Küresel karbon emisyonunun % 2’sini meydana getiren denizcilik sektörü, karbonsuz bir geleceğe yönelik harekete geçti. MarineDeal News Eylül 2020 sayısında yayımlanan özel haber çalışmasında, Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi ile desteklenmiş amonyak/hidrojen deniz yakıtı üretiminde geleceğe vurgu yapıldı.
Dünyanın önde gelen denizcilik ülkeleri ve uluslararası şirketler araştırmalarını amonyağın deniz yakıtı olarak kullanımını hızlandırmak üzere yoğunlaştırmış durumdalar. Fosil yakıtlardan üretilen amonyağın tamamen karbon salımını olmayan bir yakıt haline gelebilmesi için elektrik kullanılarak üretilmesi gerekiyor. Karbonsuz ve temiz bir gelecek adına yeşil bir yakıt olarak öne çıkan amonyağın gelecekte, bu yakıtın üretimine yönelecek ülkelere çok ciddi gelirler sağlayacağı öngörülüyor.
“Amonyağın yeşil yakıt özelliği, güneş ve rüzgar enerjisi ile sağlanabilir”
Atılım Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Doruk Doğu, amonyağın yakıt olarak en büyük avantajının karbon içermemesinden dolayı yanma sonucunda
Amonyağın dünyada en çok üretilen kimyasallardan biri olduğunu belirten Dr. Doğu: “Tarım, ilaç, tekstil, temizlik ürünleri, soğutma, enerji gibi birçok sektöre kullanılmaktadır. Güncel hidrojen üretiminde iki ana sorun mevcut. Birincisi bu proses için gereken hidrojenin çoğunlukla fosil yakıtlardan elde edilmesi. Hidrojen kaynağı olarak fosil yakıtların kullanılması üretim sürecinde karbondioksit oluşması ve dolayısıyla amonyağın yeşil yakıt özelliğini kaybetmesi anlamını taşıyor. Bu sorun rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak, hidrojenin suyun elektrolizi ile üretilmesi yöntemi ile aşılabilir.” ifadelerini kullandı.
“Yenilenebilir Enerji Sektörü ve Akademi iş birliği ile amonyak üretimi mümkün olacak”
Ülkemizde halihazırda amonyak üretimi yapan firmaların bulunduğunu belirten Dr. Doğu, Türkiye’de üretilen amonyağın çoğunlukla gübre amaçlı kullanıldığını ve yakıt olarak kullanılacak amonyak için daha farklı standart ve kalite gereksinimleri olması gerektiğini dile getirdi. Dr. Doğu:
Yürütmekte oldukları elektrokatalitik amonyak üretimi projesi, TÜBİTAK 2232 Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı tarafından desteklenen Dr. Doğu, altı yılını Amerika ve Kanada’da geçirdikten sonra 2019’un eylül ayında Atılım Üniversitesi’ne dönüş yaptı. TÜBİTAK’ın desteğinin geri dönüşü çok kolaylaştırdığını vurgulayan Dr. Doğu: “Bu program sayesinde hızlıca bir laboratuvar kurarak araştırmalarımıza başlayabildik. Ayrıca TÜBİTAK bu program kapsamında çalışan doktora ve yüksek lisans öğrencisine de burs sağlamakta. Şu an bizim projemizde bir doktora öğrencisine burs veriyoruz, bir doktora ve iki yüksek lisans öğrencisi de eylül ayında aramıza katılacak. Ayrıca bir doktora öğrencisi de burs almadan projemize katkı sunmakta. Bu konu çok yeni olduğu için şimdilik özel sektörden elektrokatalitik amonyak üretimine çok ilgi yok ancak yaptığımız araştırmalarla bu sistemin avantajları daha çok ortaya çıktıkça özel sektörün ilgi ve desteğinin de artacağını düşünüyorum.” açıklamalarında bulundu.
Haberin Tamamına Ulaşmak İçin TIKLAYIN >>>