiyat dalgalanmalarına karşı tüketiciyi koruması nedeniyle güneş enerjisi yatırımlarının son yıllarda cazip hale geldiğini söyleyen Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, yeni GES yatırımlarının ardından enerji alanındaki sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında da bilgi verdi: “Bugüne kadar yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığımız finansman tutarı 5 milyar ABD dolarına yaklaştı. 2017 yılında Garanti’nin finansmanında yer aldığı faaliyetteki güneş, rüzgar ve hidroelektrik santrali projelerinin azaltımını sağladığı toplam sera gazı emisyonu, Türkiye için güncel ortalama şebeke emisyon faktörüne göre 5,4 milyon tCO2e oldu. Finansman tarafında hayata geçirdiğimiz bu öncü uygulamaları kendi faaliyetlerimiz kapsamında da gerçekleştirmeye başladık. Artık yenilenebilir enerjiyi sadece finanse ederek değil, kendi binalarımızda kullanım amaçlı yatırım yaparak da destekliyoruz. 2015 yılının Ekim ayında karbon fiyatlaması, ormansızlaşmanın azaltılması, iklim değişikliği adaptasyonuyla su risklerinin yönetilmesi ve yeşil ofis standartlarının oluşturulması konularına odaklanan İklim Değişikliği Eylem Planı’nı yayımladık. Eylem planımızda da belirttiğimiz gibi yeşil ve çevre dostu ofis uygulamaları ile çalışanlarımız nezdinde de bu konuda farkındalık yaratıyoruz. 2017 yılında Türkiye’de LEED Platin sertifikası alan ilk banka olduk. Bu yıl açılışını yaptığımız Pendik Teknoloji Kampüsümüz ise LEED Altın sertifikasına sahip. Şu an için LEED sertifikası bulunan 3 binamız bulunuyor, diğer binalarımız için de çalışmalarımız devam ediyor. Bununla beraber Genel Müdürlük binamızın da 2014 yılından beri WWF Türkiye’den Yeşil Ofis Diploması bulunuyor. Sayısını her yıl daha da artırdığımız yeşil binalarımız ve kapsamını tüm binalarımızda uyguladığımız ISO14001 Çevre Yönetim Sistemimizle faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel etkiyi en aza indirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 2020’ye kadar toplam aktif büyüklüğümüze göre karbon emisyonlarımızı 2012 yılına kıyasla yüzde 50 azaltma hedefimizi de 2017 itibarıyla yüzde 60 azaltarak şimdiden aşmış olduk. Uygulamalarımızın tüm finans sektörüne örnek olmasını arzu ediyoruz.”